confessions

sayelihale

1. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 82
  2. takipçi 12
  3. puan 0

görülen en güzel rüya

can
Karşımda 60 yaşlarında bir kadın, yanında 35 yaşlarında bembeyaz yüzlü biri alnında bir nur, bir ışık anlatılmaz bişi , yanımda sağımda ve solumda iki kişi kadın kendini tanıştırdı ben hatice dedi yanındaki kişiyi göstererek hz Muhammed dedi yanındakiler ali ve Ömer dedi konuşamadım bile.
Not=istihare namazına yatmıştım peygamber efendimizi görmek için .
1
nushirevan nushirevan
Bana sadece -eğer gerçekten oyduysa- hz.ömer'i görmek nasip oldu. Hanımlardan oluşan bir hacı kafilesine kızıyor ama ses edemediği için önümdeki masaya yumruğunu indiriyordu emirü'l mü'minin. Saçının ön tarafı seyrekleşmiş, geniş suratlı, heybetli biriydi. Teşbihte hata olmaz, kafa yapısı david morse gibiydi

ehliyetsiz yakalanan öğretmenin polis memuruna çığlıkları

serendipity
İstanbul Fatih'te yaşanan olayda bir sürücü rutin trafik denetimlerinde, Trafik denetleme ve Şube müdürlüğü'ne bağlı ekiplerin uygulamasına takıldı. Ehliyetsiz araç kullanırken yakalanan bir kadın öğretmen kendisine ceza kesilince çığlık atmaya başladı. Kesilen cezayı çığlıklarıyla engellemeye çalışan kadına vatandaş ta tepki gösterdi.
Sinir krizi geçiren öğretmen sabah sabah benim de sinirlerimi bozdu. Zira çığlıkları kulağımda yankı yapıyor halen.
Çevredeki vatandaşlardan biri kadın öğretmene;
(bkz:lan bağırmayın hanımefendi) diyerek tepki gösterdiği iddia edildi.
Anlamsız hareketlerine devam eden öğretmen, videonun sonunda da göreceğiniz üzere polis araçlarının fotoğrafını çekerek plakalarını aldı.

Güldürdün sevgili öğretmen.
Lakin öğrencilerini, varsa eşinizi, yaşıyorsa aileni bu 5,2 oktavlık sesinizle otomatik cennetlik ettiğinizi görmemek imkansız!

intihar haram diye yaşamak

nightfall
bir insanın hayatına son vermek istemesi hangi noktadan bakarsanız bakın tezatlık oluşturmaktadır. intihar, genellikle pes etmek, içinde olunan duruma dayanamamak eylemlerinin sonucudur aslında , tezat oluşturan durumsa şu;
pes etmek veya içinde olunan duruma dayanamamak demek mevcut sonuçların sizi hoşnut etmediği bir pozisyondasınız demektir buda aslında kendiniz için "daha iyi olan" bir durumu arzuladığınız fakat bunun gerçekleşmediği anlamına geliyor. daha iyi olanı arzulamak fiili bir kişisel menfaattir intihar ise hangi inanışta, düşüncede olursanız olun uzun vadede kişisel menfaatlerinize tamamen karşı olan bir tercih demektir.

iki farklı insan hayal edin , ikisininde parmağının kesildiğini düşünün. bu iki kişiden birinin acıya dayanamadığını ve durumdan daha çok yakındığını düşünün. sizce durumdan daha az şikayet eden mi yoksa daha çok rahatsız olan yada dayanamayan kişi mi kendisi için içinde bulunduğu durumdan daha iyisini arzulayandır. işte bu noktada kendisi için daha iyisini arzulayan benlik duygusu için yok olmak olabileceklerin en kötüsüdür.

parmağınızın ucunda olan ve çok acı veren bir yaraya dayanamıyor olabilirsiniz , acının etkisiyle her "kısa süreli" çözüm kabul edilebilir bir çözüm gibi görülebilir ama uzun vadede parmağın ucundaki acıya dayanamadı diye kolunu kesen kişi tezat bir davranış sergilemiş olur.

o yüzden intihar etmek haram diye yaşamak doğru bir seçim çünkü sınırlı süreli bir acıya dayanamayıp sınırsız süreli bir acıya kaçış saçmalık ama haram olmadığını düşünüyorsanız da sadece mantıksal çerçevede etraflıca düşündüğünüzde tamamen yok olmak hiçbir zaman mevcut bulunduğunuz durumdan daha iyi bir durum olmayacaktır.

duygular size kısa süreli ve kesin gibi görünen çözümler sunduğunda bunların aslında duygularınızın size oynadığı bir ilizyon gösterisinden başka bir şey olmadığını unutmamak gerekli.

türkiye'de tartışma kültürünün olmaması

deliduydu
"saygı " ve "empati" duygusunun yeteri kadar gelişmemesi..
İçki içen birinin hacca giden birine "bukadar para vermek aptallık onun yerine fakire ver " diye akıl verirken "ben ömrümde içtiğim içkilerin parasını biriktirsem üç kere hacca giderdim yani onun üç katı daha çok fakir sevindirirdim " diye düşünmemesinden kaynaklanan durumdur .
Herkes bir de karsisindakinin gözünden bakabilse , ağzı olan değil de doğruyu bilen konuşsa her şey güzel olacak güzel ülkemde

lokman hekim'in üç nasihati

erbakanin adami
Oğlum! Hayatında üç şeyden taviz verme:
1. En iyi yemeği yemekten,
2. En konforlu yatakta uyumaktan,
3. En lüks evde oturmaktan .

Oğul:
''Biz fakîriz, peki ben bunu nasıl gerçekleştireceğim?'' deyince

Hekîm şöyle cevapladı:
- Sadece acıktığında yemek yersen, en iyi yemeği yemiş olursun,
- Çok çalışıp yorgun bir vaziyette uyursan, en konforlu yatakta yatmış olursun,
- İnsanlara iyi muâmele edersen, onların kalbinde yer edersin; böylece de en lüks evde oturmuş olursun.

vahdettin

erbakanin adami
Marifet okumakta değildir, marifet okuduktan sonra doğruyu idrak etmekte gerçeği görebilmektedir. Necip Fazıl ne güzel söylemiş ''İnsanda yok ise edep neylesin medrese mektep! merkep okusa alim olsa, yine merkep yine merkep''

Anlaşılan odur ki okudu duyduğu her şeye inanan sorgulama yetisini kaybetmiş, tarihe saygıdan uzak birisin.

Sultan Vahdettin Han, ülkenin kurtuluşunun işgal altındaki İstanbul'dan gerçekleştirmenin mümkün olamayacağını biliyordu ve bu sebeple işgalci güçlere karşı Anadolu'da teşkilatlanmaya karar verdi.

İngilizler, kendisinden işgalci güçlere karşı mücadele veren halkı teslim olmaya davet etmesini istiyordu. Bunu fırsat bilen Sultan Vahdettin, görünüşte direnişleri yatıştırmak, esasında ise devleti kurtaracak teşkilatlanmayı başlatmak üzere Anadolu'ya bir heyet göndermeyi kararlaştırdı.

Sultan Vahdettin, Anadolu harekâtına el altından desteğini sürdürdü. İstanbul'dan silah, para, mühimmat ve insan gücü göndertti. Öyle ki, Hilal-i Ahmer Cemiyeti çeşitli yardımlar adı altında topladığı paraları ve muhtelif malzemeyi bir şekilde Anadolu'ya ulaştırıyordu. Hilal-i Ahmer'in bu yardımlarının içinde padişah ve ailesinin ve hatta bütün saray çevresinin yaptığı yardımların evrakı arşivlerde mevcuttur.

kastamonu

dilhun
Birçok insanın Karadeniz bölgesinde olduğunu ve denize sahip olduğunu bilmediği 37 plaka kodlu ilimiz.
Benim açımdan bakarsak çok sevdiğim ve birçok dost edindiğim bir şehir. Ayrıca ağızları da çok güzel. Biraz Ege biraz Karadeniz ağzının karıştırılmış hali gibi. Birkaç örnek verecek olursak:
-Daş Düşebülü Ayı Çıkabülü
-GELÜSE GELÜ, GELMESSE GENDÜ BÜLÜ

sözlük yazarlarının kaleminden şiirler

mavikaranlik
"Acının tonu, gözyaşına ne kadar da yakın,
Çok fazla renk var ama bize hep siyah düşecek.
Tattığın neşe hep geçicidir, aldanma sakın.
Âlem ki bir gram huzur sunsa, bin keder verecek.

Yüzeceğin o deniz aşk ise, batar sandalın
İçine çektiğin düşlere, nefesin bitecek.
Ölüdür ruhu zaten, yaşanmayan bir hayatın,
Renginden korkma, deniz seni maviyle silecek.

Ne melem bir sınavdır yarım kalan umutların,
Yeryüzüne biraz keder düşse senden bilecek.
Cihana sağanak olup yayılır bakışların,
Yağma! Toprağa bu kadar hüzün fazla gelecek.

Girdiğin roman yanlış, hiç değişmeyecek yazın,
Sığındığın sayfalar bile haline gülecek!
Hep bir imtihan bir keder, bu mudur yoksa hakkın?
Düşersen kalkma sakın! Hayat hep seni seçecek…"

bakire olmayan kızla evlenen erkek

mavikaranlik
düşünce şekli yanlış olan durumdur. cinsiyet ile sınırlandırılamayacak konudur.
karşı cinsin böyle olmamasını isteyen birey'in de en az karşı cinsi kadar bahsi geçen değeri koruması gereklidir.
"erkektir yapar" düşüncesinin ciddiyetine kapılıp her türlü pisliğe düşen birisi bu mantığı kabullenemez, kabul etmemelidir, kabul etmesi kocaman bir haksızlıktır.
"sen nasılsan karşına da öyle biri çıkar." cümlesi doğru ise zaten bu konuda çok tedirgin olmanıza gerek yok. namus kavramı sadece kadınlar için değildir, erkekler için bilakis daha önemlidir.
kendinizin böyle bir değere sahip olduğunuza inancınız varsa belki bu düşünce kabul edilebilir diğer türlüsü haksızlıktır, yanlıştır.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol