Müphem.
Üye olduğum Türk dil kurumu'na ait Türk dili dergisinin bir sayısında ve hediye etmiş Olduğu sözlükte (benim için lûgat o ama olsun) görmüştüm. Merak edip anlamına da baktım. Anlamı da belirsiz (1), açık ve belirgin olmaksızın (2) anlamlarına geliyor.
Bir kelimenin, telaffuz ederken ağızda ve dilde söylerken ayrıca duyunca da kulakta böyle güzel bir kelime iken anlamını açıp bakınca ise ne kadar tezat olduğunu anlıyorsunuz....
Söylerken güzel, anlamını bilince/hatırlayınca hüzün, tezat bir kelimenin böyle tuhaf olması....
Hep yandaş vs denir ya iktidarda kimler varsa. İşte en başta onlar değil. İş, temelinde; zihniyet, niyet, yetiştirilme şekli bu olunca iktidar diye yırtınıp duruyoruz. Bu konuda çokça isim verir, çokça da can yakabilecek bir potansiyele sahip olduğumu düşünüyorum. Çünkü bu işin içinden birisi olarak bildiriyorum. Bu işin içindeyim Çünkü bu sektörde dönen rantın, paranın, rüşvetin haddi hesabı yok.
Neden diye soracak olursanız eğer hırs, çıkar en başta geliyor. Sonra bunlar, para, işleyiş ile birleşince önü alınmıyor. Küçük, kendi çapında olan bir belediye olarak görünen bildiğim bir belediyede ise neler dönüyor....
İş bu sebeple ise sadece iktidar diye değil muhalefet partilerinden de yapanlar var bu işi. Doğal olarak da bir kişiyi/zümreyi suçlamak zor olmasa gerek. Mühim olan elimizi taşın altına koyup herkes bir yerden başlasa ve devamı gelse bizden niye bir İsviçre, Almanya, İsveç, Avustralya olmasın? (Burada, ülke ismi vermem sadece örnek olarak onlar değil diğerleri de geçerli. Üçüncü dünya ülkesi diye tabir ettiğimiz Afrika, Güney Amerika ülkerleri gibi olmak mı yoksa bu yukarıda adını emsal olarak vermiş olduğum ülkelerden birisi olmak mı?)
Karar sizin, bizim, benim, senin. Karar verip uygulamak hepimizin sorunu. Ben, bu sebeplerden dolayı ya askerlik bahanesi ile ya evlilik bahanesi ile işimi bırakmayı düşünürken, bu çarkın çemberinde bir diş olmak (işleyişi bozamadığım için, işleyişte ben yokum) yerine istifa edip çembere çomak sokma derdindeyim.
Bu karar hepimizin....
Tanımı da yapalım: Bir çıkar uğruna, olmaması gereken, yapılmayacak olan bir işi/eylemi, o çıkar uğruna yapmak. Birileri para, konut, araba (ne denirse artık adına) alırken diğerlerinin bilip de susması, bir eyleme geçememesi, müdahil olup da sonuca varamamasıdır....
Neden diye soracak olursanız eğer hırs, çıkar en başta geliyor. Sonra bunlar, para, işleyiş ile birleşince önü alınmıyor. Küçük, kendi çapında olan bir belediye olarak görünen bildiğim bir belediyede ise neler dönüyor....
İş bu sebeple ise sadece iktidar diye değil muhalefet partilerinden de yapanlar var bu işi. Doğal olarak da bir kişiyi/zümreyi suçlamak zor olmasa gerek. Mühim olan elimizi taşın altına koyup herkes bir yerden başlasa ve devamı gelse bizden niye bir İsviçre, Almanya, İsveç, Avustralya olmasın? (Burada, ülke ismi vermem sadece örnek olarak onlar değil diğerleri de geçerli. Üçüncü dünya ülkesi diye tabir ettiğimiz Afrika, Güney Amerika ülkerleri gibi olmak mı yoksa bu yukarıda adını emsal olarak vermiş olduğum ülkelerden birisi olmak mı?)
Karar sizin, bizim, benim, senin. Karar verip uygulamak hepimizin sorunu. Ben, bu sebeplerden dolayı ya askerlik bahanesi ile ya evlilik bahanesi ile işimi bırakmayı düşünürken, bu çarkın çemberinde bir diş olmak (işleyişi bozamadığım için, işleyişte ben yokum) yerine istifa edip çembere çomak sokma derdindeyim.
Bu karar hepimizin....
Tanımı da yapalım: Bir çıkar uğruna, olmaması gereken, yapılmayacak olan bir işi/eylemi, o çıkar uğruna yapmak. Birileri para, konut, araba (ne denirse artık adına) alırken diğerlerinin bilip de susması, bir eyleme geçememesi, müdahil olup da sonuca varamamasıdır....
Teknik falan bilen birisi değilimdir. Az çok ilgim, merakım var araştırırım. Öğrenmeye çalışırım. Borsada bir miktar yatırımım var.
Cüzi bir miktar. Ahım şahım bir miktar da değil hani. Ama az biraz kazanıyorum. Yılbaşında bir (100'lük seri) aldım ve o biletlerin parası, bu borsadan aldığım para ile oldu. Yani şöyle söylemek gerekirse birebir kazandım satmış olduğum hisseden. O sebeple temel seviyede, az çok ilgilendiğim şekilde kazanıyorum. Yavaş yavaş öğreniyorum. Borsa, sabır işi. Merak, ilgi, terimler içinde çabalıyorum. Ama öğreniyorum. Kısmetse, allah nasip ederse eğer şu önümdeki birkaç yıl içinde de yatırmış olduğum tüm paranın tamamını, bu temettü ödemeleri falan derken kazançlı olarak devam edeceğim.
Cüzi bir miktar. Ahım şahım bir miktar da değil hani. Ama az biraz kazanıyorum. Yılbaşında bir (100'lük seri) aldım ve o biletlerin parası, bu borsadan aldığım para ile oldu. Yani şöyle söylemek gerekirse birebir kazandım satmış olduğum hisseden. O sebeple temel seviyede, az çok ilgilendiğim şekilde kazanıyorum. Yavaş yavaş öğreniyorum. Borsa, sabır işi. Merak, ilgi, terimler içinde çabalıyorum. Ama öğreniyorum. Kısmetse, allah nasip ederse eğer şu önümdeki birkaç yıl içinde de yatırmış olduğum tüm paranın tamamını, bu temettü ödemeleri falan derken kazançlı olarak devam edeceğim.
Dikkatli olmakta fayda var. Aman dikkat..! Bol ve bereketli kazançlar.
Amin amin. Çok teşekkür ederim. Sağ ol ama öyle çok kağıtlarda hareket eden birisi değilim zaten. Çünkü birkaç tane belirleyip ona yatırım yapmak, onları takip etmek yeterli olur. Oluyor.
Bir iş için, işin ederi, değeri, hakkı gibi bir durum söz konusu iken bu işi bir başkasının yapması veya iş yapılacak ama işi yapacak ve işi olacak kişinin Sevilip-sevilmeme gibi durumlarını göz ederek ona göre iş tutulmasına bağlı olarak yapılan, gerçekleştirilen eylem. Hak yemek olarak tanımlanır.
Bir memur, bir özel sektör çalışanı hiç fark etmeksizin önem arz etmeyen.
Yaptığı işe yönelik olarak etik, ahlak değerlerine sahip, yargılarının bilinci içerisinde olup işine sahip çıkan bir bireyin rüşvet gibi bir eylem içerisinde olmaması gerekir zaten.
Tanımı da yapalım: yaptığı işe karşılık olarak herhangi bir maddi/manevi çıkar beklenen iş karşılığı verilen meta.
Yaptığı işe yönelik olarak etik, ahlak değerlerine sahip, yargılarının bilinci içerisinde olup işine sahip çıkan bir bireyin rüşvet gibi bir eylem içerisinde olmaması gerekir zaten.
Tanımı da yapalım: yaptığı işe karşılık olarak herhangi bir maddi/manevi çıkar beklenen iş karşılığı verilen meta.
Türk ticaret kanunu başta olmak üzere sermaye piyasası kanunu gibi diğer ticaret kanunları ile birlikte hisselere bölünmüş olan şirketlerin işlem gördüğü/yapıldığı kurum/birim. Oluşum. Yapılanma.
Şirketlerin, bu bahsetmiş olduğum kanunlar çerçevesinde bildirim yükümlülükleri bulunmakta olup uyulmaması durumunda ise idari müeyyide yaptırımları gibi ağır yaptırımları vardır.
Kişiler, aracı kurum vasıtası ile olmak üzere bu Borsada işlem gören şirketlerin hisselerinden almak suretiyle ortak olurlar ve uzun vadeli olarak yatırım yapılması Önerilir, kişilere. Bu söylediklerim, yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir. Herkes, kendi yatırımından sorumludur.
Şirketlerin, bu bahsetmiş olduğum kanunlar çerçevesinde bildirim yükümlülükleri bulunmakta olup uyulmaması durumunda ise idari müeyyide yaptırımları gibi ağır yaptırımları vardır.
Kişiler, aracı kurum vasıtası ile olmak üzere bu Borsada işlem gören şirketlerin hisselerinden almak suretiyle ortak olurlar ve uzun vadeli olarak yatırım yapılması Önerilir, kişilere. Bu söylediklerim, yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir. Herkes, kendi yatırımından sorumludur.
En az İki bireyin (cinsiyet fark etmeksizin) bir araya gelip cinsel uzuvlarının birleşmesi ile yapılan eylemdir.
Açıköğretim kaydım olmasına rağmen bir türlü okuyamadığım, kişinin düşüncelerini; hayata bakışını değiştiren; kişinin, birey olduğu farkındalığını öğreten bilim, düşünce dalı.
YTÜ mezunu bir iş arkadaşı diye tanımlanan kişinin söylemine göre sıkıcı bulduğu, izlediği vakit anlamadığı film. Lâkin film hakkında araştırma yapıldığı vakit bilimsel makaleler yazıldığı, Sinema dünyasında sanal gerçekliğin sorgulandığı, ön planda olduğu christopher nolan’ın yönetmenliğini yaptığı film.
Türkiye sınırları içerisinde üretilen, tüketilen en çok sevinilen ve anılan vanilya kremasıyla kakao aramalı büskivili yiyecek.
Özdemir asaf’ın yön şiiri ile sevgiliye aktarılmak istenen sevgi sözü, yön şiiri; sen, bana bakma. Ben, senin baktığın yönde Olurum.
Avustralya olduğunu düşündüğüm ülkedir. Sıcacık. Her yeri deniz. Her yere uzak. Refah seviyesi yüksek bir ada ülkes/kıt’a olarak devam ediyor yaşamına.
Tripleks evimi yapıp Bahçesnfe havuzu olan evimde kitaplarımı, ansiklopedilerimi okuyarak bir ömür yaşamak. Bahçemde meyve/sebzemi yetiştirmek. Ne kadar başarılı olurum bilmem ama yapabilecek olduğumu düşünüyorum. En azından ev kısmını.
Filme dair bir cümle ile ipucu vereyim: bir artı bir, iki eder mi? Bu cümleyi kuran kişi, matematik ile ilgilenen birisi.
Filmi söylemek gerekirse içindeki ateş.
Filmi söylemek gerekirse içindeki ateş.
Ulaşımı, satın alımı en kolay alkol çeşidi. Bütçeye göre, diğer alkol çeşitlerine koysa edince dost gibi görünse de aslında öyle değildir.
Şimdiye kadar (saymadım ama en az yirmi çeşit bira içmişimdir) her seferinde farklı bira içmişimdir. En başarılı bulduklarım arasında Alman biraları; tuborg’un frederick serisi.
Şimdiye kadar (saymadım ama en az yirmi çeşit bira içmişimdir) her seferinde farklı bira içmişimdir. En başarılı bulduklarım arasında Alman biraları; tuborg’un frederick serisi.
Uluslararası arenada chopin’i çok iyi çaldığı bilinen Türk sanatçısıdır. Basılı, konser kayıtları bulunan CD baskıları satışı yapılmaktadır.
Dubstepin bir alttürü olan müzik akımı/türü olan müzik çeşidi.
Uyurken, ders çalışırken veya dikkat/özen gerekmeyen iş yaparken dinlenebilecek bir müzik. İnsanı rahatlatan bir tür müzik.
Uyurken, ders çalışırken veya dikkat/özen gerekmeyen iş yaparken dinlenebilecek bir müzik. İnsanı rahatlatan bir tür müzik.
Polonya vatandaşı olup klasik müzik bestecisidir. Bir rivayete göre (okuyup da yanlış hatırlamıyorsam eğer) oniki (12) yaşında günümüz İspanya devleti’nin milli marşını bestelemiş. Memleketine hasret olarak öldüğü söylenir.
Amerika birleşik devletleri’nde bulunan major lig beyzbol liginde bulunan iki lig içindeki bir takımdır. İki lig demişken belirteyim: Ulusal lig ve Amerikan ligi olmak üzere iki lig olarak bir bütündür.
2018 Yılı şampiyonu olmuştur bu arada.
2018 Yılı şampiyonu olmuştur bu arada.
Portekizli karaktersiz diye tanımladığım bir yazar var: Fernando pessoa
Karaktersiz diye tanımlıyorum çünkü çıkardığı Kitaplar, farklı kimliklerle olup hepsi de birbirinin aynısı mı neymiş. Madem tek tip/düze yazacaksın farklı isim neden? Bu adamı sevmememin bir başka sebebi çünkü o arkadaşım, bu adalım kitapları sayesinde bunalımda idi ve bir müddet sonra vefat etti....
itiraf gibi oldu ama karaktetsizliğini tanımlamış oldum.
Karaktersiz diye tanımlıyorum çünkü çıkardığı Kitaplar, farklı kimliklerle olup hepsi de birbirinin aynısı mı neymiş. Madem tek tip/düze yazacaksın farklı isim neden? Bu adamı sevmememin bir başka sebebi çünkü o arkadaşım, bu adalım kitapları sayesinde bunalımda idi ve bir müddet sonra vefat etti....
itiraf gibi oldu ama karaktetsizliğini tanımlamış oldum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?