confessions

jean baptiste de la croix

1. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 327
  2. takipçi 19
  3. puan 0

kilis

sayelihale
Dolaşırken kaybolunması imkansıza yakın şehir. Zeytinyağı, üzümü, şeker sucuğu çok kalitelidir. Halkının kahvaltıda zeytinyağı ile tükettikleri zahter mutlaka tadılması gereken bir karışımdır.

sınıfsız toplum

hippizibidi
İnsanın doğasına ters toplum türü.

Biz doğamız gereği yaşıyoruz. Farklı fikirler geliştiren, farklı meziyetlere sahip olabilen, farklı vücut ölçüleri olan, farklı zeka seviyesinde, farklı çalışma eşiğine sahip olan aynı türün temsilcileriyiz.

Böyle bir toplumun oluşması için bireycilik denen esaslardan arınmak gerek ve her insanın ortak bir zihnin eş parçalarına sahip olması gerek. Ortadaki gerçeklik ise herkesin kendisine ait olan zihni farklı şekillerde inşa ediyor oluşudur. Eğer hepimiz aynı özelliklerle ve aynı dış dünyaya aynı şekilde maruz kalan, aynı yazılımı taşıyan robotlar olsaydık bu mümkün olabilirdi.

Eğer sınıfsız olmayı herkesin aynı sınıfa tabii olmasıyla eş değer tutarsak,
Sadece dışarıdan bilinçli bir gözlemciye göre, insan sınıfına mensup bir yaratık olacağımızdan, birimiz diğerinden üstün olduğunu iddia etmeyebilir. Dediğim gibi bunun için insan olmayan bir gözlemciye ihtiyacımız var gibi gözüküyor. Bu olsa dahi bu sadece o konuda geçerli bir doğru kalacaktı.


Sınıfsız toplum kırmızı Anka kuşu kadar gerçektir ya da ne bileyim zeus ve ra kadar.

sınıfsız toplum

rose
Benim de okul yıllarımda hayalim di,büyüdükçe pek mümkün olmadığını anladım..her sistemde sınıf var maalesef..dünya bunun örnekleri ile dolu .denizlerin de mücadelesi ama sonuç ortada..

sözlük yazarlarının yetenekleri

pluton
aktif bir dinleyici. üniversitenin 2. yılında üniversiteye başladığımdan beri arkadaşım olan bayan bir arkadaş bir gün bir yere giderken aniden durdu ve "sen benim secereme kadar her şeyi biliyorsun ben senin hakkında hiç bir şey bilmiyorum, hemen anlat yoksa bir adım daha atmam" demesiyle fark edilen durumdur.
dedim ki ben bir öğretmen adayıyım. hee tamam dedi devam ettik.

aşağılık kompleksi

karambol
Psikolojinin ve psikanalizin üzerine eğilmek zorunda kaldığı şeylerden biri de aşağılık kompleksidir.

Bu rahatsızlık öyle sinsidir ki; ortaya çıktığı durumlarda ikinci şahıslar, kompanse şoklar yaşar.
İstemsiz de olsa bu durum karşısında çaresiz kobaylar (denek) olmaktan kurtulamazsınız.

Bu komplekse sahip olan bireyler, kaza bela bir yerlerde yönetme makamına sahip olduğunda aşağılık kompleksinin etkilerinin her alana sirayet ettiğini tüm çıplaklığıyla görebilirsiniz.
Eziklik psikolojisi, şahsı esir aldığından yaptığı işi dünyanın en iyi işi, kendisini dünyanın merkezi sanma yanılgısına düşer.
Çoğu zaman komik olduğunun farkında değildir.

Dünyaya baktığı pencerede kendini konumlandırdığı yer, esasında bir arayışın, hezeyan dolu yaşamın dışında gibi görünse de; kendi içindeki buhran bu kişileri yer bitirir.

Tıbbi olarak incelendiğinde ne kadar hasta kategorisinde değerlendirilseler de; can sıkıcı, tahammül edilmesi zor kişilerdir.
Sayıları da gitgide artıyor.

en son kendiniz hakkında aldığınız karar

serendipity
Eskisi kadar sabırlı değilim. Sabırlıyım ama bekleyecek kadar uzun ve şımarık yıllarım yok artık. Bu yüzden bir şeyin olacağı varsa olur deyip, diğer zamanlarda olduğu gibi sonuna kadar beklemeyip yarı yoldan geri dönüyorum, vazgeçiyorum ki; vazgeçtiğim anda gerçekleşen o malumlar gibi yine vazgeçince yolun yarısında beni bulup hem zamandan hem şansımdan istifade edebiliyorum.

