confessions

hippizibidi

1. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 96
  2. takipçi 5
  3. puan 0

ergenlik şarkıları

hippizibidi
İnsanın müzik kültürünün 12-16 yaş aralığında oluştuğunu okumuştum.

Buldum şimdi,
https://www.yenicikanlar.com.tr/muzik-dinleme-zevki-nasil-olusuyor-5375/

Eğer ortaya atılan tez doğruysa bu başlığın tanımı, kişinin müzik zevkini belirleyen dönem diye açıklanabilir

Tam ergenken olmasa da kendimi ergen olarak gördüğüm dönemden kalma bir şarkıyla selamlamak istiyorum herkesi.

Bu arada şarkıdaki lirikalite şu an rap yapan birçok mc'den iyi. Ayrıca nakaratı söyleyen garip sesli kekoyu ciddiye almayınız. Teşekkürler.

bıyık

hippizibidi
Tam 7 yıldır kesemediğim kıl birikintisi.

Kıl gibi evrimsel bir ürünü karizma aracı olarak kullanmak da insana mahsustur.

Hatta bu kıl birikintisini bazen ideolojilerimizi diğerlerine sergilemek için bile kullanıyoruz. Bir nevi erkek fikir etiketi.

Ne garip.

sosyal medya

hippizibidi
Var olan farklı kültürlerin iletişerek tek bir kültüre doğru ilerlemesine en büyük katkıyı yapan ortam.

Şöyle ki, bir Dominik kongolu bir türkle aynı akıma kapılıp benzer fiillerle bulunabiliyor. Her an dünyadaki her yerle eş zamanlı ilerleme imkanı buluyorsunuz.

Kapitalizm yaygınlaştığında dünyanın her yerinde şehirleşme kültürü giderek tek bir kültür halini aldı ve bugün ingiltere'ye da gitseniz, japonya'ya da gitseniz benzer özellikte bir şehirleşmeyle karşılaşırsınız halbu ki önceden durum çok farklıydı.

Aynı kültür benzeşmesinin sosyal medya yoluyla bireysel yaşamları da tek tipleştiriyor oluşu oldukça endişe verici.

Mesela, popüler diye meksika'da evde bir kızın yaptığı bir çeşit dansın aynısını Türkiye'de başka birinin eş zamanlı yapması.
Ulan çok tuhafıma gidiyor lan bu hız böyle!

Bu benzeşmeyi her alanda görmek cidden canımı sıkıyor.

Aynı yemekleri yiyoruz, aynı içecek firmalarında takılıyoruz, aynı giyim firmalarına uğruyoruz, hep aynı aynıları yapıyoruz..

Benim buna sinirlerim bozuluyor.

Yalnız ben bunların bir plan olduğunu düşünmüyorum. İşin kendiliğinden bu noktaya vardığını düşünüyorum.

Bir yerden bir su kaynağı fışkırdı, kendi yolunu çizdi.

(bkz:tek dünya düzeni)
(bkz:kozmopolitizm)
(bkz:küreselcilik)
(bkz:kapitalizm)

ii. leopold

hippizibidi
belçika kralı 2. leopold(1865-1909), kongo'daki halka yaptıkları, adolf hitler'in yahudilere yaptığından pek bir farkı yoktur.

kongo belçika'nın sömürgesiyken oraya gönderdiği heyetle, zor yoldan ya da kandırarak, kabile şeflerini ikna etmiş ve kongo üzerindeki bütün hakları kendi üzerine almıştır. daha sonra elde ettiği tapuları, avrupa devletlerine gösterip kongo'yu kendi özel mülkiyeti olarak tescil ettirmiştir. bunu yapış amacını şu sözleriyle meşrulaştırmaya çalışmıştır, "dünyanın henüz nüfuz edilemeyen tek yöresini medeniyete kavuşturmak, oradaki halkların üstünde asılı duran karanlığı delmek, kanımca içinde bulunduğumuz bu ilerleme çağına yaraşır bir seferidir."

kral leopold kongo'yu ne için kullandı; o dönem otomobil ve bisiklet kullanımında kauçuk firmaları yeni yeni çıkmaya başlıyordu, bunu farkeden kral leopold, kongo'daki halkı kauçuk üretiminde kullanmaya başladı. bütün ülkeyi üretim kampına çevirdi, on binlerce insan çalıştırılırken öldü, çalışmayı reddeden veya az çalışanlara ceza olarak, kollarının ve bacaklarının, cinsel organlarının kesilmesini uygun gördüler. isteyenler 'joseph clark' adlı bir misyonerin gözlemlerini okuyabilirler. ayrıca kongo'daki belçika askerlerine belli sayılarda kurşun verildiği için, harcanan kurşunların boşa gitmediğini öğrenebilmek adına, kurşunu sıkan kişi, sıktığı kişinin elini ya da cinsel organını kesip göstermek zorundaydı. kurşunları boşa harcayan askerler bunu hayatta olan insanlardan temin etmeye başladılar, hatta leopord bu durumu farkettiğinde, kolu kesilenlerin kötü görüntü oluşturduklarını düşünüp diğer kollarınında eşit uzunluklarda kesilmesini istemiştir.kısacası bir ülkenin kaderi bir parça kauçuk yüzünden perişan olmuş milyonlarca insan bir kauçuk parçası yüzünden işkenceler görmüş öldürülmüştür. leopold bu yaptıklarının hepsini bir hristiyanın yapması gerekenler diye bir kılıfa sığdırmıştır.

1908'de belçika parlamentosu, ii. leopold'ün kongo üzerindeki yetkilerini sona erdirmiştir. ii. leopold'e kongo için yaptığı büyük fedakarlıklar nedeniyle yüklü bir maaş bağlamıştır.leopold'den sonra kongo tekrar belçika'ya kalmış oraya giriş yapan kauçuk şirketleri, leopold'ün kaldığı yerden devam ettirmişlerdir. leopold gelmeden önce 30 milyon nufusu olan kongo'da bu rakam 8 milyonlara düşmüştür. vahşetin büyüklüğünü siz hayal edin. işin ilginç yanı tüm avrupa bu adamı medeniyet götürdü diye tebrik etmiştir, hitler konusunda yaptıklarını bu adam hakkında yapsalardı şaşırırdım zaten ama adam sonuçta ari ırkı'na dokunmadığı için yaptıkları görmezden gelinebilir. gerçi bizde heralde aynı fikirdeyiz ki, bu adamın neler yaptığı hakkında doğru düzgün bir bilgiye bile sahip değiliz

ceza vs sagopa

hippizibidi
Yıllardır içinden çıkılamayan bir ikilem. Ki bana göre asla çıkılamaz da.

Ceza-sago ikilisi felsefedeki toplum-birey çatışmasını rape aksettirmiş gibiler.

Ceza toplumcudur. yıllardır protestliği ve asiliğiyle ön plana çıkmakta. Hepimiz az çok politiğiz ve bir şekilde sistemden endişeliyiz. Ceza bunu ön plana çıkardığı, bu konuda öncü olduğu için dinlenmekte; sago ise bireycidir. insanın iç dünyasıyla ilgilenen bir rapçidir. Kendi iç dünyasında yaşadığı duygu durumlarını yediden yetmişe herkes yaşadığı için her daim dinlenmekte. Bu yüzden ikisi de hatırı sayılır yerlere çıkmışlardır ve oradan indirilemeyeceklerdir.

Bu tartışmada taraf olmak da zaten hayli zor. İkisinin birlikte yaptığı b ve adına Türkçe rapin istiklal marşı dendiği neyim var ki'de bile ikisinin bu yönü kendisini gösterdiğinden ortaya muazzam bir sanat eseri çıkmıştır.

Neden en tepeye çıkacakları o şarkıdan belliydi. Bir gün eğer bu iki konuyu iyi işleyen bir rapçi çıkarsa yani eğer ceza sago ikilisinin bir sentezi ortaya çıkarsa bu ikilinin tahtları o zaman kapılmış olur.

joker

hippizibidi
Bir rapçi. Old school ile New school geçiş döneminde ortaya çıkmış bir dönemin New school'u.

Aslında vasat üstü bir kalitesi olsa da yıllardır yaptığı raplerin konusu; rap ve diss. Ya diss atıyor ya rapten bahsediyor ya da ne kadar iyi bir rapçi olduğundan. Tıpkı Şehinşah gibi ama Şehinşah çok daha yüksek kalibre olduğu için onda çok hissedilmiyor bu sığlık.

Bir ara alleme ile eşit seviyedelerdi lakin alleme çok daha üretken ve geniş bir içerik üreticisi olduğu için dünya görüşünü, protestliğini, İnsanın iç dünyasıyla alakalı duyguları rapine iyi eklemlediğinden joker'i bilmem kaça katlamıştır.

Nihayetinde joker şu an esamesi okunmayanlar listesinde bir rapçidir.

patron

hippizibidi
Bir Old school rapçi.

Bu ara diss trackleri ile ön planda.

Son çıkan:


Ben piyasaya bir hareketlilik katacağına inanıyorum. Birçok rapçi ye giydirmesine rağmen öyle kolay kolay kimse cevap veremeyecektir.
Çünkü yedikleri boku saian dislerse autochtone bokuna birçok rap dinleyicisi "sahi biz niye bunları dinliyoruz mk" diye kendini sorgulayacaktır.

Bir iki hafta içinde bir hareketlilik olabilir.

islamın şartları

hippizibidi
Başında sorgulamadığım ancak daha sonra saçma gelen şartlardır. Zannedersem kuranda iki kere hac ile ilgili ayet geçerken yetimlere yardım etmek bir hayli fazla peki islamın şartı dediğimiz şey neden yetime yardım etmek değil de hacca gitmek.

Konu hakkında öğretici video;

puanlama sistemi

hippizibidi
Sözlüğün büyüyüp Avrupa Birliği gibi yayılmacı bir devinimle ilerlemesini temenni eden bir yazar olarak puanlama sistemine olumlu olumsuz birkaç görüş bırakmak istiyorum.

Her ne kadar puanlama sisteminin hiçbir önemi yoktur denilse de ortada bir sistem varsa bunun evrileceği noktayı iyi hesap ederek adım atılması gerekmekte. Burası bir sözlük olduğundan ve sözlük bünyesine katılan yazarların hangi amaçla sözlüğü kullanacağı hesaplanamayacağından, hesaplanabilir şeyler üzerinden öngürülerde bulunmak farzdır diye düşünüyorum.

Hiçbir yazar entry girdikten sonra inşallah entrymi görmezler diye görünmezlik duasına çıkmaz. Haliyle girilen her entrynin altmetninde yazarın niyetine bağlı olarak;anlaşılma, göz önünde bulunma, beğenilme arzusu, çevre edinme vb değişkenlikler bulunmakta.

Bu bağlamda puanlama sisteminde farzı misal ilk 50 gözüküyorsa sözlüğe dahil olan 2. Veya 3. Nesil bir yazarın oraya ekkenlenmesi hayli zor olacaktır. Bu da kuvvetle muhtemel modların özellikle 1. Nesli oldukça kayırdığı intibası oluşturacaktır.
Ha keza puanlama sistemi zaten ilk günlerden beri sözlükte olanların bir kısmını öne çıkaracağından sonradan gelen yazarların hak ettikleri değerleri görmedikleri kaygısına iteceğinden, sözlüğün ilerlemesine ciddi engel teşkil edecektir.

Bana kalırsa puanlama sistemi sadece bir aylık bir zaman dilimini kapsayacak olursa yani her ay sıfırlanma veyahut güncel tarihten bir ay öncesini hesaba katsa, sözlük istenilen çoğunluğa ulaştığı zaman bu konuyu ciddiye alan her yazar olabildiğince online olup içerik üretmek isteyecek. Bu da sözlüğün aktif yazar ihtiyacına katkı sağlayacaktır.
Bu da modların adaletine gelecek eleştirileri engelleyecek, stabil bir liste içindeki brinin etrafında oluşacak kankacılar ve olaylarında önüne geçecektir.
Edit: lan olumlu bir şey dememişim dkdksks

Olumlu yanı sözlükteki daha aktiflik sağlaması.
2
mavikaranlik mavikaranlik
güzel ve yapıcı önerileriniz için teşekkür ederim hocam, ilerleyen zaman dilimlerinde bu düşüncede ele alınacaktır.
hippizibidi hippizibidi
Estağfurullah. Umarım istenilen düzeye erişilir. Biz de görürüz. :)
4 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol