kısa dalga radyo yayınları dinleyebileceğiniz bir site:
http://websdr.ewi.utwente.nl:8901/
frekans kısmına 4625 yazarak uvb-76 vericisini dinleyebilirsiniz.
sovyet anti-balistik füze erken uyarı ağı'na bağlı bir radar sistemi.
sistem 1976 yılının temmuz ayında aktif hale getirilmiş ve 1989 yılının aralık ayında kapatılmış. bu sisteme bağlı radarlar çernbobil ve çernihiv yakınlarında konuşlandırılmış.
bu radarlar 10 hz frenkanslı kısa radyo dalgaları yaymaktalar. radarların gönderdiği bu sinyalleri dinleyenler, sinyallere "rus ağaçkakanı" demişler. pek kimler dinlemiş? amatör radyoculuk ile uğraşanlar tabii ki.
tabii radyocular hemen gerekli yerlerle iletişime geçmişler. nato da sinyalleri takip ederek radarların konumunu belirlemiş.
bir de amatör radyocular "biz bu sistemi çökertiriz aga" demişler ve bu radara sinyal gönderip durmuşlar.
günümüzde bu radarı ziyaret edebiliyorsunuz. bir sürü youtuber videosu var.
sistem 1976 yılının temmuz ayında aktif hale getirilmiş ve 1989 yılının aralık ayında kapatılmış. bu sisteme bağlı radarlar çernbobil ve çernihiv yakınlarında konuşlandırılmış.
bu radarlar 10 hz frenkanslı kısa radyo dalgaları yaymaktalar. radarların gönderdiği bu sinyalleri dinleyenler, sinyallere "rus ağaçkakanı" demişler. pek kimler dinlemiş? amatör radyoculuk ile uğraşanlar tabii ki.
tabii radyocular hemen gerekli yerlerle iletişime geçmişler. nato da sinyalleri takip ederek radarların konumunu belirlemiş.
bir de amatör radyocular "biz bu sistemi çökertiriz aga" demişler ve bu radara sinyal gönderip durmuşlar.
günümüzde bu radarı ziyaret edebiliyorsunuz. bir sürü youtuber videosu var.
uzun dalgaya göre daha güçlü olan radyo sinyali. haliyle romanya'da yayın yapan kısa dalga bir istasyonu hakkari'de bile dinleyebiliyorsunuz.
eğer kısa dalga bir alıcınız varsa çok değişik kanallara da denk gelmeniz mümkün. özellikle istihbarat servisleri bol bol kullandığı için şifreli yayınlara denk gelme olasılığınız bir hayli fazla.
eğer kısa dalga bir alıcınız varsa çok değişik kanallara da denk gelmeniz mümkün. özellikle istihbarat servisleri bol bol kullandığı için şifreli yayınlara denk gelme olasılığınız bir hayli fazla.
müslüman olan türklerin (zira attila ve hun tayfası daha sonra hristiyan olmuşlar, hazarlar ise musevi olmuşlardır) zaman içinde dil konusunda takındıkları tavır.
bu davranıştan ötürü am, sik gibi kelimeler kaba bulunmaya başlanmıştır.
bu davranıştan ötürü am, sik gibi kelimeler kaba bulunmaya başlanmıştır.
Keza yarak da.
aynen ((:
eski türkçe'de sevgili anlamına gelen kelime.
am kelimesiyle ilişkili.
amrak bolmak ise aşık olmak anlamına geliyor.
am kelimesiyle ilişkili.
amrak bolmak ise aşık olmak anlamına geliyor.
esasında ağız anlamına gelen, sonradan kadın cinsel organı anlamı kazanan türkçe kelime.
ayrıca küfür değildir bu. divan-ı lügati't türk'de bile kadın cinsel organı anlamında kullanılır.
sonradan nedense kaba olduğu kabul edilmiş ve yerine başka kelimeler önerilmiştir.
ayrıca küfür değildir bu. divan-ı lügati't türk'de bile kadın cinsel organı anlamında kullanılır.
sonradan nedense kaba olduğu kabul edilmiş ve yerine başka kelimeler önerilmiştir.
handel'e ait bir opera. timurlenk ve beyazıt'a odaklanır.
buraya ergen gibi "kimse beni sevmiyor" yazmak istemezdim ama hakikaten öyle olduğunu düşünüyorum.
ama şu da var ki, şu an depresyonda değilsem bunda kitapların etkisi çok fazla. özellikle schopenhauer hayata bakışımı çok değiştirdi.
lakin schopenhauer gibi ben de bir erkeğim. hala en zayıf noktam kadınlar ne yazık ki... onun da öyleydi.