Bir de size itirafta bulunayım;
Geçenlerde, çiçekli nevresimde uyuyan erkek konu başlığını açmıştım. Aslında amacım yoktu ama ben de o an dikkat ettim ki rahat bir 8 yıl düz ve özellikle sade tekstil grubu tercih etmişim. Çiçek böcek derken canım çekti belki de. Bir denemelik çiçekli yastık alacağım kendime. Öneriniz varsa dm'den yazınız.

atakule

serendipity
Ankara'nın göz bebeği simgelerinden biridir. 13 Ekim 1989'da Turgut Özal tarafından açılışıyla Çankaya'da hizmet vermeye başlamıştır. İçerisinde nikah salonu, avm, oyun alanları, en üst katında Ankara'yı 365 derece izleyebileceğiniz seyir terası bulunmaktadır. Yaklaşık 30 yıl öncesi kurgulanarak bugün ki amacına hizmet vermekte zorluk çeken kule bakıma girmiş bulunmaktaydı. Yaklaşık bu tadilatlar için 300 milyon TL değerinde harcamalar yapılarak kulenin çehresi yenilenmiştir. 125 m yükseklikteki kule yeni görünümü ile 29 Ekim 2018 Cumhuriyet Bayramı'nda açılarak tekrardan hizmete vermeye başlayacaktır.
Yeniden Atakule;

memur olmanın insanı köreltmesi

serendipity
Kendilerini körelterek ayaklarına kurşun sıktıklarını düşünüp, belki de kendimizi tatmin etmek için vahim yakıştırmalarda bulunup, o memurlara acıyoruz çoğu zaman. Sanki özel sektör canavarları olup madalya almışız gibi de gurur duyuyoruz kendimizle.
İdealist, haşin yetişmiş ve emekli olsan dahi sürekli kendini yenilemek zorunda olduğum bir mesleği icra etmekteyim.
Devlet memurları 08.00-17.00 Özel sektördekiler 08.00-19.00 arası çalışıyorken kendime acıyarak 05.00-? (Uykusuzluğa dayanabildiğin kadar) çalıştığımı fark ettim. Zira henüz farkına varamayanlar da var. Sabah ile geceyi birbirine karıştırdığımız doğrudur. Herkes memur olursa kimsenin beğenmediği zor olan bu işleri kim yapacak? Herkes her yerde aynı anda bulunamaz. Kaderimiz tercihlerimiz değil, tercihlerimiz kaderimizi belirler. Düşünüyorum; hayatımda hiç KPSS' ye girmedim. Yüksek lisansı kazandığım halde vakitsizlikten bıraktım. Sevdiğim insanların özel günlerinde çoğunlukla bulunamadım. Ama sonrasında telafi ettim. Ailemden uzak kaldım, zevk aldığım her şeyi çöpe attım. Memurlar gibi keyfim yoksa o gün, “yarın gel, bugün sistem bozuk demedim.” Beraber ıslandık yağan yağmurda misali beraber kafa attık bu dünyanın gamlı, kasvetli havalarına.
Diyeceğim o ki; Ne memur ne özel sektördekiler ne de bizim grup birbirlerini yesinler! Kişi kendisini tanıyorsa nerede mutlu olacağını bilir. Beni öldürseler memur yapamazlar, rahatlık batıyor derken atalarımız beni de kastettmiş. Bunca emek, bunca işkence boşuna mı çekildi yahu! Memurları eleştirirken şunu da unutmamak lazım, bizim vazgeçtiğimiz, asla keyfini süremeyeceğimiz hayatı, onlar fırından çıkan sıcak ekmeğin üstüne tahinli pekmez sürerek çıkartıyorlardı. Helali hoş olsun. Bu ülkede birileri yaşasın diye birileri ölüyorken, bu manasız çekişmeye de artık son verilmesi tarafındayım.

şömineye karşı uyuyakalmak

serendipity
Sıradan bir yemek saatiydi, hanım annem masanın soldan 3., bendeniz ise sağdan 6. Sırada yerimi almıştım. Kremalı Roka çorbasıyla açılışı yapıp, Alfredo fettucine servisi için sıramı bekliyordum. Yemek sırasında konuşmak yasaktı. Her zaman ki gibi 19.30-20.30 sularında eksiksiz olarak, naçizane mütevazi masamızda afiyetler içindeydik. İzin isteyerek masanın soldan 2. Sırasında bulunan bey babamdan izin isteyerek, masanın baş köşesinde vefat eden büyüklerimiz adına boş duran sandalyeyi de selamlayarak usulca kendi haline yanan şöminenin başına geçtim.
Geçerken ayağıma, İran'dan özel getirtilen damask desenli, İpek halı takıldı. Ufak bir sendeledim ama henüz elimdeki Da Hong Pao çayıma bir şey olmamıştı. Buhranlarım bir dizi sıralı ve yaşadığım hayatın zorluğu beni Zodiac Çaprazında mana bulmaya zorluyordu. Neyse ki Finlandiyalı dadım her zaman ki gibi 22.00 sularında Nakazawa Sütümü ılıtmış her zaman ki gibi Alice Harikalar Diyarı'nı anlatmaya başlamıştı. Başımı kucağına koymuş, şöminenin Güney batı yönünde yayılmıştım.
Uyandığımda yine şömine başındaydım, ateş henüz sönmemiş ve tüm çapkınlığıyla göz kırpıyordu sanki...
Ah yine sıradan bir gündü..

rahatsız edici gerçekler

serendipity
Sosyal medya hesapları alıp, elinizi kolunuzu kaptırmışsanız lütfen geçmiş olsun çiçeklerimi kabul ediniz.

+50 yaş grubu tanıdıklarınız, listenizde yahut takibinizde ise (mecbur) kolu serumlu hikayeler görüp aslında ''beni ziyarete gel'', ''bana mesaj at'', ''ilgilen benimle!'' alt metnini algılamak,

henüz yeni evli (henüz medeni halinin ''evli'' olmasından başka vasfı yoktur çünki) arkadaşlarınız yine o listelerde ise, 90 yıllık poğaça ''ponçik'' olup üstü minnak, pembe kurdelayla açılışını bekler vaziyette sizlerden beğeni bombardımanı bekleyecek oluşunu da algılamak,

Yeni araba almış arkadaşınız var ise yine her gece olduğu gibi 5930023 kere direksiyonu sol elimle ne de güzel tutuyorum edasındaki, ''bulunmaz hint kumaşlığını'' ve en nihayetinde ''bravo karşim!'' diye şükranlarınızı sunmak zorunda olduğunuz gerçekleri hatırlatmak isterim.

Henüz bu illete bulaşmamış olanlara selam olsun!
2
enceladus enceladus
Şeytan diyor, topla tası-tarağı, kapa tüm sosyal medya hesaplarını, tüm dijital yanlarını öldür çık ormana, ilkel yaşa ;)
serendipity serendipity
Bunu denediniz mi bilmiyorum, bir gün denerseniz bu yorumum aklınıza gelsin. Oh be! dünya varmış. Daha önce neden yapmadım ki bunu! diyeceksiniz.

arabesk

kaptan jack sparrow
Oryantalistler tarafından planlı olarak yaygınlaştırılan müzik türü. Politikadan uzak asosyal bireyler yaratma operasyonu. İnsanları öğrenilmiş çaresizliğe itme ve başına gelenleri kaderle bağdaştırma. Piyanist şantörlerin patlama yaptığı dönemleri araştırdığınızda yukarıda yazdığım herşeyi siz de fark edebilirsiniz. Müslüm babayı çok severim orası aynı. Hele bir nilüfer şarkısı var.
" zamanın eli değdi bize
Çoktan değişti herşey
Aynı değiliz ikimizde
Zaaflarına bir gece
Hatalarına bir nilüfer
Sevgisizliğine bir kalp verdim
Artık geri ver, geri veremezsin aldıklarını
Artık geri ver, geri verilmez hiçbir yanılgı
Yokluğuma emanet et sen de benden kalanları
Herşeyi al, bana beni geri ver, bir şansım olsun
Başka yer başka zaman, sensiz ömrüm olsun
Bana beni geri ver, bir şansım ol. "
Nur içinde yat baba büyüksün.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol