confessions

yalinayakkirkayak

1. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 112
  2. takipçi 12
  3. puan 0

kavimler göçü

yalinayakkirkayak
Asya'da Aral Gölü ile Hazar Denizi arasında yaşayan Hunların, 4. ve 6. yüzyıllar arasında Avrupa'ya giderken karşılarına çıkan barbar Avrupa kavimlerini yerlerinden etmesiyle sonuçlanan olaya tarihte “Kavimler Göçü” denilmektedir. (bkz:Alıntı)

Aklıma şu karikatürleri getirir.







tostumuyedimbekliyorum

yalinayakkirkayak
Nazik davetimi kırmayıp gelmiş, ponçik kalbimi titretmiştir. İlk nick altı benden olacaktı bu durumda değil mi? Kendisi ile başka bir sözlükten dostluğumuz var, yaklaşık 8-9 yıla dayanan.
Her türlü derdinizi dinler, tavsiyelerde bulunur, bıkmadan usanmadan yazabilirsiniz. Aynı zamanda manitası olmayan, sözlüğün yakışıklı ve kibar yazarlarına göz kırpan psikolog danışmanımızdır kendileri.

erkekleri eskiciye verip mandalla takas etmek

yalinayakkirkayak
Zararlı çıkılacak bir alışveriş olacaktır.
Mandal nedir yahu? Ya çamaşır asarsın, ya da bir şeyleri tutturmak için vs kullanırsın.
Ama erkek öyle midir? Omzuna başını yaslarsın yastık olur, sarılır ısınırsın yorgan olur, ilk defa denediğin yemekleri tattırırsın kobay olur, regl sancın varken stres topu olur, gelirken 2 ekmek al dersin çırak olur. Bunlar 30 saniyede aklıma gelenler. Çok daha fazlası olabiliyorlar. Mandalla yapabilir misin sen bunları? Asla yapmayacağım bir alışveriş. Böyle başlığa böyle entry. Üzmeyin erkekleri.
8
batuhanxo batuhanxo
Acımasız:)Bazı durumlar gelir ki mandal olmak istersin
yalinayakkirkayak yalinayakkirkayak
Ahaha :))
can can
Bayanlardan güzel övgü almak için açılmış özel bir başlık.
yalinayakkirkayak yalinayakkirkayak
Yeterince övmedim mi :(
batuhanxo batuhanxo
Entrylere bakılıp okunursa yine iyisi bu entry
can can
En iyisi bu yoksa ucuza gidiyorduk
yalinayakkirkayak yalinayakkirkayak
:)
tor tor
Sayın hocam bence açıklamayı gayet iyi yapmış. Hepimiz ufaktan dagilabiliriz.

yazarların rezil olduğu anlar

yalinayakkirkayak
sözlük yazarlarının yaptığı dalgınlıklar, hatalar ya da yanlış anlaşılmalar sonucu yer yarılsa içine girsem diye düşündüğü durumlardır. Çok fazla anım var, çok rezil biriyim ancak en sık başıma gelen görüşürüz kelimesini ağız alışkanlığı yüzünden saçma sapan yerlerde kullanıyor olmam. Şöyle bir örnek vereyim;

Geçenlerde bir musluk borusu lazım oldu, nalbura gitmek zorunda kaldım. Tarif ettim, istediğim ölçülerde boruyu bulup getirdi eleman.
+buyrun abla, İstediğiniz boru bu.
-teşekkür ederim, ne kadar?
+20 lira abla.
-buyrun.
+paranızın üzeri.
-kolay gelsin, görüşürüz.
+?!?

Ne görüşeceğiz allasen, sanki her gün nalbura gitmek gerekiyor, şapşal ben.
Damacana istediğimde kapıya gelen sucu, uçakta yanyana oturduğumuz teyze, bu kişiler çoğaltılabilir. Öyle bi ağız alışkanlığı olmuş ki, direk ayrılırken görüşürüz diyorum karşımdakine.

Ay aklıma geldi, bir tane daha anlatayım. Minibüse bindim yıllar evel, bilmediğim bir yere gidiyorum. Camdan dışarıyı kesiyorum, ayağa da kalktım yaklaştığımızı düşünerek. X marketi arıyor gözlerim, ineceğim yer öyle tarif edildi. Uzaktan görünce seslendim şoföre; “müsait bir yerde durabilir miyim?” Dikiz aynasından gözgöze geldik, “buyur abla, otur koltuklar boş.” Şöyle hafiften bir baş yanması, alın kaşınması eşliğinde düzelttim sorumu, açılan kapıdan nasıl indim bilmiyorum.

kendi kendine konuşmak

yalinayakkirkayak
Konuşmak bi yana ben kendi kendime soru sorup cevaplıyorum.

+bugün bu yoldan mı eve yürüsem?
-çok karanlık ya, her zamanki yoldan gideyim.
+bir şey lazım mı acaba eve?
-yok ya, değil bence.
+zaten açık market yoktur bu saatte.

Bazen trip bile atıyorum kendime.

+bu giydiğin yakıştı mı hiç şimdi sana?
-aman sanane be slk

Aynadan bide dudak kıvırma hareketi ile göz kırpıyorum.

Şu zamana kadar bi sıkıntı yaşamadım ama varsa önereceğiniz bi klinik vs talibim. Güzeldir be insanın kendi kendine konuşması. Psikolojik bir sorunun olduğunu gösterir mi bilemem.

sikkim eyaleti

yalinayakkirkayak
Hindistan'da eyalet. Doğu Himalayalar'da yüksek geçitlerin yer aldığı stratejik bir bölgede bulunur. Doğusunda Butan, batısında Nepal, kuzeyinde Çin sınırlarıyla çevrilidir. Sıradağlarla çevrili vadiler ve havzalarda tropikal bir iklim hüküm sürer. Başlıca ürünler pirinç, mısır, çay, portakal ve muzdur. Bakır madeni çıkarılır, el tezgâhlarında pamuklu dokumacılığı yapılır. Yüzölçümü 7.300 km2, nüfusu 403.612, merkezi Gangtok'tur. Bu kadar ciddi yazdıktan sonra pek elim varmıyor ama aşağısında sağ ve sol taşak asfdsas neyse.

dul bayan arkadaş

yalinayakkirkayak
Eşinden boşanmış ya da eşi vefat etmiş kişilere dul denir. Ama dul kelimesinin anlamı hele de kadınsa bizim toplumumuzda çok ağırdır. İş hayatında, sosyal yaşantısında türlü zorluklarla karşılaşırlar ve bir çoğu ayakta kalabilmek, varsa çocukları onlara bakabilmek için canlarını dişlerine takarlar. Bana göre dul diye bir tabir yoktur. Eşinden ayrılmış ya da eşi vefat etmiş kişi bekardır! Başlık ise benim gözümde rezildir. Dul bayan arkadaş nedir yahu? Bir de kadın!

duyulduğunda rahatsız eden sesler

yalinayakkirkayak
Kulaklara dolmasıyla birlikte insanın sinirlerini kat kat artıran, kaçma isteği uyandıran seslerdir. Elma, ayva gibi sert meyvelerin ısırarak yenmesi ile ortaya çıkan o katır kutur sesler yok mu? Karşımdaki kişinin ağzına ağzına vurma isteği uyandırıyor bende. Hele gecenin bir vakti üst komşudan gelen takır tukur sesler. Ya bozulmuş musluktan ritmik olarak damlayan su sesi, şıp şıp şıp... Peki mobilyaları çekiştirirken çıkan o sese ne demeli? Bu başlık sayesinde farkettim; sanırım ben sese karşı fazla duyarlıyım.

ilkokulun ilk gününden akılda kalanlar

yalinayakkirkayak
Yazarların eğitim hayatına başladığı, bitmek bilmeyen eğitiminin temellerini attığı gün yaşadıklarından hatırladıklarıdır.
Kalabalık bir okul için yetersiz tuvalet vardı. Kapıda sıra beklerken altıma işemiştim. Kimseye çaktırmadan bir köşede beklemeye başladım. Sınıfta olmamamdan ötürü öğretmenler arasında yaşanan panik sonucu hademe tarafından bulunmuştum. Eminim sadece benim değil, tüm sınıf arkadaşlarımın, öğretmenlerimin aklında öyle kaldım. Sidikli...

sessiz gemi

yalinayakkirkayak
Yahya Kemal Beyatlı'ya ait, insanı hüzünlendiren şiir.

Sessiz Gemi şiirinin ölümü konu ettiği düşünülmüştür ancak Yahya Kemal'in bu güzel şiiri, büyük aşkı Celile'nin vapurla adadan ayrılıp İstanbul'daki evine dönerken yaşadığı hisleri anlatır…

Sözleri;
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.

Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu!

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.

Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden...

Dip not; celile hanım Yahya Kemal Beyatlı'nın öğrencisi Nazım Hikmet'in annesidir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol