\"ayşe 12 ahmet 15 yaşındadır. ahmet 28 yaşına geldiğinde ayşe kaç yaşında olacaktır?\"
soruya konu olan ayşe ben olmaktayım sayın suserlar...
haç, vampirler ve türkler arasındaki ilişkiye dayalı bir yazı;
\"...cesedin mezarının üzeri, sayısını kestiremediğim kadar çok kılıçla doluydu. bu işi çok ciddiye aldıklarından, kafalarına estikçe, bazen günde üç dört defa, gelip mezara kılıç saplıyorlardı. o sırada mikonos adasında bulunmakta olan bir arnavut, otoritenin sesini yansıtır bir tavırla söz alarak, \"böyle bir iş için hristiyan kılıçlarını kullanma fikrinin akıl almaz derecede gülünç olduğunu\"nu dile getirdi. \"anlayamıyor musunuz, kör müsünüz!\" diye çıkıştı, \"kılıçların tutma yerlerindeki haçların iblisin cesedi terk etmesine mani olduğunu fark edemiyor musunuz?\" ve ekledi \"neden türk kılıçları kullanmıyorsunuz?...\"
atlas tarih, 55. sayı, sf. 53
\"...cesedin mezarının üzeri, sayısını kestiremediğim kadar çok kılıçla doluydu. bu işi çok ciddiye aldıklarından, kafalarına estikçe, bazen günde üç dört defa, gelip mezara kılıç saplıyorlardı. o sırada mikonos adasında bulunmakta olan bir arnavut, otoritenin sesini yansıtır bir tavırla söz alarak, \"böyle bir iş için hristiyan kılıçlarını kullanma fikrinin akıl almaz derecede gülünç olduğunu\"nu dile getirdi. \"anlayamıyor musunuz, kör müsünüz!\" diye çıkıştı, \"kılıçların tutma yerlerindeki haçların iblisin cesedi terk etmesine mani olduğunu fark edemiyor musunuz?\" ve ekledi \"neden türk kılıçları kullanmıyorsunuz?...\"
atlas tarih, 55. sayı, sf. 53
İnsanın içini kıpır kıpır yapan, dünyadaki bütün kötülüklere gözünü kapattıran heyecan.
İlişki başlarsa güzel son yook başlamazsa buruk sonlanır.
İlişki başlarsa güzel son yook başlamazsa buruk sonlanır.
Hoşlanılan kişiden gelince günü çiçeğe çeviren mesaj, temenni.
Bu taş için bana küçükken havada duruyor falan demişlerdi.
Kabedeki o yapının içinde havada duran siyah bir taş olarak hayal ederdim hep. Çocukluk işte
Kabedeki o yapının içinde havada duran siyah bir taş olarak hayal ederdim hep. Çocukluk işte
zordur. karşınızdaki insanı, konuşmalarını iyi analiz etmeniz gerekir. tepkilerini ve bu tepkilerinin nedenlerini değerlendirmeniz gerekir.
bence \"ya abi ben bir insanı ilk gördüğümde ne mal olduğunu anlarım\" diyen insanlar büyük sallamacılardır.
bir insanı okuyabilmek için onu izlemek gerekir. oysa günümüzde insanlarbirbirlerine sadece bakıyorlar karşılarındakini görmüyorlar...
bence \"ya abi ben bir insanı ilk gördüğümde ne mal olduğunu anlarım\" diyen insanlar büyük sallamacılardır.
bir insanı okuyabilmek için onu izlemek gerekir. oysa günümüzde insanlarbirbirlerine sadece bakıyorlar karşılarındakini görmüyorlar...
En asil duyguların erkeğidir.
1976 yılı kartal tibet yapımı komedi filmi.
Film tellioğulları ve seferoğulları arasındaki yeşil vadi gerilimiyle başlayıp leyla hanım gerilimi ile devam ediyor ve bunun sonucunda sahte bir tosun paşa doğuyor.
Sahte tosun paşa rahat bir tip. Hizmet görevini yaptığı evdeki masayı örtüsünü bohça yapıp toplamasıyla hem cüretkar hem de umursamaz.
Filmin unululmaz ve en güzel sahnesi: (https://youtu.be/h7Ln-STvrns) bence.
Ayrıca filmde tellioğullarının babası akil İN, hatırlarsanız hababam sınıfında da akil hocaydı, yani akil öztuna nın filmin çekimlerinde deveden düşerek hastaneye kaldırıldığı ve hastanede yaşamını yitirdiği söylenmekte. Bu olayı yalanlayanlar da var tabi.
Film tellioğulları ve seferoğulları arasındaki yeşil vadi gerilimiyle başlayıp leyla hanım gerilimi ile devam ediyor ve bunun sonucunda sahte bir tosun paşa doğuyor.
Sahte tosun paşa rahat bir tip. Hizmet görevini yaptığı evdeki masayı örtüsünü bohça yapıp toplamasıyla hem cüretkar hem de umursamaz.
Filmin unululmaz ve en güzel sahnesi: (https://youtu.be/h7Ln-STvrns) bence.
Ayrıca filmde tellioğullarının babası akil İN, hatırlarsanız hababam sınıfında da akil hocaydı, yani akil öztuna nın filmin çekimlerinde deveden düşerek hastaneye kaldırıldığı ve hastanede yaşamını yitirdiği söylenmekte. Bu olayı yalanlayanlar da var tabi.
(bkz:tosun paşa)
Zira filme konu olan leyla hanım seferoğullarından suphi ile tellioğullarından lutfi arasında kalmıştır üstüne bir de sahte tosun paşa çıkmıştır. Leyla hanımın aklı karışıkken hakiki tosun paşa gelir ve hem yeşil vadiyi hem de leylayı alarak filmdeki sorunlara nokta koyar.
Hepinize birer tosun paşa diliyorum sözlükdaşlar.
Tanım: umutsuzluğa düşüldüğü anda içimizdeki umut çiçeğini yeşerten kişi ya da kişiler.
Zira filme konu olan leyla hanım seferoğullarından suphi ile tellioğullarından lutfi arasında kalmıştır üstüne bir de sahte tosun paşa çıkmıştır. Leyla hanımın aklı karışıkken hakiki tosun paşa gelir ve hem yeşil vadiyi hem de leylayı alarak filmdeki sorunlara nokta koyar.
Hepinize birer tosun paşa diliyorum sözlükdaşlar.
Tanım: umutsuzluğa düşüldüğü anda içimizdeki umut çiçeğini yeşerten kişi ya da kişiler.
Ben nedense bu tweeti dayak olsrak değil de başka bir şey olarak algılamıştım. İçimden \"vay be cesarete\" bak demiştim.
Dayak yemeye meraklı o kadar çok kadın var ki bu ülkede. Geçen bir yakınım anlattı. Sokak ortasında bir adam bir kadına deli gibi bağırıyor, dövüyormuş. Esnaflar olarak ayırmaya gitmişler ve kadının tek dediği \"size ne o benim kocam\" olmuş. Kısacası bazı kadınlar kocasının kendisini böyle sevdiğine inanıyor, yazık...
Dayak yemeye meraklı o kadar çok kadın var ki bu ülkede. Geçen bir yakınım anlattı. Sokak ortasında bir adam bir kadına deli gibi bağırıyor, dövüyormuş. Esnaflar olarak ayırmaya gitmişler ve kadının tek dediği \"size ne o benim kocam\" olmuş. Kısacası bazı kadınlar kocasının kendisini böyle sevdiğine inanıyor, yazık...
Yaz Geceleri salıncakta sallanıp bu şarkıyı açıyorum ve gökyüzünü izliyorum.
Gecenin karanlığına rağmen insanın içine huzur veren bir şarkı...
Gecenin karanlığına rağmen insanın içine huzur veren bir şarkı...
Türklerin Rakıdan sonra gelen milli içeceği denebilir.
Bakın şu rakıyı başıboş bırakmayın yunanlılara kaptıracağız!!1!1
Ayranın yoğurtça yoğunluğu düşük olanı ve tuzlusu makbuldür bana göre. Hele bir de köpüğü varsa...
Bakın şu rakıyı başıboş bırakmayın yunanlılara kaptıracağız!!1!1
Ayranın yoğurtça yoğunluğu düşük olanı ve tuzlusu makbuldür bana göre. Hele bir de köpüğü varsa...
Ezbere dayalı bir sistem olmasıdır. Eğitim görseller ve uygulamalarla yapılmalıdır.
Ayrıca maalesef eğitimcilerin eğitimsiz olması da ayrı bir konu. Bence öğretmenler her yıl belirli performans testlerine girmeli. Genç eğitimcilerin önü açılmalı.
Eğitim olarak çok geride bir ülkeyiz. Üniversitelerimiz boş insanlarla dolu. Çok şey bilebiliriz ama uygulamada, kendimizi ifade etmede çok gerideyiz. Bunun sebebi öğrenciler değil öğrencinin aile hayatı ve hocalardır. Kendimize sürekli set çekmek zorundayız..
Ayyorlamam bu kadar.
Ayrıca maalesef eğitimcilerin eğitimsiz olması da ayrı bir konu. Bence öğretmenler her yıl belirli performans testlerine girmeli. Genç eğitimcilerin önü açılmalı.
Eğitim olarak çok geride bir ülkeyiz. Üniversitelerimiz boş insanlarla dolu. Çok şey bilebiliriz ama uygulamada, kendimizi ifade etmede çok gerideyiz. Bunun sebebi öğrenciler değil öğrencinin aile hayatı ve hocalardır. Kendimize sürekli set çekmek zorundayız..
Ayyorlamam bu kadar.
Üniversiteden mezun olduğum sene bir arkadaşım vasıtasıyla tanıştığım ve bayıldığım dizi. Hala mutsuz olduğum zamanlar açıp izliyorum
Cem yılmazın en iyi filmlerinden biri. Bundan sonra gelen devam filmleri maalesef aynı güzellikte değildi.
yüzyıllardır yapılmaya çalışılan ve başarılı olan hede.
düşünün ki insanlar diğer insanlardan farklı düşündüğü için psikoloğa gidiyor ve düzeliyor...
diğer insanlardan farklı düşünmek, gerçekten uzaklaşıp hayaller kurmanın ve sisteme ayak uydurmamanın adı delilik olmuş...
düşünün ki insanlar diğer insanlardan farklı düşündüğü için psikoloğa gidiyor ve düzeliyor...
diğer insanlardan farklı düşünmek, gerçekten uzaklaşıp hayaller kurmanın ve sisteme ayak uydurmamanın adı delilik olmuş...
bakın sözlük mecralarında adını söylemeyeceğim bir sözlükte bu kızlara çok yükleniyorlar. onlar yaptı siz yapmayın!!
biz birbirimize muhtacız bayanlar baylar...
biz birbirimize muhtacız bayanlar baylar...
2006 yapımı nolan filmi. film aslında çok basit bir ilizyon gösterisi ve sonunda john un dediği gibi kandırılmak istiyoruz.
--- spoiler ---
filmde borden ın bir ikizi olduğu baştan beri gözümüze sokuluyor. misal sarah ın yeğeni kuşun kardeşini soruyor daha sonra john angier a dublör yaparken sana benzeyecek değil kardeşine benzeyecek diyor. normal bir filmde çok basit yakalanacak ayrıntıları seyirci bu filmde anlayamıyor çünkü film baştan sona bir ilizyon. Bizi başka yerlere çekip asıl olaydan uzaklaştırıyor.
filmde görülen angier kendini teslanın icadı ile klonluyor ve klonunu acımasızca öldürüyor.
aslında filmin bize vermek istediği ya da bize göstermek istediği ilizyon oyunları değil.
angier ilk başta kendi gösterisini yapacakken \"güvercinlere zarar vermek istemiyroum\" diyen vicdanlı bir adamken filmin sonunda kendi klonunu öldürecek kadar canileşiyor. Filmşn başında eşini seviyor onun ölümünü kendisine yediremiyor ve borden dan intikam almak istiyor. ama filmin sonunda eşini umursamıyor hatta bir sahede \"karım umrumda değil!\" diye bağırıyor.
borden ise baştan sona kadar aynı adam. hırslı evet, ama gözü dönmüş biri değil. hatta son bölümlerde angier borden ın kardeşini gömdüğü sahnede \"sen de artık elini kana bulaştırmışsın\" gibi bir şey söylüyor ve sonunda da angier a hırsları hakkıda güzel bir ders veriyor.
bence bordenın kardeşi onun klonu değil. Çünkü eğer klonlama olayını yapsaydı angier ın olayını anlar üzerine gitmezdi. tesla şifresini vermesi tesla nın anasının gözünde yaşıyor olmasıydı...
tek anlayamadığım john. adam borden a yardımcı oluyor ama angier la da çalışıyor.
ne ayaksın con sen?
tesla ve edison olayı da saçma olmuş. edison çin malı üretim yapıp keşiflerin üzerine konmuş ama filmde biraz abartılmış.
son olarak;
\"şu anda sırrı arıyorsunuz ama bulamıyorsunuz çünkü dikkatli bakmıyorsunuz. siz sırrı çözmek değil kandırılmak istiyorsunuz.\"
--- spoiler ---
--- spoiler ---
filmde borden ın bir ikizi olduğu baştan beri gözümüze sokuluyor. misal sarah ın yeğeni kuşun kardeşini soruyor daha sonra john angier a dublör yaparken sana benzeyecek değil kardeşine benzeyecek diyor. normal bir filmde çok basit yakalanacak ayrıntıları seyirci bu filmde anlayamıyor çünkü film baştan sona bir ilizyon. Bizi başka yerlere çekip asıl olaydan uzaklaştırıyor.
filmde görülen angier kendini teslanın icadı ile klonluyor ve klonunu acımasızca öldürüyor.
aslında filmin bize vermek istediği ya da bize göstermek istediği ilizyon oyunları değil.
angier ilk başta kendi gösterisini yapacakken \"güvercinlere zarar vermek istemiyroum\" diyen vicdanlı bir adamken filmin sonunda kendi klonunu öldürecek kadar canileşiyor. Filmşn başında eşini seviyor onun ölümünü kendisine yediremiyor ve borden dan intikam almak istiyor. ama filmin sonunda eşini umursamıyor hatta bir sahede \"karım umrumda değil!\" diye bağırıyor.
borden ise baştan sona kadar aynı adam. hırslı evet, ama gözü dönmüş biri değil. hatta son bölümlerde angier borden ın kardeşini gömdüğü sahnede \"sen de artık elini kana bulaştırmışsın\" gibi bir şey söylüyor ve sonunda da angier a hırsları hakkıda güzel bir ders veriyor.
bence bordenın kardeşi onun klonu değil. Çünkü eğer klonlama olayını yapsaydı angier ın olayını anlar üzerine gitmezdi. tesla şifresini vermesi tesla nın anasının gözünde yaşıyor olmasıydı...
tek anlayamadığım john. adam borden a yardımcı oluyor ama angier la da çalışıyor.
ne ayaksın con sen?
tesla ve edison olayı da saçma olmuş. edison çin malı üretim yapıp keşiflerin üzerine konmuş ama filmde biraz abartılmış.
son olarak;
\"şu anda sırrı arıyorsunuz ama bulamıyorsunuz çünkü dikkatli bakmıyorsunuz. siz sırrı çözmek değil kandırılmak istiyorsunuz.\"
--- spoiler ---
kocaman bir yalandan oluşan duygu yoğunluğu.
sevdiğim hatta aşık olduğum şehir.
kışın sıhhıye ve ulus tarafında buram buram kokan o kömür kokusu, baharda kızılay dan tunalı ya kadar yürümek, yazın seğmenler parkında oturmak ve sonbaharda tunalı da arkadaşlarla kahve içmek.
ümitköy tarafında arkadaşlarla oturmak, incekte piknik yapmak..
şuan istanbul dayım ve her geçen saniye ankara yı özlüyorum.
hele üniversitemi hacettepemi, hem sıhhıye kampüsünü hem beytepeyi, çok ama çok seviyorum.
durun durun ağlamıyorum gözüme biraz ankara toprağı kaçtı. Ayrıca botanik parkta behzat ç. nin çekimlerinin yapıldığı cam kafes... \"seviyorum merkez\"
kışın sıhhıye ve ulus tarafında buram buram kokan o kömür kokusu, baharda kızılay dan tunalı ya kadar yürümek, yazın seğmenler parkında oturmak ve sonbaharda tunalı da arkadaşlarla kahve içmek.
ümitköy tarafında arkadaşlarla oturmak, incekte piknik yapmak..
şuan istanbul dayım ve her geçen saniye ankara yı özlüyorum.
hele üniversitemi hacettepemi, hem sıhhıye kampüsünü hem beytepeyi, çok ama çok seviyorum.
durun durun ağlamıyorum gözüme biraz ankara toprağı kaçtı. Ayrıca botanik parkta behzat ç. nin çekimlerinin yapıldığı cam kafes... \"seviyorum merkez\"
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?