confessions

karambol

1. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 305
  2. takipçi 30
  3. puan 0

ekrem imamoğlu

karambol
BBC muhabiri soruyor, "Türkiye'nin gelecekteki Cumhurbaşkanı olacak mısınız?" el cevap, "Allah bilir."
Ekrem İmamoğlu, ABD ve dünyayı yönettiği iddia edilen güçlerin isteyerek veya istemeyerek ileriki dönemde kullanmak isteyeceği bir siyasi aktör olacak...

Çünkü Recep Tayyip Erdoğan, artık ABD'nin doğrudan veya dolaylı olarak karşısında yer alıyor. 1999 yılından itibaren ABD istihbaratı Erdoğan'ın ülkeye başbakan olması için birçok operasyon yaptı. Erdoğan 2015 yılına kadar ABD güdümünde bir iktidarı yönetti.

Ancak Erdoğan ve ABD ilişkisi karşılıklı ihtiyaçların son bulmasıyla sona erdi. ABD'nin yeni arayışları içerisinde AK Parti iktidarına alternatif bir parti bekleyişi karşılık bulmadı. Türkiye seçmeninin psikolojisi iyi analiz edildi.

Türkiye'de siyasi partiler değil, kişiler üzerinden siyaset yön buluyor. Yani lider önemli. Sol'un iktidar olamayacağı kesin. O zaman sol içinde sağ seçmenden oy alabilecek liderler türemesi lazım. Ekrem İmamoğlu bunu başarabilecek ender kişilerden biri oldu.

İmamoğlu, ABD ve Batı tarafından destek görüyor. Kendisini kullandırmaz, milli politikalara sadık bir rota çizerse BBC muhabirinin de işaret ettiği gibi İmamoğlu, yeni dönemin cumhurbaşkanı olabilir. Bu soru ona boşuna sorulmadı.

Aynı senaryoyu yaşamak istemeyiz. Umarım başroldekiler senaristlere teslim olmaz.

maslowun ihtiyaçlar hiyerarşisi

karambol
Seçim dönemleri bir toplumun; eğitim, sosyal bakış, psikolojik analizlerinin en iyi yapılacağı dönemdir bana göre.
Siyasilerin sloganları, duruş ve tavırları, takdir ve eleştiri gören yanları bir toplumun özetidir.
Çünkü siyasetçiyi toplum doğurur.
Siyaseti iyi bilenler, o toplumun ihtiyaçlarını da kesinlikle en iyi bilenlerdir.
Toplumların temel ihtiyaçlarına değinmişken Abraham Maslow'dan referans almanın gerekliliğine karar verdim.
Maslow'un evrensel ihtiyaçlar hiyerarşisi 5 ana kategoriye ayrılmaktadır:
1 Fizyolojik İhtiyaçlar: Açlık, susuzluk ve buna benzer temel yaşamsal ihtiyaçlar
2 Güvenlik İhtiyacı: Dış faktörlerden kaynaklı tehlikelerden korunma
3 Sosyal İhtiyaçlar: Aidiyet, sevgi, kabul görme, sosyal yaşam vb.
4 Değer Verilme/Saygınlık İhtiyacı: Statü, başarı, itibar, tanınma
5 Kendini Gerçekleştirme: Gelişim, bir işi başarıyla tamamlama, yaratıcılık
Bu ihtiyaçlar hiyerarşisi genel kabul görür.
Bilimsel geçerliliği de bence tartışılmaz.

Günümüz Türkiye toplumunun bu hiyerarşinin 1'inci, 2'nci ve 4'üncü maddeleri üzerinde durduğunu görüyoruz.
Bir kesim sadece karnını doyurmak için yaşıyor.
Başını sokacağı kiralık da olsa bir barınak için çalışıyor
Statü ve başarı için ise milyon taklalar atılmasına şahitlik ediyoruz.
3'üncü ihtiyaçlar artık pek önemsenmiyor. Olsa da olur, olmasa da… Bireysel çıkar her şeyin önünde.
5'inci ihtiyaçlar bölümü ise Türk toplumunun çok azına hitap ediyor.
Kimsenin kendini gerçekleştirmeyle ilgili olmadığı net.
Türk toplumunun kodlarıyla oynanıyor.
Bu yapılırken devletin ideolojik aygıtları alabildiğine kullanılıyor.

tik tok kullanan insan

karambol
Hayatımda denk geldiğim en mantıksız, manasız uğraştır.
Buna rağmen Türkiye'de ve dünyada popüler olmuştur.
Ulan şarkıcı şarkı söylüyor tiktokta kız ağzını yüzünü oynatıyor fenomen oluyor.
Yani ergen işi bir uğraş. Affedersiniz malca bir şey. İyice nefretimi kusmak istedim.

gevşek

karambol
Son yıllarda emsali görülmemiş omurga yamukluğuyla, bir çeşit sürengen gibi yaşamını sürdüren, insan ırkının ara formlarına verilen bir sıfattır...
Alabildiğine lakayıt, bir o kadar iticidir.

egoist insanlar

karambol
İnsan, nefis sahibi bir varlık…
Elbette öncelediğimiz şeyler kendi çıkarlarımız.
Bunu inkar etmek gerçeği değiştirecek olgunlukta bir savunma olmaktan çok uzakta.
Çıkar meselesini sadece maddiyatla sınırlı tutmayın.
Moraliniz, ruh haliniz için verdiğiniz mücadele de bir çıkardır.
Ancak dünyanın sadece kendinizden ibaret bir yer olmadığının farkında olarak yaşamalısınız.
Aksi halde bu sizin “egoist” olmanıza neden olur.
Egoist insanlar ikiye ayrılır;
Birinci kategoride yetenekli ve zeki olarak nitelendirilebilecek bir bireyin üstten bakan tavrı,
Diğeri ise bir özelliği bulunmayan ancak en üstün özellikler donatıldığına sadece kendisi inanlar…
Her ikisi de çekilecek türden şeyler değil.
Fakat ikinci seçenekte yer alanlar daha bir çekilemez.
İnsan biraz haddini bilmeli.
Tevazu güzel şey fakat çok azımızda bulunuyor.
Halbuki o anlamsız ve basit şişkinlikteki egolar için bir toplu iğne ucu yetiyor.

otokrasi

karambol
Otokrasi, kavramının tanımıyla giriş yapalım.
Kelimenin kökeni Yunanca'dır. “Oto” kendiliğinden, kendi gibi anlamları barındırır. “Krasi” ise hükmetmek olarak tanımlanır.
Bu iki kelimenin birleşiminden doğan otokraside yönetici, bütün siyasi yetkileri tek başına elinde bulundurur.
O kadar güçlenir ki; kanunları, yargıyı ve dahi devletin tüm mekanizmalarını kontrol eder. Monarşiden farkı; yetki babadan oğula geçmez.

Türkiye'de bir monarşi ve otokrasi aşkı olduğuna inanlardanım. “Demokrasi” kavramını özümsemeyen toplumların demokrasiyle yönetilmesi imkansızdır. Çünkü demokrasinin kendilerine sunduğu nimetlerin neler olduğunu bilmeyen, kodlarında monarşi olan toplumların demokrasiyi kabullenmesi zordur. Bundandır ki; Türkiye gibi ülkelerde yurttaşlar hep bir kahraman arar. Bir lideri baş tacı yapma arzusu ağır basar. Bir doktrin ya da sistemin öğretileri yerine, liderin iki dudağından çıkacak kelimelerle geleceğini tayin eden milletlerin karanlıktan çıkma şansı yoktur. Şu artık evrensel bir gerçektir ki otokrasi ve monarşi bu yüzyıllarda yaşayanları yönetmeye uygun bir sistem olmaktan çok uzak. Israrla bu yönetim tarzını seçenler, elbette en büyük zararı yine kendileri görecektir.

kriz mi o da ne paylaşımları

karambol
Gerizekalı olduğundan zerre şüphem olmayan bir grup insan topluluğuna ait paylaşımlardır.
Son günlerde marketlerde kalabalık fotoğrafı çekiyor ve "kriz mi o da ne?" yazarak paylaşıyor.
Ulan dalya.ak, millet alışveriş yapmayıp aç mı kalsın?
Marketler dolu olsa ne olacak?
Önceden 2 alıyorsa şimdi 1 alıyor.

rant

karambol
OSMANGAZİ KÖPRÜSÜ GEÇİŞ ÜCRETİ :
35 DOLAR+KDV; 37,8 DOLAR
GEÇİŞ ÜCRETİ 2 OCAK DOLAR KURUNA GÖRE BELİRLENİYOR.
2019 YILI GEÇİŞ ÜCRETİ: 200 TL
BUGÜN VATANDAŞIN ÖDEYECEĞİ TUTAR YAPILAN YÜZDE 44 ZAM İLE 71,75 TL DEN 103 TL'YE ÇIKTI.
40 BİN ARAÇ GARANTİSİ NEDENİ İLE HAZİNE GEÇEN ARAÇ İÇİN 97 TL GEÇMEYEN ARAÇ İÇİN 200 TL ÖDEYECEK.
2017 VE 2018 YILINDA ARAÇ GARANTİSİ NEDENİ İLE HAZİNE İŞLETMECİ FİRMAYA 3 MİLYAR TL ÖDEDİ.

ŞİMDİ SORUYORUM 2019 YILININ İLK GÜNÜ PİYANGO KİME ÇIKTI: TABİ Kİ YİNE İŞLETMECİ FİRMAYA...

kime kızmanız gerektiğini bilmemek

karambol
Bazen öyle durumlar vardır ki; bir liman ararsınız.
O liman, o an sizin için en güvenilir, en huzurlu yerdir.
O limanda bazen ağlar, bazen edebiyat olur coşar, bazen ağzınıza geleni söylersiniz.
Ama liman sizden bağımsızdır.
Siz limanı seviyorsunuz diye liman sizi sevmez.
Yazdıklarınızı siler.
Canınızı sıkar.
Bir daha orada ne gülmeye ne ağlamaya karar verir gidersiniz.

saplantıların esiri olarak yaşamak

karambol
Beylik beylik lafların kibrine isyan bayrağı açıyorum.
Direnişimi ise hemencecik kendim bastırıyorum.

Hiçliğe uzanan bir yolda, pusulasız kaldığımızın farkında değiliz.
Peşin fiyatına 24 aya varan taksitle yaşadığımız hayatlarımızı;
yeşile, kızıla veya gökkuşağının tüm renklerine aynı anda boyuyabiliyoruz.
Bir de saf beyazlarımız var.
Simsiyahların gaddarlığından ise olabildiğine kaçıyoruz.

Tam da şu anda ağzımda sigaram masamda çayım şu satırları yazarken, müzik çalarımdan Neşet Ertaş sesleniyor:
"Ah yalan dünyada, yalan dünyada
yalandan yüzüme gülen dünyada."

Sonu olan bir yoldayız.
Ancak hiç bitmeyecek gibi koşuyor, koşuyoruz.
Aymazlığın dibini buluyoruz.
Her şeyimiz tastamam gibi bizden öte tüm farklılıkları irdeliyor, eksikler arıyoruz.

Yaşamlarımızın aktörleriyiz işte.
Sanatçı kaprislerimiz var.
Artistliklerimizin bini bir para.

"Biraz" diyorum, "Rahat mı bıraksak kendimizi?"

Örneğin;
keyifle veya isyanla başlayan yazılarımızı bir sonuca bağlamadan mı bitirsek?

Beklenildiği gibi değil, istediğimiz gibi...

ormanları çöplük sanmak

karambol
İzin günümde evime yakın ormanlık alana yürüyüşe çıktım. Karşılaştığım manzaralar sonrası insanlara olan nefretim perçinlendi.

O çöpleri atanların her şeylerine olanca gücümle sövdüm. Abandım.

Canım yemyeşil orman çöplük olmuş. Aklınıza ne gelirse her şey atılmış.
Atılmış da atılmış, atılmış da atılmış.
Alkol şişeleri, poşetler, plastikler, sigara izmaritleri...
Bu arada ormana köpeğimle çıktım afedersiniz kakasını yaptı üstünü de kapatarak yoluna devam etti.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol