bazen bu çağa ait hissedemiyorum kendimi.
flört ettiğim kız da öyle dedi. "sen yanlış çağda doğmuşsun" diye.
ama düşününce 17. yüzyılda yaşayan bir fransız köylüsü de olabilirdim.
bilemedim sözlük.
neyse tanrı bu çağda yarattıysa beni vardır bir bildiği.
itiraf köşesi
çok tezcanlı olmak istemiyorum ama galiba fransa hayallerim gerçek olacak.
ama olmayadabilir. duruma bağlı.
ama olmayadabilir. duruma bağlı.
Hala kaşık yalıyorum.
Sözlük kullanımını layıkıyla idrak edebilmiş değilim.
çok güzel kadınlar benden hoşlanınca özgüvenim yerine geliyor. tipsiz değilim demek ki.
Bir dönem aşağıdaki müziği alarm sesim yapmıştım. Güne bu güzel eser eşliğinde gözümü açıyordum.
ünlü sitar icaracısı ravi shankar bir konserinin başında enstrümanını akort etmeyi bitirdikten sonra seyirciler onu ve grubunu alkışlıyordu. ravi de "eğer akort etme işlemini sevdiyseniz, konserin geri kalanını daha çok seveceksiniz" tarzı bir şey söylüyordu.
hah, buldum videoyu:
geçen gün bir yorum aldım instagram'da "gitar çalışın çok güzel" şeklinde. ama bugüne kadar hiç parça çalışmadım. bugün ilk defa bir parça çalışmaya başladım gözüm kapalı olarak.
şimdi açıkçası sadece alıştırmalarım bile insanlara güzel geldiyse sanırım bundan sonrasını daha çok seveceklermiş gibi bir his var içimde. ama bir yandan da gitarist olamayacakmışım gibi bir his var... zira konservatuar okumuyorum ve japon dili okuyorum. haliyle gitara ayırdığım süre çok kısıtlı.
neyse, zaman göstersin bakalım ne olacağını. nasılsa tanrı'nın iradesi dışında bir şey gerçekleşmez.
hah, buldum videoyu:
geçen gün bir yorum aldım instagram'da "gitar çalışın çok güzel" şeklinde. ama bugüne kadar hiç parça çalışmadım. bugün ilk defa bir parça çalışmaya başladım gözüm kapalı olarak.
şimdi açıkçası sadece alıştırmalarım bile insanlara güzel geldiyse sanırım bundan sonrasını daha çok seveceklermiş gibi bir his var içimde. ama bir yandan da gitarist olamayacakmışım gibi bir his var... zira konservatuar okumuyorum ve japon dili okuyorum. haliyle gitara ayırdığım süre çok kısıtlı.
neyse, zaman göstersin bakalım ne olacağını. nasılsa tanrı'nın iradesi dışında bir şey gerçekleşmez.
asla pes etmemen lazım. ben de grafik tasarım okudum ancak müzisyen tarafım daha ağır basıyor. en sevdiğin ne ise ona ağırlık vermelisin.
kolay gelsin ikimize de o halde ((:
şaşıyorum beni taşıyan dizlere.. benim gibi bir zavallıyı nasıl taşıyorsunuz yav.. helal lan sana diz helal lan.. ben bitmişim amk..!.
Eşimle ponçik oğlumuzu sinemaya götürüyoruz arasıra. Geçen ay (bkz:Küçük ayak) filmine götürdük. Bugün yaşı çok uygun olmasa da (bkz:rafadan tayfa dehliz macerası)'na. Zaten oturup pür dikkat izlemeyeceğini biliyoruz. Maksat değişiklik olsun ailecek. Çocuğu da emanet edeceğimiz, gözümüz arkada kalmadan bırakıp gidebileceğimiz birileri yok zaten yakınımızda, anne baba saati hayal yani bizim için. Doğdu doğalı sadece bir kere sinemaya gidebilmiştik başbaşa, ailem buradaydı, çocuğu uyutup onlara emanet edip gitmiştik. Bugün film izlerken şöyle baktım eşime, çocuktan ziyade biz eğleniyoruz resmen. Biz gülüyoruz, komik sahnelerde birbirimize bakıyoruz falan. Hele küçük ayaklarda o kadar eğlendik ki, tekrar izleriz biz bu filmi ya muhabbeti falan yaptık sinemadan çıkarken. hiç aklıma gelmezdi cocuk filmlerine gidip, eşimle birbirimize kaçamak bakışlar atıp mutlu olmak. Ey evlat, sen nelere kadirsin yahu!
Sen istiyor çocuk emanet etmek verecek bana yüz euro... Nolur lan. Kdndjdnd.
Böyle mi olduk simdi? Ben sanıyordum ki bi intense ile halledebilirim :/
İşsiz olmasam olabilirdi...
hmmm
kur düşüşte. bi düşünün.
tl'yi koruma kanunundan haberin yok galiba, tl anlasmaliyiz.
şöyle yapalıım. yalınayakkirkayak'ın maaşının yüzde 30'unu verin. hafta sonu bir gün bakayım. pahalı gelebilir ama kooooskoca bir pazar. 9-5.
Ahaha bence bir kere daha düşün. Benim mayış az 🤭😄
45. yüzde kırk beş.
Gel al mayışı komple. Gel gel çekinme 🙄
her pazarsa imei gonder, caymak yoh
Iban demek istedi sanırım 🙄
ahahahaha eşin sanırım kayserili. bir pazar için yüzde kırk beş.
Hadi canım, senin bu dediğin rakama aylık bakıyorlar hem de haftaiçi her gün beee
Djnsjsndjd. Maaşı ne zaman ezeriz kankam? Anladım ki maaş çok da kötü değil.
Ne zaman gelirsen o zaman :/
internette bile dürüst olduğum için herkesi benim gibi sanmışım.
Artık ders falan almak istemiyorum, ders vermek istiyorum. “Monica'dan hayat dersleri” diye sayfa açacam her beğeni bi' maşallah olsun öyle Harika dersler vereyim, yoruldum. C vitamini alın ilk dersim bu.
dalga geçmeye çalışan kendini popiler göstermeye çalışan şımarık ları sevmem
Günah çıkartma köşesine ben de ne zaman uğrayacağım diye düşünüyordum. Kısmet bugünmüş.
Evrende açıklayamadığımız milyonlarca konu varken kendimde de açıklayamadığım, kitapta yeri var mı diye çoğu kez cevap arayıp, cevaplayamadığım bir konu hakkında itirafta bulunacağım.
Bu itirafım sizi korkutmasın öncelikle!
Kalbimin etrafı zardan değil çoğunlukla çelikten olduğunu düşünüp kimsenin beni kırmasına izin vermiyorum. Daha doğrusu kırdığını görsem bile ''he he, hu hu'' ile geçiştiriyorum. Çok önemli sebeplere gerek yok, bir gün bardaktaki taşmayı bekleyen su misali son damlasına kadar bekleyip, son damla da gelince sonrasında olanlar oluyor.
Beddua etmeyi de sevmem. Herkese kendi adaleti tecelli etsin isterim. Ama yalan yok, son damla sonrası sıkı bir beddua etmeyi içimden geçirsem de; ''Sen müslümansın, sus!'' deyip yoluma koyulurum. Allah'ım yaşadığım tarifsiz acının boyutunu sen biliyorsun, sana havale ediyorum, sen ıslah et!'' derim hep. Dün yine buna benzer bir durum yaşandı. Ama benim canımı sıkan konu şu ki; ben böyle söylendikten hemen sonrasında kişiler; vefat ediyor, felç geçiriyor, evlat acısı çekiyor, iflas ediyorlar. Bu kadar tesadüfü açıklayamıyorum artık!
Edit: Bu kadar yazmışım ama ne olduğunu açıklamamışım. Uzun bir süredir canımı sıkan bir konu vardı. Yaklaşık 1.5 yıldır sabır ediyordum. Dün canımı sıktıkları yerde birinin olmayacak türden ölüm haberini aldım.
Böyle haberleri alıyorum ama Mutlu değilim!
Evrende açıklayamadığımız milyonlarca konu varken kendimde de açıklayamadığım, kitapta yeri var mı diye çoğu kez cevap arayıp, cevaplayamadığım bir konu hakkında itirafta bulunacağım.
Bu itirafım sizi korkutmasın öncelikle!
Kalbimin etrafı zardan değil çoğunlukla çelikten olduğunu düşünüp kimsenin beni kırmasına izin vermiyorum. Daha doğrusu kırdığını görsem bile ''he he, hu hu'' ile geçiştiriyorum. Çok önemli sebeplere gerek yok, bir gün bardaktaki taşmayı bekleyen su misali son damlasına kadar bekleyip, son damla da gelince sonrasında olanlar oluyor.
Beddua etmeyi de sevmem. Herkese kendi adaleti tecelli etsin isterim. Ama yalan yok, son damla sonrası sıkı bir beddua etmeyi içimden geçirsem de; ''Sen müslümansın, sus!'' deyip yoluma koyulurum. Allah'ım yaşadığım tarifsiz acının boyutunu sen biliyorsun, sana havale ediyorum, sen ıslah et!'' derim hep. Dün yine buna benzer bir durum yaşandı. Ama benim canımı sıkan konu şu ki; ben böyle söylendikten hemen sonrasında kişiler; vefat ediyor, felç geçiriyor, evlat acısı çekiyor, iflas ediyorlar. Bu kadar tesadüfü açıklayamıyorum artık!
Edit: Bu kadar yazmışım ama ne olduğunu açıklamamışım. Uzun bir süredir canımı sıkan bir konu vardı. Yaklaşık 1.5 yıldır sabır ediyordum. Dün canımı sıktıkları yerde birinin olmayacak türden ölüm haberini aldım.
Böyle haberleri alıyorum ama Mutlu değilim!
işimden nefret ediyorum.
Herkese muhalefet olasim geliyor.. karşımdaki kim olursa olsun bilmiş bilmiş konuşursa aynı fikirde bile olsam zitlasirim
Kendime yeni küpeler aldım böyle incili, uzun baya bildiğiniz avize, kokoş bir şey ama takıyorum evin içinde bile çıkarmıyorum çok sevdim. yolda yürürken sallanması, tıngır tıngır ses çıkarması çok hoşuma gidiyor yarın takıp sahilde koşacam sallanıp dursun ahahahhshs hevesimi alayım. İçimdeki Bülent ersoy'u Durduramıyorum, bağrıma basacam.
nedense birliktelik yaşadığım kadınlar hep benden büyük oldu.
şu anki sevgilimle de aramda 10 yaş var.
bundan öncekiyle de 13-14 yaş fark vardı.
30-40 yaş aralığındaki kadınlar aşık oluyor bana hep. oysa ben 20'lerimdeyim.
şu anki sevgilimle de aramda 10 yaş var.
bundan öncekiyle de 13-14 yaş fark vardı.
30-40 yaş aralığındaki kadınlar aşık oluyor bana hep. oysa ben 20'lerimdeyim.
'İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyor' ruh hallerimin bu kadar ters bir zamana gelmesi beni bitiriyor.
Ölmek bile istemiyor, yalnızca bitsin istiyorum.
Suçum bende olması canımı acıtıp vicdanımı daha fazla sızlatırken içimdeki kaçma isteğine engel olamayacağım diye korkuyorum.
Arkadaş seçimlerinde yaptığım büyük yanlışlığı nasıl düzeltirim, bir zamanlar güvenerek verdiğim sırrı nasıl unutturabilirim bilmiyorum.
Bu kadar aptal olmak beni yoruyor.
Her daim kafamın içinde bir şey var ama hiçbirini yapamıyorum.
Yaptığım şeylerden zevk alamıyorum.
Bilinmezliğe doğru sürüklenirken hayatımı daha berbat hale getirmekten korkuyorum.
Ölmek bile istemiyor, yalnızca bitsin istiyorum.
Suçum bende olması canımı acıtıp vicdanımı daha fazla sızlatırken içimdeki kaçma isteğine engel olamayacağım diye korkuyorum.
Arkadaş seçimlerinde yaptığım büyük yanlışlığı nasıl düzeltirim, bir zamanlar güvenerek verdiğim sırrı nasıl unutturabilirim bilmiyorum.
Bu kadar aptal olmak beni yoruyor.
Her daim kafamın içinde bir şey var ama hiçbirini yapamıyorum.
Yaptığım şeylerden zevk alamıyorum.
Bilinmezliğe doğru sürüklenirken hayatımı daha berbat hale getirmekten korkuyorum.
"iş sağlığı - güvenliği ve çevre" adı başlığında slogana ihtiyacım var sevgili yazarlar. Sloganlarınızı bekliyorum lütfen.
koru, korun...
Bilmem kaç yaşındayım. Hala makyaj yapmayı bilmiyorum. Birde doğru düzgün orta karar giyinmeyi. Yanlış yanlamayın. Ya çok klasik bir kadın oluyorum ya da çok salaş. Arkadaş bunun ortası nedir nasil giyinilir ne neyle uyumludur neden bilmiyorum ben?
Yalnız değilsiniz sayın hocam ☆
Buna sevindim demek istiyorum ama pekte sevinmelik bir durum değil kanımca :) Biraz ufak tefek tüyolar vericek yazarlarımızın desteğini bekliyorum :)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?