hiçbir şey koymuyor da, hitler'in bile bir kadın tarafından sevilmesi çok koyuyor be sözlük. hitler kadar bile olamadım şu dünyada. adam gerçekten sevilmiş, yoksa eva braun, hitler'le ölüme gider miydi hiç?
eva braun gibi benimle ölüme bile gidecek bir sevgilim olsun isterdim. ama deli dumrul'da da gördüğümüz üzere insanın ne ailesi ne de sevgilisi aslında o insanı çok seviyor.
sanırım eva braun, kadınlar arasında bir istisina.
neyse, ben de sevilmeyivereyim. eşimin aldattığını 20 yıl sonra öğrenmektense hiç sevilmemek daha iyi.
ama şu da var ki, şu an depresyonda değilsem bunda kitapların etkisi çok fazla. özellikle schopenhauer hayata bakışımı çok değiştirdi.
lakin schopenhauer gibi ben de bir erkeğim. hala en zayıf noktam kadınlar ne yazık ki... onun da öyleydi.
hiçbir şey koymuyor da, hitler'in bile bir kadın tarafından sevilmesi çok koyuyor be sözlük. hitler kadar bile olamadım şu dünyada. adam gerçekten sevilmiş, yoksa eva braun, hitler'le ölüme gider miydi hiç?
eva braun gibi benimle ölüme bile gidecek bir sevgilim olsun isterdim. ama deli dumrul'da da gördüğümüz üzere insanın ne ailesi ne de sevgilisi aslında o insanı çok seviyor.
sanırım eva braun, kadınlar arasında bir istisina.
neyse, ben de sevilmeyivereyim. eşimin aldattığını 20 yıl sonra öğrenmektense hiç sevilmemek daha iyi.
eğer grupla gitar çalıyorsanız ve basçınız kök notaları zaten çalıyorsa gitarda akorların tam halini çalmanıza gerek yoktur.
özellikle caz akorlarında çok faydalı bir durumdur bu. zira gitarda caz çalanlar akorların ne kadar insan işi olmadığını bilirler. cazda çok fayda sağlıyor bu durum.
özellikle caz akorlarında çok faydalı bir durumdur bu. zira gitarda caz çalanlar akorların ne kadar insan işi olmadığını bilirler. cazda çok fayda sağlıyor bu durum.
esasında asya müziğidir ama batılılar asya müziğinde kullanılan çeyrek aralıkları kullanmadıkları için böyle bir isim koymuşlardır bu müziğe.
bu müzikte armoni oluşturmak zordur. zira olay sadece çeyrek seslerle bitmemektedir. müziğin adı mikrotonal olduğu için bazen çeyreğin de çeyreği veya çeyreğin yarım ötesi gibi aralıklarda kullanılabilir. haliyle bu müziğe kural getirmek zordur. bu nedenle makamsal olarak ilerler.
bu müzikte armoni oluşturmak zordur. zira olay sadece çeyrek seslerle bitmemektedir. müziğin adı mikrotonal olduğu için bazen çeyreğin de çeyreği veya çeyreğin yarım ötesi gibi aralıklarda kullanılabilir. haliyle bu müziğe kural getirmek zordur. bu nedenle makamsal olarak ilerler.
tartışılması bile türkiye'de insanların ne kadar farklılıklara kapalı olduğunu gösteren konu.
böyle devam edin. abd'deki mcdonalds çalışanının yanında bile fakirin fakiri olmaya devam edin.
böyle devam edin. abd'deki mcdonalds çalışanının yanında bile fakirin fakiri olmaya devam edin.
akit tv çalışanlarına "kendi evimde deplasmandayım" dedirtmiş eski amiral.
https://twitter.com/gurselaga/status/1080917070802550785?s=19
https://twitter.com/gurselaga/status/1080917070802550785?s=19
türkiye'deki en güzel kadınlardan olmakla beraber yanlış bir harekette bulunmuş kadındır.
din vicdanla alakalı bir şeydir. bu sebeple yaşadığı ülkeden bağımsız olarak her insan her dine inanabilir.
ben de türkiye'de yaşıyordum ama hristiyanım mesela. ne yapayım israil'e mi gideyim?
bu ülke sadece müslümanların da değil. tüm türklerindir.
din vicdanla alakalı bir şeydir. bu sebeple yaşadığı ülkeden bağımsız olarak her insan her dine inanabilir.
ben de türkiye'de yaşıyordum ama hristiyanım mesela. ne yapayım israil'e mi gideyim?
bu ülke sadece müslümanların da değil. tüm türklerindir.
"güzellik" bir değerdir,
başkalarına verdiğimiz.
sevginin olmadığı yerde,
güzellik de yoktur.
bilir aslında yevgeni onegin,
bir köylüye aşık olduğunu.
ama prensestir o kadın,
aşık olduğu için.
başkalarına verdiğimiz.
sevginin olmadığı yerde,
güzellik de yoktur.
bilir aslında yevgeni onegin,
bir köylüye aşık olduğunu.
ama prensestir o kadın,
aşık olduğu için.
kültürünü fransa'dan alan bir ülke.
ruslar asya'nın fransızlarıdır deli petro zamanından beri. hatta resmi dilleri bile fransızca'ydı.
dostoyevski, puşkin gibi adamlar çıkmasa rus edebiyatı diye bir şey olmayacaktı mesela. frankofon edebiyatı'na dahil olacaktı rus edebiyatı.
ruslar asya'nın fransızlarıdır deli petro zamanından beri. hatta resmi dilleri bile fransızca'ydı.
dostoyevski, puşkin gibi adamlar çıkmasa rus edebiyatı diye bir şey olmayacaktı mesela. frankofon edebiyatı'na dahil olacaktı rus edebiyatı.
fan kamerasından ilk bas çaldığım konser. 5 yıl falan oldu sanırım.
koe:
koe:
youtuber utada hikaru temalı bir utada hikaru şarkısı.
jeff chang'e ait bir albüm ve bu albüme ait bir şarkı.
aldığım ilk sevgililer günü hediyesi de bu albümdü. bu öznel bilgiyi de nedense paylaşasım geldi.
aldığım ilk sevgililer günü hediyesi de bu albümdü. bu öznel bilgiyi de nedense paylaşasım geldi.
beyond isimli gruba ait kantonca bir şarkı. şarkının ismi "uçsuz bucaksız gökyüzü" anlamına gelir.
1991 yılında osaka'da kurulmuş japon rock grubu.
profesyone hayata 1996 yılında başlamıştır.
grubun ismi çoğunlukla "jannu" veya "jda" olarak kısaltılır.
grubun ismi "joan of arc"a gönderme gibi dursa da, aslında "devilman"deki bir karakterin adıdır.
grubun japon rock müziğindeki yeri ayrıdır. öyle ki japon rock jargonuna "janne da arc türü" diye bir tür eklenmiştir. eğer müzik ilanlarına bakarsanız ilanların sıklıkla "biz janne da arc tarzı müzik yapan bir grubuz" diye başladığını görürsünüz.
grup üyeleri 2006 yılında kendi solo projelerine odaklanmaya başlamış ve grubu süresiz tatil etmişlerdir. lakin grup dağılmamıştır hala. mesela grubun basçısı bir eğitimde "janne da arc'ın basçısı" diye tanıtılmıştır.
grubun vokali yasu cidden kafa bir adamdır. janne da arc konserine gitme imkanım olmadı ama kendisinin solo projesinin konserine gitme imkanı bulabildim. adam konserde bir çiftin fazla yakınlaşması üzerine "ne güzel ya sevgilinizle falan geliyorsunuz, ben 3 aydır turne sebebiyle sevgilimin elini bile tutamadım" demişti. ayrıca kendisi sık sık "japonya'nın en seksi erkeği" seçilir çeşitli dergiler tarafından.
yasu'nun ses rengi gerçekten slow şarkılara çok iyi gitmekte bence.
profesyone hayata 1996 yılında başlamıştır.
grubun ismi çoğunlukla "jannu" veya "jda" olarak kısaltılır.
grubun ismi "joan of arc"a gönderme gibi dursa da, aslında "devilman"deki bir karakterin adıdır.
grubun japon rock müziğindeki yeri ayrıdır. öyle ki japon rock jargonuna "janne da arc türü" diye bir tür eklenmiştir. eğer müzik ilanlarına bakarsanız ilanların sıklıkla "biz janne da arc tarzı müzik yapan bir grubuz" diye başladığını görürsünüz.
grup üyeleri 2006 yılında kendi solo projelerine odaklanmaya başlamış ve grubu süresiz tatil etmişlerdir. lakin grup dağılmamıştır hala. mesela grubun basçısı bir eğitimde "janne da arc'ın basçısı" diye tanıtılmıştır.
grubun vokali yasu cidden kafa bir adamdır. janne da arc konserine gitme imkanım olmadı ama kendisinin solo projesinin konserine gitme imkanı bulabildim. adam konserde bir çiftin fazla yakınlaşması üzerine "ne güzel ya sevgilinizle falan geliyorsunuz, ben 3 aydır turne sebebiyle sevgilimin elini bile tutamadım" demişti. ayrıca kendisi sık sık "japonya'nın en seksi erkeği" seçilir çeşitli dergiler tarafından.
yasu'nun ses rengi gerçekten slow şarkılara çok iyi gitmekte bence.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?