Öğrenciyken staj yaptığım servisin herhangi bir odasında yaşlı bir teyze ve refakatçi olarak genç bir oğlu vardı. Hastalarımız fizik tedavi hastaları olduğundan 1 ile 3 aylık süre tedavilerini tamamlamaya ancak yetiyordu. Bu teyzenin genç oğlunun sol kolu tamamen felçliydi. O kadar bilgin bir tipi vardıki istemsizce merak uyandırıyordu bende. Birgün serum takarken oğlunun mühendis olduğunu ve bir elektrik kazası ile kolunun işlevselliğini kaybettiğini anlatmıştı. Aşırı üzülmüş konuşmak için can atar bir hale gelmiştim. Birgün tansiyon ölçmek için odaya girdim. Hiç kimsecikler yoktu. Gözüme çocuğun okuduğu kitap ilişti, belki içinde minik bir not bir şeyler yakalarım diye alıp baktım, kitap ayracındaki alıntıyı okurken ayracın hangi sayfada olduğunu hatırlayamadım ve öyle rastgele bir sayfaya koyup usulca çıktım. Biraz da paniklemiştim doğrusu.
itiraf köşesi
Nereye kaçacağımı bilmez bir halde sığınacak yer ararken buraya denk geldim. Bir zamanlar üye olmuşum mail adresimin kullanıldığına dair uyarı alınca hatırladım.
Buraya fazlasıyla yabancıyım. Umarım uyum sağlarım. Artık buralarda olacağım gibi görünüyor.
Herkese iyi yazmalar.
Buraya fazlasıyla yabancıyım. Umarım uyum sağlarım. Artık buralarda olacağım gibi görünüyor.
Herkese iyi yazmalar.
yaklaşık 2 yıldır yaşadığım şehirden yine kendi başarısızlıklarım yüzünden yarın ayrılacağım, bu durum beni üzüyor. tüm hayatımı neredeyse buraya entegre etmiştim tekrar geri dönüp her şeye baştan başlamak o kadar zor geliyor ki. artık çok sıkıldım rüzgarda savrulup durmaktan ama bir tık bunun sorumlusu olabilirim.
yakınlarım o kadar çok söylüyorlar ki sorumluluk almaktan kaçtığımı, artık çocuk olmadığımı. yoruldum sözlük koşturup durmaktan, yarının ne olacağının belli olmamasından ve bunların düzelmesi için hiç ama hiçbir şey yapmıyorum içimden gelmiyor. kafam çok ama çok karışık.
bunların hepsini geçtim evi toplamak zorundayım kim yapacak şimdi o kadar işi ya...
yakınlarım o kadar çok söylüyorlar ki sorumluluk almaktan kaçtığımı, artık çocuk olmadığımı. yoruldum sözlük koşturup durmaktan, yarının ne olacağının belli olmamasından ve bunların düzelmesi için hiç ama hiçbir şey yapmıyorum içimden gelmiyor. kafam çok ama çok karışık.
bunların hepsini geçtim evi toplamak zorundayım kim yapacak şimdi o kadar işi ya...
erkek arkadaşımı aldatıyorum.
Küçükken abimler den dayak yediğimde acımasada ağlardım. Pişmanım..
maneviyatımın güçlü olduğu bir zaman epey sıkıntılı bir süreçten geçen arkadaşıma şifa olmuşum. şimdi ben batarken o elimden tutuyor. nasıl hissettiğimi bilmiyorum. ama sözleri inanılmaz tesir etti. şunun farkına vardım, bazı insanlar bana yük oluyor ve onların hayatımın içine tükürmesine ben izin veriyorum. hem de mütebessim bir çehreyle. Bu hareketimi de olgunluk belirtisi zannediyorum. yok arkadaş! yeter artık.
bi tanesi söyle dedi, sana manevi olarak zarar veriyorum. Bu durumun farkındalar. istedikleri gibi hayatıma girip çıkıp at koşturabiliyorlar. aynı zamanda kariyerlerinde zirveye koşuyorlar. ben ne yapıyorum peki? ah ben atım sözlük. At kafalının tekiyim. Bundan sonra radikal bir karar alıp hiçbirine müsade etmeyeceğim. sevdiklerinden hayatımda değiller, yaralamak için benimleler.
bi tanesi söyle dedi, sana manevi olarak zarar veriyorum. Bu durumun farkındalar. istedikleri gibi hayatıma girip çıkıp at koşturabiliyorlar. aynı zamanda kariyerlerinde zirveye koşuyorlar. ben ne yapıyorum peki? ah ben atım sözlük. At kafalının tekiyim. Bundan sonra radikal bir karar alıp hiçbirine müsade etmeyeceğim. sevdiklerinden hayatımda değiller, yaralamak için benimleler.
