şu ara çevirisiyle uğraştığım kitap.
ciddi anlamda saç baş yoldurabiliyor... bugün mesela 45 dakikada 1.5 sayfa falan çevirdim...
japonca çeviri yaparken anlamını hiçbir sözlükte bulamadığım kelimelerle karşılaşmam.
böyle zamanlarda ya wikipedia'ya başvuruyorum ya da kelimeyi aratıyorum ama cidden samanlıkta iğne aramaktan farksız oluyor.
böyle zamanlarda ya wikipedia'ya başvuruyorum ya da kelimeyi aratıyorum ama cidden samanlıkta iğne aramaktan farksız oluyor.
iş yapmanın çok zorlaşmasına sebep olacaktır.
profesyonelliğe gölge düştüğü hissedildiğinde o iş yerinden ayrılınmalıdır.
iş başka aşk başka.
profesyonelliğe gölge düştüğü hissedildiğinde o iş yerinden ayrılınmalıdır.
iş başka aşk başka.
21 şubat 1728 - 17 temmuz 1762 tarihleri arasında yaşamış olan rus imparatoru.
kendisi esasında almandır ve Schleswig-Holstein-Gottorp soyadını taşır. kendisini de her zaman rusya'ya ait değil, almanya'ya ait hissetmiştir. rusça bile konuşamamaktadır ve her fırsatta prusya'yı desteklemiştir.
haliyle yine bir rus olmayan eşi ii. katerina, alman olsa dahi gecesini günüdüzüne katarak rusça öğrendiği için hem imparatoriçe yelizaveta'nın hem de halkın gözünde değer kazanmıştır.
eşi ii. katerina, kendisine karşı bir darbe yapmış ve bu darbenin sonunda asılmıştır. işin ilginç yanı bu darbe kendisine önceden haber verilmiş ama darbe olacağı haberinin yer aldığı mektup kendisi keman çalışırken geldiği ve kendisi de keman çalışmasını bölmek istemediği için o mektubu hiç okumamıştır. hatta mektubu getiren kişiyi de çalışmasını böldüğü için azarlamıştır.
kendisi esasında almandır ve Schleswig-Holstein-Gottorp soyadını taşır. kendisini de her zaman rusya'ya ait değil, almanya'ya ait hissetmiştir. rusça bile konuşamamaktadır ve her fırsatta prusya'yı desteklemiştir.
haliyle yine bir rus olmayan eşi ii. katerina, alman olsa dahi gecesini günüdüzüne katarak rusça öğrendiği için hem imparatoriçe yelizaveta'nın hem de halkın gözünde değer kazanmıştır.
eşi ii. katerina, kendisine karşı bir darbe yapmış ve bu darbenin sonunda asılmıştır. işin ilginç yanı bu darbe kendisine önceden haber verilmiş ama darbe olacağı haberinin yer aldığı mektup kendisi keman çalışırken geldiği ve kendisi de keman çalışmasını bölmek istemediği için o mektubu hiç okumamıştır. hatta mektubu getiren kişiyi de çalışmasını böldüğü için azarlamıştır.
isminin kökeni "vitalia" kelimesi olan ülke. bu da "inek ülkesi" anlamına geliyormuş. zira bol bol inek varmış buralarda.
italyanca ile epey benzeşen dil.
esasında köylü dansı olmakla beraber sonradan salonlara taşınmıştır.
hatta dans eden çiftlerin birbirine sarılması barok dönemde büyük ahlaksızlık olarak görülmüş. zira barok dönemde danslar "seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli" tarzındadır.
18. yüzyılın ortalarında bazı soylular "lan olm farkında mısınız bilmiyorum ama 200 yıldır aynı dansı yapıyoruz. ben sıkıldım artık lan!" demiş ve gidip soylu olmayan kişilerin eğlencelerine katılmaya başlamışlardır. böyle böyle vals de soylular arasında görülmeye başlamıştır. ama elbette çoğu soylu "bu ne la böyle, oldu olacak tecavüz edelim kadına?" şeklinde düşünmüştür bu dans hakkında.
bir nevi barok dönemin rock'n roll dansı gibi bir şeymiş bu.
19. yüzyılda ise aristokrasinin artık git gide silinmeye başlamasıyla vals bilmeyen balo müdavimlerini dövmeye başlamışlar.
20. yüzyılda da japonya haricinde aristokrasiye önem veren batı ülkesi kalmadığı için (heheh, şaşırdınız değil mi japonya'ya batı ülkesi deyince? gidin bir araştırın rus-japon savaşı sonrası japonya'nın doğu ülkesi mi yoksa batı ülkesi olduğunu. ) insanların aklına salon dansı deyince hep vals gelmeye başlamış.
hatta dans eden çiftlerin birbirine sarılması barok dönemde büyük ahlaksızlık olarak görülmüş. zira barok dönemde danslar "seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli" tarzındadır.
18. yüzyılın ortalarında bazı soylular "lan olm farkında mısınız bilmiyorum ama 200 yıldır aynı dansı yapıyoruz. ben sıkıldım artık lan!" demiş ve gidip soylu olmayan kişilerin eğlencelerine katılmaya başlamışlardır. böyle böyle vals de soylular arasında görülmeye başlamıştır. ama elbette çoğu soylu "bu ne la böyle, oldu olacak tecavüz edelim kadına?" şeklinde düşünmüştür bu dans hakkında.
bir nevi barok dönemin rock'n roll dansı gibi bir şeymiş bu.
19. yüzyılda ise aristokrasinin artık git gide silinmeye başlamasıyla vals bilmeyen balo müdavimlerini dövmeye başlamışlar.
20. yüzyılda da japonya haricinde aristokrasiye önem veren batı ülkesi kalmadığı için (heheh, şaşırdınız değil mi japonya'ya batı ülkesi deyince? gidin bir araştırın rus-japon savaşı sonrası japonya'nın doğu ülkesi mi yoksa batı ülkesi olduğunu. ) insanların aklına salon dansı deyince hep vals gelmeye başlamış.
"çünkü her çocuk yabancı dil kursuna para verecek durumda değil" şeklinde cevap verilebilecek soru.
türkiye'deki ücretsiz eğitim gerçekten nimet aslında. romence öğreniyorum bedava üniversitemin açtığı ders sayesinde mesela. dışarıdan öğrenmeye kalksam aylık 500 lira vereceğim.
türkiye'deki ücretsiz eğitim gerçekten nimet aslında. romence öğreniyorum bedava üniversitemin açtığı ders sayesinde mesela. dışarıdan öğrenmeye kalksam aylık 500 lira vereceğim.
müziklerinde çok fazla lucy in the sky with diamonds etkisi olduğunu düşündüğüm anime.
tamamen tesadüf de olabilir ama.
tamamen tesadüf de olabilir ama.
bir boney m şarkısı.
şurada hans axel von fersen'e uyarlanmış:
şurada hans axel von fersen'e uyarlanmış:
çok güzel kadınlar benden hoşlanınca özgüvenim yerine geliyor. tipsiz değilim demek ki.
değildir şeklinde cevap verilecek soru. başlık hakikaten pek olmamış gibi bu arada.
peki neden?
zira siyasette çeşitli stratejiler haricinde bir etken daha vardır ki ona da machiavelli amca "fortuna" demiş.
eğer fortunanız cidden iyiyse ne kadar saçma hamle yaparsanız yapın, ne kadar hata yaparsanız yapın yine de oyunun kazananı siz olursunuz.
bu tıpkı sadece şahı kalan oyununcunun oyunu kazanması gibi bir şey.
peki neden?
zira siyasette çeşitli stratejiler haricinde bir etken daha vardır ki ona da machiavelli amca "fortuna" demiş.
eğer fortunanız cidden iyiyse ne kadar saçma hamle yaparsanız yapın, ne kadar hata yaparsanız yapın yine de oyunun kazananı siz olursunuz.
bu tıpkı sadece şahı kalan oyununcunun oyunu kazanması gibi bir şey.
ikinci dünya savaşı'nda leh ordusunda savaşmış olan bir ayı.
monte cassino savaşı'nda topçu olarak görev yapmıştır.
kendisi esasında askerlerin baktığı yetim bir ayıdır. ama zamanla askerler kendisine o kadar bağlanmış ki en sonunda ayı orduya er olarak yazılmış.
monte cassino savaşı'nda ise birlikteki askerlerin top mermisi taşıdığını görünce askerleri taklit etmiş ve o da top mermisi taşımıştır.
savaştan sonra ingiltere'deki bir hayvanat bahçesine gönderilmiş ve 1963 yılında orada ölmüş.
monte cassino savaşı'nda topçu olarak görev yapmıştır.
kendisi esasında askerlerin baktığı yetim bir ayıdır. ama zamanla askerler kendisine o kadar bağlanmış ki en sonunda ayı orduya er olarak yazılmış.
monte cassino savaşı'nda ise birlikteki askerlerin top mermisi taşıdığını görünce askerleri taklit etmiş ve o da top mermisi taşımıştır.
savaştan sonra ingiltere'deki bir hayvanat bahçesine gönderilmiş ve 1963 yılında orada ölmüş.
yazın katiyyen savaşmayan bir türk boyu. genelde sarışın mavi gözlüdürler.
yazın savaşmama gelenekleri sebebiyle çok ilginç bir olaya sebebiyet vermişler:
https://twitter.com/TrakyaBalkan/status/658026752455909376
yazın savaşmama gelenekleri sebebiyle çok ilginç bir olaya sebebiyet vermişler:
https://twitter.com/TrakyaBalkan/status/658026752455909376
Bulgar.
çok tezcanlı olmak istemiyorum ama galiba fransa hayallerim gerçek olacak.
ama olmayadabilir. duruma bağlı.
ama olmayadabilir. duruma bağlı.
konser performansları albüm performansından 10000 kat daha güzel olan metallica şarkısı.
sırf bu şarkı için bile metallica konserine gidilir.
sırf bu şarkı için bile metallica konserine gidilir.
sözlüğün stalin dönemi sovyet rusyası (veya nazi almanyası) gibi yönetilmesine katkıda bulunmamak amacıyla hiçbir zaman yapmayacağım eylem.
cidden ben sözlük falan açsam 3-5 kişi anca yazardı herhalde.
cidden ben sözlük falan açsam 3-5 kişi anca yazardı herhalde.
müzik piyasasında çok fena fuhuş dönmesi de bunlardan birisidir.
müzikle uğraşmayı seviyorum ama klasik müzikten pop müziğe dünyadaki bütün bir müzik sektörü fuhuşa batmış durumda.
umarım pek bu tür işlere bulaşmadan iyi bir klasik gitarist olabilirim.
müzikle uğraşmayı seviyorum ama klasik müzikten pop müziğe dünyadaki bütün bir müzik sektörü fuhuşa batmış durumda.
umarım pek bu tür işlere bulaşmadan iyi bir klasik gitarist olabilirim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?