milleti ötekileştirmenin, cennet vaadetmenin, aç karınları lafla doyurmaya çalışmanın tutmadığının ortaya çıktığı bir seçim olmuştur.
cumhur ittifakı; söylemlerinden ve ak parti'nin ekonomik buhranı çözememesinden ötürü bu seçimi millet ittifakına doğru itelemiştir.
fakirleştiğini bu kadar sert bir şekilde hissetmesi de, insanların ak partiye duyduğu güveni azalttı. bu ders verme seçimi değildir diye meydanlarda bağırsalar da, belki de ders vermek istemiştir halk diye düşünmüyor gibiler. suçu sürekli başka yerde arama gafleti içerisindeler.
ülke ekonomisine en çok katkı sunan büyük şehirleri kazanamadı, elinde olanları kaybetti cumhur ittifakı. bence bu sebeple seçimin mağlubudurlar. ayrıca kemal kılıçdaroğlu'nun her yenildiği seçim sonunda, "ama oy oranımız şu kadar arttı." tarzında nicelik olarak desteklenebilir ancak nitelik olarak bir manası olmayan açıklamaların benzeri söylemler geldi ak parti cephesinden.
bakın benim yaşadığım ilçeye cumhurbaşkanı bizzat gelerek fabrikaya işçi alma sözü verdi. belediye başkanı da bu sözleri her yere astı tabi. belediye seçimleriyle ilgisi olmayan, aba altından adamımı seçin size iş vereyim mesajı içeren bu teklif pek tutmadı. yakın zamanda 1000 kişilik işçi alımına yirmi bine yakın kişinin başvurmasına pek dikkat etmediler. vekiller, bakanlar geldi durdu ilçemize ancak büyük bir farkla kaybetti seçimi ak parti, chp'ye.
devletin tüm imkanları elinizdeyken, basın elinizdeyken durum buysa oturup iyi bir analiz yapmalısınız bence.
imdat diye bağırıyordu 9 yaşında asansörde kalan tekinsiztip.
Aklınızda bulunsun, kapıyı açarak çıkarma işlemi son derece riskli. Asansörün yeniden çalışma ihtimalini göz önüne alarak asansörle ilgilenen yetkilinin çağırılması gerekmekte.
böyle biriyle birlikte olmak gerginlik sebebi gibi geliyor bana. iki defa art arda saçma gelebilecek bir şey söylesen terk edilecekmişsin gibi geliyor.
ayrıca böyle bir kavram gerçekte var mıdır yok mudur, bu konuda bir şey demeye birikimim yetmiyor ancak gözlemlediğim kadarıyla bazı kişilerde özentilik şeklinde ilerliyor. yani 21. yüzyılda sapyoseksüel olunur, o yüzden öyleyim, öyle olmalıyım modunda olanları görüyorum.
gençliğe hitabe denildiğinde akla ilk gelen şüphesiz mustafa kemal atatürk'ün 20 ekim 1927'de türk gençliğine öğütler içeren konuşmasıdır.
nutuk'u mecliste yaklaşık 36 saatlik (6 güne yayarak) bir sürede okuyan gazi, bitirişi gençliğe hitabe ile yapmıştır.
“Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir..." diye başlayan hitabe "Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asîl kanda, mevcuttur!" cümlesiyle sona ermiştir.
Güzel yurdun güvenliği emanettir bizlere Jandarmadır ulaştıran adaleti her yere Haksızlıkla savaşırız, kötülüğü boğarız En karanlık köşelerde güneş gibi doğarız Alnımızda parıldayan şeref ve şan arması Kahramanlar kahramanı yılmaz Türk jandarması
Yüce dağlar önümüzde sıra sıra uzanır En sarp kaya, coşkun ırmak bizi yakından tanır Türk'ündür bu gürleyen ses, bu şahlanan fırtına Korkusuz bir ordu kattı jandarma bu vatana Alnımızda parıldayan şeref ve şan arması Kahramanlar kahramanı yılmaz Türk jandarması
neredeyse bir yıl olacak, 2018 mayısında gerçekleştirdiğim eylem. ben etmesem onlar beni etmediğime pişman edeceklerdi. (bkz:nihal'i harcayacaklar matmazel)
1981 yılında Amerika'da ilk AIDS vakası rapor edilmiştir. 1983 yılına gelindiğinde hastalığın sebebinin HIV adı verilen virüs olduğu saptanmış ve 1985'te bu virüsü saptayan serolojik kan testleri geliştirilmiştir. Aynı yıl hastalık ilk kez ülkemizde görülmüştür.
Ne yazık ki, basın AIDS olan hastaları afişe etmekten bir an olsun çekinmedi. Daha sonra öğrenildi ki, basının ilk olarak ilan ettiği tarihten birkaç ay önce bedelli askerlik hizmetini yapmaya gelen gurbetçi bir vatandaşımız bu hastalığa yakalanmış ve hayatını kaybetmiş. Ancak TSK bu ismi açıklamayarak hasta mahremiyetine gerekli önemi vermiştir.
Ortaya çıkmasıyla, halkta bir AIDS kompleksi baş göstermiştir. Turistlere yaklaşmama, iyi misin sorusunu AIDS'li misin diye anlayıp adam bıçaklama, Murtaza Elgin vakası gibi pek çok utanç verici hadise yaşanmıştır.