Ben yazsam ancak bu kadar olurmuş. Seni o kadar iyi anlıyorum ki...
"Biz yangında koşuyu kaybeden atlarız
Biz kirli ve temiz çamaşırları
Aynı zaman aynı minval üzere katlarız
Biz koşu bittikten sonra da koşan atlarız"
Biz kirli ve temiz çamaşırları
Aynı zaman aynı minval üzere katlarız
Biz koşu bittikten sonra da koşan atlarız"
hissime ortak olduğunuz için teşekkür ederim.. şiir için de binlerce şükran. resmen beni anlatıyor.
hızlı ve öfkeli serilerinin birini bile izlemedim ama ortamlarda sanki izlemiş gibi yorumlar yapıyorum. yaptığım yorumlar da başkalarından duyduğum nesnel şeyler.. şimdi hobbs and shaw çıkmış, aksiyonun dibini dövüyorlar ama seriden bi haber olduğum için gidemedim ona da.. seri hakkında tek bildiğim başroldeki çocuğun trafik kazasında hayatını kaybetmesi.
Herkesten nefret ediyorum.
Eskiden her şeye gülen, neşeli bir insandım. Sonra beni bu hale getirdiler. En sevdiğim insanlara karşı bile içimde az da olsa nefret duygusu barındırıyorum ve bu beni asla rahatsız etmiyor.
Eskiden her şeye gülen, neşeli bir insandım. Sonra beni bu hale getirdiler. En sevdiğim insanlara karşı bile içimde az da olsa nefret duygusu barındırıyorum ve bu beni asla rahatsız etmiyor.
Daha çok küçükken utanmakla hoşlantıyı ayırt edemiyordum ve utandığım herkesten hoşlandığımı sanıyordum..
Vicdan azabıyla karışık olan bu itirafım gülsemmi ağlasammı kıvamında olsada anlatacağım.. geçen bizim yoğun bakımda furkanla çalıştığımız cep kısmında ışıklandırmalarda bir problem oluştu ve karanlıkta kaldık.. ordaki cihazların ışıkları falan ortama bir loş ışık imkanı sağlamıştı.. o gün yenidoğanda hemşire fazlalığından 2 kişi bir tedavi aracını kullanıyordu.. neyse gittim bebeklerimin tedavisinde kullanacağım ilaçları getirdim. Furkanında tedavileri aşağı yukarı aynı olduğundan benim getirdiğim ilaçları sulandırmaya başladı.. hani toz şeklinde flakonun içindeki ilaca biraz steril su katıp o toz eriyince yapılan ilaçlar varya.. heh işte onlardan.. genelde ilaçları 100ml lik izotonik ile sulandırırız. O gün ishalden yatmış olan bebeğim için izotonikle aynı şişeye, aynı miktara,aynı renge sahip olan flagylde ilaçların yanındaydı.. furkan sen o karanlıkta üstünü okuma. İlaçların hepsini izotonik sandığın flagyl ile sulandır. Bebeklerin damar yollarını flagyl ile kontrol et. Flagyle sulandırılmış ilaçları yap. Ve herşeyden habersiz ben. al o ilaçları bebeklerine yap. Tedavilerimiz bittikten snra ilaç sulandırmaya üşenen faruğa o ilaçları ver. Flagyl..flagyl.. flagyl.. birkaç dakika sonra cep kısmındaki ışıklandırmalar açıldı.. furkanın "hehhh bu flagyl miydi" cümlesiyle kalakalmıştım. Resmen inme inmişti. Furkan'ın o ilaçları kullanmasına mı yanayım.. benim kullanmamamı yanayım yoksa herşey yetmemiş gibi birde faruğa verdiğimemi yanayım. Yoksa 10 miniş bebeğin kabız oluşuna mı..
İnsanın korktuğu şey başına gelir derler ya. Hayatta korktuğum 2 şey var. Biri yanlış anlaşılmak, diğeri haksız yargılanmak. Üzülüyorum sözlük.
bugün youtube'da bir kıza özenerek, evde kendi saçımı kahkül kestim. hafif yamuk oldu. şuan aşırı sinirlerimi bozuyor. o makasa dokunan elimi kesesim var sözlük.
Uff ya geçmiş olsun :(
teşekkür ederim. neyse ki saçımı arkaya doğru atınca pek belli olmuyor. (teselliler teselliler)
Tel tokayla tutturup arka tarafi biraz kabartinca ne bileyim biraz daha iyi olur gibi geldi bana
sağ taraf biraz uzun kaldığı için saçımı sağ tarafa atıyorum ve ta daaa. mükemmel görünüyor :)
Yeni model hayirli olsun o vakit :)
Bu aralar gemileri yakıp duruyorum beklediklerim olmazsa çok fena.
Son 1 ay mutlu ve huzurlu günler geçirmeme vesile olan insana buradan teşekkürlerimi sunuyorum. Eğer okuyorsa tabi ki...
Nereden bilecekse neyse işte kısa süreli bir durum oldu ama olsundu. Güzel bir duygu idi.
(bkz:olmayacak dua'ya amin demek) böyle olsa gerek... Olsundu be güzelim her daim dua edenlerdeniz. Öncesine de amin sonrasına da amin...
Herşey gönlünce olsun...
İtiraf oldu mu bilemedim şimdi... Neyse artık, sözlük idare ediniz (bkz:bgv)
Nereden bilecekse neyse işte kısa süreli bir durum oldu ama olsundu. Güzel bir duygu idi.
(bkz:olmayacak dua'ya amin demek) böyle olsa gerek... Olsundu be güzelim her daim dua edenlerdeniz. Öncesine de amin sonrasına da amin...
Herşey gönlünce olsun...
İtiraf oldu mu bilemedim şimdi... Neyse artık, sözlük idare ediniz (bkz:bgv)
zorda kaldığımda yalan söylemiyorum ama doğruyu da söylemiyorum. her iki manaya gelebilecek şeyleri mırıldanıyorum. misal biri arıyor eve gelmek istiyor, telefonu açmadan binanın önüne çıkıyorum "vallahi ben de evde değilim şimdi be hacı.." diyorum. "ha öyle mi başka zaman o zaman" diyip kapatıyor. sonra eve çıkıyorum. yalan mıydı dediğim? hayır. doğru muydu o da değil.. öyle işte
Bugün kalbimi matkapla deliyorlarmış gibi bir his içindeyim.
(bkz:28 şubat doğumlu olmak), Evet evet o gün geldi ve çattı... bgv
Benim ad günüm. İnsan bir mutlu bir huzurlu oluyor. Bugün eksiklerim var etrafımda... Bu dünya'dan göçüp gideni de var. Şehir dışında olanı da... Yani kısacası eksiğim be sözlük. Yanınızda bulunanların kıymetini bilin. Sarılın, öpün, koklamak eylemini gerçekleştirin. Pişman olacağınız hareketlerden kaçının... Küslük var ise barışın..! ölümlü dünya.
eksiğim be sözlük
Saygı ve sevgilerle...
Benim ad günüm. İnsan bir mutlu bir huzurlu oluyor. Bugün eksiklerim var etrafımda... Bu dünya'dan göçüp gideni de var. Şehir dışında olanı da... Yani kısacası eksiğim be sözlük. Yanınızda bulunanların kıymetini bilin. Sarılın, öpün, koklamak eylemini gerçekleştirin. Pişman olacağınız hareketlerden kaçının... Küslük var ise barışın..! ölümlü dünya.
eksiğim be sözlük
Saygı ve sevgilerle...
Şimdiden mutlu yıllar o zaman :)
Teşekkürler efenim mutlu ettiniz beni :)
sayın tor; yaş gününüz kutlu olsun, rabbim hayırlı sağlıklı bereketli uzun ömür ihsan eylesin. hayırlı akşamlar...
@harun teşekkürler efenim. Varolun...
Belki yeri, belki değil. Sadece yazmak istiyorum. Bu güne dek hiç kimseye, hiçbir konuda "hayır" diyemedim. Çok küçük yaşta büyümek zorunda kaldım. Çok fazla şey yaşadım. Korkunç şeylerdi. Herkes "senin yerinde olsam ben kendimi çoktan öldürmüştüm. Sen çok güçlüsün. Bütün bunlara iyi dayanıyorsun." diyip durdu. Kimse bilmiyor, ama yıllardır büyük bir depresyonla, hiçbir yardım almadan başa çıkmaya çalışıyorum. Söyleyemiyorum. Anlatamıyorum. Çünkü akıl ve tavsiye vermeleri, yargılamaları, kendilerine pay biçmeleri, başka insanların sorunlarıyla benim sorunlarımı kıyaslamaları işe yaramıyor. Son zamanlarda olan umudumu da kaybetmiş gibiyim. Artık dışarıya karşı zorunlu gülümsemek, maske altına saklanmak çok ağır gelmeye başladı. Üstesinden gelemiyorum.
Yorulduk be..
pnömoni tedavisi görürken zar zor derslerime çalıştım. inanılmaz zorlandım. arkadaşlarım "bewater okula başladığından beri hastasın" diyordu. neyse iyileştim diye sevinirken, dün birden bire bayıldım. bugün geçti şükür derken sancılarla kıvrandım. her şeyin başı sağlıkmış. eğitim, eğitim diye sızlanırken keşke kendimi ihmal etmeseydim. şimdi ortalamamı ilaç yapıp içeceğim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?