yeni doğan bebeklerde 6.saatten sonra beynin "hipokampus" bölgesinde dil öncesi bellek işlemeye başlıyormuş. doğumundan bu yana bebeğe söylenen her söz, yapılan her dokunuş, her davranış dil öncesi bellek tarafından sürekli kaydediliyormuş. sevgi ve şefkat içerikli yapılan davranışlar bu bölgeyi geliştirip çocuğun yaşamsal salgılarının artmasını sağlıyormuş. çocuğu görmezden gelen, umursamayan davranışlar ise hipokampusa "istenmiyorum" mesajı vererek yaşamsal salgıların azalmasına sebep oluyormuş. bu sebeple çocuğun beyni yavaş yavaş ölürken bedeni de dirençsiz hale geliyor.
çocuk; sözlerin ve ses tonunun hangi duyguyu içerdiğini, davranışların ve dokunuşların hangi amaçla yapıldığını rahatlıkla algılayabiliyor. davranışları sınıflandırarak büyüyen çocuk eğer şefkatten ve sevgiden mahrum bırakılırsa "ben değersizim" düşüncesiyle yetişip kendini böyle hissettiren eşler/partnerler seçiyormuş.
karınca kolonisine ve korunaklı karınca yuvalarına girmek her böceğin harcı değildir. aşılması gereken güçlü bir savunma vardır. ancak lomechusa adlı bir böcek var ezber bozuyor adeta. bu yuvalara rahatça girip hüküm sürebiliyor. bu böceğe "uyuşturucu baronu" demek de yanlış olmaz.
lomechusa, vücudunun yanlarından salgıladığı eksüda (exudate) isimli saygıyla karıncaları adeta uyuşturuyor. seks ve diğer eğlencelerin olmadığı yuvalarda karıncalar bu salgıyla kendinden geçiyor ve tabiri caizse kafa yapıyor.
gelgelelim bu salgının karıncalardan götürülerine. uyuşturucunun etkisinde olan karıncalar, lomechusa ne isterse yapıyor. en korunaklı odalarda kalıp, dilediği yiyeceklerle besleniyor. hatta dilediğinde karıncaların yavrularıı yeyip kraliçenin kafasına pisleyebiliyor. lomechusa'nın yavrularına kendi yavrularından daha iyi bakıyorlar. imtiyazlar bu derece aşırı.
bu böcek ilkbahar ve yaz aylarında formika türü karıncaların yanındayken sonbahar ve kış aylarını romika türü karıncaların yanında geçirir. bu göçün sebebi ise bir koloni içinde çoğalan lomechusa yavruları koloniyi yok etme tehlikesiyle baş başa bırakır.
salgılanan eksüda sebebiyle kraliçenin yumurtalarından sağlıksız karıncalar ürüyor. karıncalar çalışmayı bırakıyor ve yuva savunmasız hale geliyor.
şimdi hayvanlar alemindeki bu olayı günümüz dünyasıyla örtüştürelim.
sosyal medya hakkında, kitleleri arkasından sürükleyen şahsiyetler ve köleleşmeye hazır insanlar hakkında net bilgiler veriyor bu durum. sonuçları malûm.
lomechusa, vücudunun yanlarından salgıladığı eksüda (exudate) isimli saygıyla karıncaları adeta uyuşturuyor. seks ve diğer eğlencelerin olmadığı yuvalarda karıncalar bu salgıyla kendinden geçiyor ve tabiri caizse kafa yapıyor.
gelgelelim bu salgının karıncalardan götürülerine. uyuşturucunun etkisinde olan karıncalar, lomechusa ne isterse yapıyor. en korunaklı odalarda kalıp, dilediği yiyeceklerle besleniyor. hatta dilediğinde karıncaların yavrularıı yeyip kraliçenin kafasına pisleyebiliyor. lomechusa'nın yavrularına kendi yavrularından daha iyi bakıyorlar. imtiyazlar bu derece aşırı.
bu böcek ilkbahar ve yaz aylarında formika türü karıncaların yanındayken sonbahar ve kış aylarını romika türü karıncaların yanında geçirir. bu göçün sebebi ise bir koloni içinde çoğalan lomechusa yavruları koloniyi yok etme tehlikesiyle baş başa bırakır.
salgılanan eksüda sebebiyle kraliçenin yumurtalarından sağlıksız karıncalar ürüyor. karıncalar çalışmayı bırakıyor ve yuva savunmasız hale geliyor.
şimdi hayvanlar alemindeki bu olayı günümüz dünyasıyla örtüştürelim.
sosyal medya hakkında, kitleleri arkasından sürükleyen şahsiyetler ve köleleşmeye hazır insanlar hakkında net bilgiler veriyor bu durum. sonuçları malûm.

Dünya tarihinde atom bombasının kurbanı olmuş ilk şehirdir hiroşima. "Küçük çocuk" kod adı verilen, 67.5 kilogramlık uranyumla güçlendirilen bu bomba 6 Ağustos 1945 günü Japonya'nın hiroşima kentine Amerikan hava kuvvetleri tarafından atılmıştır.
Atıldıktan 43 saniye sonra patlaması hesaplanan bu bomba, zemine düşmeden yaklaşık 580 metre yukarıda patlamıştır. Patlama anında oluşan ışınların yaydığı sıcaklığın, güneş'in çekirdek sıcaklığından fazla olduğu düşünülür. Yayılan dalga şoku, ışınlar ve sıcaklık sıfır noktasına yakın binlerce insanı saliseler içinde küle dönüştürmüştür. Yayılan sıcaklığın yaklaşık 4000°C olduğu tahmin ediliyor, bu da demirin erime noktasının iki katı değerinde.
70 binden fazla insanın canını alan, yine 70 binden fazla insanı yaralayıp şehirdeki binaların %67'sini yerle yeksan eden, doktorların %90'ından fazlasını öldüren bu bombanın ikincisi 3 gün sonra 9 Ağustos 1945 günü Nagasaki kentine atılmış ve 40 binden fazla can almıştır.
Amerika, yıllarca radyasyon ve bombanın etkileri üzerinde araştırmalar yapmış ve yerli halkı kobay olarak kullanmıştır. Sırf bu durum bile savaş bahanesiyle bombanın deneysel olarak kullanıldığını ortaya koyuyor benim gözümde.
Hiroşima, 2.dünya Savaşı'ndan bu yana yenilenmiş ve yaralarını sarmıştır. Ancak tek bir bina restore edilmeden bırakılmış ve "hiroşima zafer anıtı" ismiyle sembolleştirilmiştir. Binanın özelliği ise sıfır noktasında yer alan tek bina olmasıdır.

Atıldıktan 43 saniye sonra patlaması hesaplanan bu bomba, zemine düşmeden yaklaşık 580 metre yukarıda patlamıştır. Patlama anında oluşan ışınların yaydığı sıcaklığın, güneş'in çekirdek sıcaklığından fazla olduğu düşünülür. Yayılan dalga şoku, ışınlar ve sıcaklık sıfır noktasına yakın binlerce insanı saliseler içinde küle dönüştürmüştür. Yayılan sıcaklığın yaklaşık 4000°C olduğu tahmin ediliyor, bu da demirin erime noktasının iki katı değerinde.
70 binden fazla insanın canını alan, yine 70 binden fazla insanı yaralayıp şehirdeki binaların %67'sini yerle yeksan eden, doktorların %90'ından fazlasını öldüren bu bombanın ikincisi 3 gün sonra 9 Ağustos 1945 günü Nagasaki kentine atılmış ve 40 binden fazla can almıştır.
Amerika, yıllarca radyasyon ve bombanın etkileri üzerinde araştırmalar yapmış ve yerli halkı kobay olarak kullanmıştır. Sırf bu durum bile savaş bahanesiyle bombanın deneysel olarak kullanıldığını ortaya koyuyor benim gözümde.
Hiroşima, 2.dünya Savaşı'ndan bu yana yenilenmiş ve yaralarını sarmıştır. Ancak tek bir bina restore edilmeden bırakılmış ve "hiroşima zafer anıtı" ismiyle sembolleştirilmiştir. Binanın özelliği ise sıfır noktasında yer alan tek bina olmasıdır.


şarap tanrısı dionisos'un dostu satiros, bir gün frigya'da dolaşırken midas'ın gül bahçelerinde uyuyakalır.
onu bulan midas 10 gün boyunca misafir eder ve layığıyla ağırlar. midas'ın bu tutumu dionisos'un hoşuna gider ve ödül olarak midas'ın bir dileğini gerçekleştirmek ister.
midas, dokunduğu her şeyin altın olmasını diler ve dileği de gerçekleşir.
midas ilk zamanlar halinden memnun olsa da bir süre sonra işler can sıkıcı hale gelir. yiyeceği içeceği her şey altına dönüşür. kendi çocuklarını sevemez hale gelmiştir.
midas kararını değiştirip dionisos'tan yardım ister. dionisos ona, paktalos ırmağı'nda yıkanmasını söyler. kral midas bu ırmakta yıkanır ve eski haline döner.
onu bulan midas 10 gün boyunca misafir eder ve layığıyla ağırlar. midas'ın bu tutumu dionisos'un hoşuna gider ve ödül olarak midas'ın bir dileğini gerçekleştirmek ister.
midas, dokunduğu her şeyin altın olmasını diler ve dileği de gerçekleşir.
midas ilk zamanlar halinden memnun olsa da bir süre sonra işler can sıkıcı hale gelir. yiyeceği içeceği her şey altına dönüşür. kendi çocuklarını sevemez hale gelmiştir.
midas kararını değiştirip dionisos'tan yardım ister. dionisos ona, paktalos ırmağı'nda yıkanmasını söyler. kral midas bu ırmakta yıkanır ve eski haline döner.
Hipopotam, Yunanca'da "nehir atı" demekmiş.
efsaneye göre yunan tanrısı apollon ve kır tanrısı pan arasında yapılacak müzik yarışmasına kral midas yargıç olarak uygun görülmüş. yarışma sonunda midas oyunu pan'dan yana kullanmış, diğer yargıç ise apollan'a oy vermiştir. bunun üzerine apollon, güzel müzikten anlamadığı gerekçesiyle midas'a kızmış ve böyle birine ancak eşek kulakları yakışır diyerek midas'ın kulaklarını eşek kulaklarına dönüştürmüştür.
midas'ın herkesten gizlediği kulakları berber tarafından fark edilmiş ancak berber hiç kimseye söylememiş. daha fazla içinde tutamayacağını anlayan berber, bir kuyunun başına giderek haykırmış. kuyu suya, su sazlara aktarmış ve bu sır herkes tarafından öğrenilmiş.
devamında halkın aşağılamasına dayanamayan midas kulaklarını kestirmiş. ancak bir süre sonra kulakları sarmaşık şeklinde, eskisinden daha kötü bir görünümde çıkmış. midas tanrıdan yardım istemiş ve tanrı midas'ı affetmiştir.
midas'ın herkesten gizlediği kulakları berber tarafından fark edilmiş ancak berber hiç kimseye söylememiş. daha fazla içinde tutamayacağını anlayan berber, bir kuyunun başına giderek haykırmış. kuyu suya, su sazlara aktarmış ve bu sır herkes tarafından öğrenilmiş.
devamında halkın aşağılamasına dayanamayan midas kulaklarını kestirmiş. ancak bir süre sonra kulakları sarmaşık şeklinde, eskisinden daha kötü bir görünümde çıkmış. midas tanrıdan yardım istemiş ve tanrı midas'ı affetmiştir.

Cesaret gerektiren en büyük korkaklık.
kanser hücrelerinin lenf ve kan dolaşımına katılarak, dokularda tümör oluşturmasına denir.
kanser hücreleri, hücre döngüsünün kontrolünü sağlayan g1 ve g2 evrelerinden etkilenmezler. bu evrelerde hücrenin büyüklüğü ve dna'da hasar olup olmaması kontrol edilir. kanser hücreleri bu evrelerden etkilenmediği için " dur-devam et " sinyallerini algılayamazlar ve böylece büyüyüp çoğalmaya devam ederler.
aynı zamanda yoğunluk inhibisyonundan etkilenmezken, tutunma özelliği de göstermezler.
kanser hücreleri, hücre döngüsünün kontrolünü sağlayan g1 ve g2 evrelerinden etkilenmezler. bu evrelerde hücrenin büyüklüğü ve dna'da hasar olup olmaması kontrol edilir. kanser hücreleri bu evrelerden etkilenmediği için " dur-devam et " sinyallerini algılayamazlar ve böylece büyüyüp çoğalmaya devam ederler.
aynı zamanda yoğunluk inhibisyonundan etkilenmezken, tutunma özelliği de göstermezler.
fransız aksanı ile konuşan kişilere dikkat kesilip gırtlaktan çıkardıkları seslerle keyiflenmek. özellikle paris'e gırtlaktan "pari" demeleri kulağımı mest ediyor.
-kolumun üzerine uzun süre yattıktan sonra, uyuşup hissizleşen kolu serbest bırakıp diğer kolla dokunuyorum uzun uzun. başkasının koluna dokunuyormuş hissi vermesi ve yumuşaklığı hissetmek zevk veriyor.
-kolumun üzerine uzun süre yattıktan sonra, uyuşup hissizleşen kolu serbest bırakıp diğer kolla dokunuyorum uzun uzun. başkasının koluna dokunuyormuş hissi vermesi ve yumuşaklığı hissetmek zevk veriyor.
Mağusa limanı türküsünü söylerkenki videosunu izledikçe gözlerim dolar. "Beni öldürende yoktur din iman." sözleri unutulacak gibi değil.
Çok yazık oldu.
Çok yazık oldu.
Bu etki dış görünüşü güzel insanların içlerinin de güzel olduğunu, yani iyi insanlar olduklarını düşünmemizi sağlar.
(bkz:melek gibi kadın)
(bkz:melek gibi kadın)
Bu tiplere bu ego fazla. Özellikle soldakini minibüste görsem yer vermem. Ağzını gere gere "diem" diyor bir de.
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaşa bir kaldı.
1990 Norveç doğumlu dünya satranç şampiyonudur.
Henüz 20 yaşındayken 2700+ elo puanına ulaşarak, süper büyük ustalar arasına giren en genç oyuncu olmuştur.
13 yaşındayken,1999 yılında 2851 elo puanına ulaşarak rekor kıran dünya şampiyonlarından Rus "Garry Kasparov" ile karşılaşmış ve kaybetmemiştir.
http://www.youtube.com/watch?v=WjEmquJhSas&NR=1
Satranç dehası olmasında Kasparov'dan aldığı eğitimlerin büyük rolü vardır. Bu yılki dünya şampiyonası'nda da şampiyon olması bekleniyor.

Henüz 20 yaşındayken 2700+ elo puanına ulaşarak, süper büyük ustalar arasına giren en genç oyuncu olmuştur.
13 yaşındayken,1999 yılında 2851 elo puanına ulaşarak rekor kıran dünya şampiyonlarından Rus "Garry Kasparov" ile karşılaşmış ve kaybetmemiştir.
http://www.youtube.com/watch?v=WjEmquJhSas&NR=1
Satranç dehası olmasında Kasparov'dan aldığı eğitimlerin büyük rolü vardır. Bu yılki dünya şampiyonası'nda da şampiyon olması bekleniyor.

kökeni antik mısır'a dayanan, ölen kişinin çürümeden kalması için uygulanan bir yöntemdir.
öncelikle burundan sokulan bir çengelle beyin burun deliklerinden çıkarılır. vücut, yanlardan ve karından kesilerek iç organlar çıkartılır. çürükçül bakterilerin işlevini ortadan kaldırmak için vücudun nemi yok edilir. geriye sadece sargılama işlemi kalır ve kişi kıymetli eşyalarıyla defnedilir.
öncelikle burundan sokulan bir çengelle beyin burun deliklerinden çıkarılır. vücut, yanlardan ve karından kesilerek iç organlar çıkartılır. çürükçül bakterilerin işlevini ortadan kaldırmak için vücudun nemi yok edilir. geriye sadece sargılama işlemi kalır ve kişi kıymetli eşyalarıyla defnedilir.
her ne pahasına olursa olsun kendin olmayı bırakma, kişiliğinin uygun gördüğü şeyleri yapmayı bırakma. varsın kötü ol, kötü bilsinler. kulak asma, umursama asla.
kişiliğinden, karakterinden ve çizgilerinden taviz verme. bırak giden gitsin. gidene, gitmek isteyene asla dur deme. yeni gelenlerle anı yaşamaya devam et. gelene, gelmek isteyene kapıları açık bırak her zaman.
aynen bu şekilde devam et. çizginden sapmamak uzun vadede güzel şeyler getirecek sana. inancın her zaman şimdiki gibi sapasağlam olsun.
kişiliğinden, karakterinden ve çizgilerinden taviz verme. bırak giden gitsin. gidene, gitmek isteyene asla dur deme. yeni gelenlerle anı yaşamaya devam et. gelene, gelmek isteyene kapıları açık bırak her zaman.
aynen bu şekilde devam et. çizginden sapmamak uzun vadede güzel şeyler getirecek sana. inancın her zaman şimdiki gibi sapasağlam olsun.
(bkz: Butterfly effect)
Küçük olayların büyük sonuçlar doğurabilme ihtimali göz önüne alınarak oluşturulmuş bir teoridir.
Örneğin Dünya'nın bir ucunda kanat çırpan bir kelebeğin oluşturduğu hava akımı, Dünya'nın bir diğer ucunda yıkıcı, büyük fırtınalara sebep olabilir.
Bu teoriyi konu edinen, üç filmden oluşan serisi de vardır. Tavsiyem, ilk filmi izlemeniz yönünde.
Küçük olayların büyük sonuçlar doğurabilme ihtimali göz önüne alınarak oluşturulmuş bir teoridir.
Örneğin Dünya'nın bir ucunda kanat çırpan bir kelebeğin oluşturduğu hava akımı, Dünya'nın bir diğer ucunda yıkıcı, büyük fırtınalara sebep olabilir.
Bu teoriyi konu edinen, üç filmden oluşan serisi de vardır. Tavsiyem, ilk filmi izlemeniz yönünde.
Lev nikolayeviç Tolstoy'un, yeni ahit'ten bolca alıntı yaparak yazdığı kaliteli kitabıdır.
Bazı konularda cinsiyet belirleyici faktör olmuyor. İşte bu konu da onlardan birisi. Hem kadınlarda hem de erkeklerde var sadakatsizlik. Yozlaşıyoruz gitgide.
Bunun En büyük sebebi (bkz:hipergami), yani sosyal statüdür. İnsanlarda Tatminsizlikten doğan Hep daha iyisi, hep daha fazlası arzusu olduğu için kaçınılmaz oluyor aldatmalar ve sadakatsizlik.
Durum böyle olunca iki cins de güven problemi yaşıyor.
Bunun En büyük sebebi (bkz:hipergami), yani sosyal statüdür. İnsanlarda Tatminsizlikten doğan Hep daha iyisi, hep daha fazlası arzusu olduğu için kaçınılmaz oluyor aldatmalar ve sadakatsizlik.
Durum böyle olunca iki cins de güven problemi yaşıyor.
Kayı boyu aşiretinden Ertuğrul Gazi'nin oğlu Osman Gazi tarafından, 1299 yılında Bilecik'in Söğüt ilçesinde kurulup 624 yıl hüküm süren imparatorluktur.
1699 yılında İstanbul'da Eğrikapı çöplüğünde dolaşan bir adam, yuvarlak bir taş bulur. Bir kaşıkçıya giderek üç tahta kaşığa değişir. Kaşıkçı, bu taşı bir kuyumcuya 10 akçeye satar. Kuyumcu, taşı arkadaşlarından birine gösterir. Kıymetli bir taş olduğu anlaşılınca arkadaşı sus payı ister. Ve böylece aralarında kavga çıkar. Mesele kuyumcubaşının kulağına gider. Kuyumcubaşı, bu iki arkadaşa birer kese altın verir ve elması alır.
Bu sefer de olayı sadrazam Köprülüzade Fazıl Ahmet paşa duyar. Taşı kendisi için almaya hazırlanırken olay bu sefer de padişahın kulağına gider. 4.Mehmet, elması saray-ı hümayun'a getirtir ve yılan hikayesine dönen süreci sonlandırır. Taş işlenince 48 karatlık bir elmas çıkar meydana.
Bu nadide elmas, ismini buradan alır.
Bu sefer de olayı sadrazam Köprülüzade Fazıl Ahmet paşa duyar. Taşı kendisi için almaya hazırlanırken olay bu sefer de padişahın kulağına gider. 4.Mehmet, elması saray-ı hümayun'a getirtir ve yılan hikayesine dönen süreci sonlandırır. Taş işlenince 48 karatlık bir elmas çıkar meydana.
Bu nadide elmas, ismini buradan alır.
(bkz:scent of woman)
1992 yapımlı, Al Pacino'nun başrol oynadığı, yönetmenliğini Martin Brest'in yaptığı kaliteli Amerikan filmidir.
Film, hayat dersi niteliğinde adeta.
1992 yapımlı, Al Pacino'nun başrol oynadığı, yönetmenliğini Martin Brest'in yaptığı kaliteli Amerikan filmidir.
Film, hayat dersi niteliğinde adeta.
"Kara polisiye" de denir aynı zamanda. Polisiye türünün alt dallarındandır.
Kara romanda suçu kimin, nerede, ne zaman, nasıl işlediği 5n1k sorularının cevapları apaçık ortadadır. Ancak olayların analizini size net bir şekilde yaptırır.
Örneğin suçun işlendiği anda suçlunun içinde bulunduğu psikolojiyi, dürtülerini, kullandığı pratik zekâyı çözümlersiniz.
Hangi korkulara hangi tedbirler aldığını, başı sıkıştığında ilk nereye kaçacağını mantıklı bulduğunu size net bir şekilde aktarır.
Kara romanda suçu kimin, nerede, ne zaman, nasıl işlediği 5n1k sorularının cevapları apaçık ortadadır. Ancak olayların analizini size net bir şekilde yaptırır.
Örneğin suçun işlendiği anda suçlunun içinde bulunduğu psikolojiyi, dürtülerini, kullandığı pratik zekâyı çözümlersiniz.
Hangi korkulara hangi tedbirler aldığını, başı sıkıştığında ilk nereye kaçacağını mantıklı bulduğunu size net bir şekilde aktarır.
Sözlüğe kayıt olalı 2 gün olmasına rağmen, adminlerin ve yazarların gösterdiği mütevazılık, sıcakkanlılık sözlüğü oldukça keyifli hale getirdi benim için.
Üzerine, geldiğim günün ertesi gününde çıkan şarkı daha da keyiflendirdi. Rap seven birisi olarak gayet memnun kaldım şarkıdan. Sözleri de bir o kadar güzel.
Emeği geçenlerin, sözlüğün bir yerlere gelmesi için uğraşan herkesin eline sağlık.
Üzerine, geldiğim günün ertesi gününde çıkan şarkı daha da keyiflendirdi. Rap seven birisi olarak gayet memnun kaldım şarkıdan. Sözleri de bir o kadar güzel.
Emeği geçenlerin, sözlüğün bir yerlere gelmesi için uğraşan herkesin eline sağlık.
Canlıların yaşamlarını, anatomilerini ve canlıları merkez alan olayları inceleyen bilim dalıdır.