bir fransız atasözü: la vie est un oignon, on pleure en le pelant. (hayat bir soğandır, onu soyduğumuzda ağlarız.)
genelde tek bir günümün biyolojik saatini bozduğumda ortaya çıkan uzun vadeli sorunumdur. bu günlerde iyi gibiyim ama hadi bakalım...
true detective.
romantik akıma bağlı bir yazardır.
ün salmış birçok kitap onun elinden çıkmıştır.
ün salmış birçok kitap onun elinden çıkmıştır.
deniz. sebebini sorduğumda ise bana “deniz suyu içersen ne olur?” sorusunu yöneltmişti, ardından cevabımı beklemeden sıralamıştı kelimelerini. “daha çok susarsın, doyamazsın. böyle doyamıyorum sana.”
şimdilerde ise tek korkum kendimle kurutmak onun ciğerlerini. çünkü deniz suyu öldürür insanı ve benim güzel oğlum bilir serdengeçtiğini.(bkz:serdengeçti)
şimdilerde ise tek korkum kendimle kurutmak onun ciğerlerini. çünkü deniz suyu öldürür insanı ve benim güzel oğlum bilir serdengeçtiğini.(bkz:serdengeçti)
kişinin lügatındaki sözlerin, dudağındaki gülüşün, kalbinin atışına duyduğu memnuniyetin bitti nokta.
bocce’de kullanılan, çapı 4 cm olan, sentetik yapılı; hedef top.
şu an türkiye bocce bowling ve dart federasyonu bünyesinde olan bocce, yapısal olarak bowlinge benzer bir spordur ve geçmişi mısır’a dayanır. raffa, volo, petank, çim topu olmak üzere dört daldan oluşur.
oyundaki amaç sahip olduğumuz, avuç büyüklüğündeki demir topları (gizli:pallino)ya en yakın olacak şekilde atmak ve topu olabildiğince rakibin toplarının önünde (bkz:pallinoya en yakın mesafede) tutup sayı almaktır. her top 1 puan değerindedir ve oyuncunun 15 puana ulaşması gerekir.
her ne kadar kolay olduğu düşünülen bir spor olsa da, unutulmamalıdır ki bu oyun rakip için de aynı kolaylıktadır ve müsabakalar genellikle çekişmeli geçer.
ülkemizde çok bilinmemekle beraber son yıllarda popülerliği eskiye nazaran çoğalmış, bocce’ye olan ilgi bir nebze olsun artmıştır.
benim gibi hareketten hoşlanmayanlar için ideal bir spordur.
oyundaki amaç sahip olduğumuz, avuç büyüklüğündeki demir topları (gizli:pallino)ya en yakın olacak şekilde atmak ve topu olabildiğince rakibin toplarının önünde (bkz:pallinoya en yakın mesafede) tutup sayı almaktır. her top 1 puan değerindedir ve oyuncunun 15 puana ulaşması gerekir.
her ne kadar kolay olduğu düşünülen bir spor olsa da, unutulmamalıdır ki bu oyun rakip için de aynı kolaylıktadır ve müsabakalar genellikle çekişmeli geçer.
ülkemizde çok bilinmemekle beraber son yıllarda popülerliği eskiye nazaran çoğalmış, bocce’ye olan ilgi bir nebze olsun artmıştır.
benim gibi hareketten hoşlanmayanlar için ideal bir spordur.
garip akımının kurucularından ve yazdığı önsöz ile çokça eleştiri alan şairdir. kendine has üslubuyla türk edebiyatına çok şey katmıştır.
(url:http://content.lms.sabis.sakarya.edu.tr/Uploads/65415/36044/orhan_veli_garip_%C3%B6ns%C3%B6z%C3%BC.pdf)
(url:http://content.lms.sabis.sakarya.edu.tr/Uploads/65415/36044/orhan_veli_garip_%C3%B6ns%C3%B6z%C3%BC.pdf)
genelde yanlış yazılan kelimelerdendir. aslı dinozordur, dino kısaltmasından aklınıza gelebilir.
jose saramago nun normalin aksine beyaz bir hiçlik olarak betimlediği görememe salgınını konu ettiği kitabının adı.
atninelantic’e hak verdiğim bir başlık.
gülümsemek değil, somurtmak hiç değil. arasında, ufacık bir şey. genelde bir umudun olduğunu gösterir bana.
“tanrı’nın kırbacı” olarak anılan, tarihe gömdüğümüz -maalesef- büyük liderlerden biri.
konuşurken nereden kıssak diye düşündüğümüzden dolayı ortaya çıkan anlam sorunsallarından biridir.
tepedeki çiçek anlamındaki bir japon deyimi.
arzulanan fakat ulaşması zor olan demektir.
arzulanan fakat ulaşması zor olan demektir.
sözüm ona bazı hükümetler gibi halktan gelen sesi sadece duymakla kalıp laf salatası olarak nitelendirmek yerine, dinleyip çözüme gidilebileceğini gösteren olaylardan biridir.
“(...) çünkü insanlık tarihi davetsiz misafirleri sevmezdi; kahramanlarını kendi seçer, ne kadar usandırıcı bir çabaya girerlerse girsinler hakkı olmayanları acımasızca geri çevirirdi; talihin ilerlemekte olan arabasından bir kez düşen kişi, arabaya bir daha yetişemezdi.”
yazarın “bir şeyler mi yazsam” sorusunu masadaki bir bardak salepin yanıtlaması sonucunda açılan başlıktır.
salepgillerden kimilerinin süs olarak kullandığı; kimilerinin ise bu bitkinin toprağın altında kalan kısmındaki iki yumrudan elde ettiği tozu içecek haline getirdiği, otsu bitkidir.
salepgillerden kimilerinin süs olarak kullandığı; kimilerinin ise bu bitkinin toprağın altında kalan kısmındaki iki yumrudan elde ettiği tozu içecek haline getirdiği, otsu bitkidir.
ben oluyorum bu herhalde.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?