Girilerini ilgiyle okuduğum ve samimi bulduğum yazar kardeşim
Çok Güzel Hareketler Bunlar, ilk bölümü 7 Mayıs 2008'de Kanal D'de yayınlanan eğlence programı. Yılmaz Erdoğan yönetiminde BKM Mutfak oyuncularının sahne aldığı programda, önceleri seyirciler de puan vererek oyunlarda etkin olmuş, daha sonra ise bu uygulamadan kalkıp yalnızca skeçler verilmiştir. Yılmaz Erdoğan'ın kardeşi olan Deniz Erdoğan, çok bilindik bir melodi olan Camptown Races isimli Amerikan halk şarkısına söz yazmak suretiyle programın jenerik müziğini hazırlamıştır. Ayrıca ekibin Çok Filim Hareketler Bunlar adlı uzun metraj sinema filmleri 26 Mart 2010'da gösterime girmiştir.
İstenerek, ümid ederek beklenen. Arzu edilen şey. Gâye. Maksad. Emel.
Ulaşan, erişen, kavuşan. Hakka vâsıl olan.
Gönül alan, kalbi çeken. Güzel, dilber.
Niyet. Tasavvur. İsteyerek. Niyet ederek.
Bağda gülden bahseden yanağını kasdeder
Serviden söz açanlar endamını kasdeder
Dilbere vasıl olmak dar-ı dünyadan murad
Aşık aşkın derdi ile dermanını kasdeder
Bu fani dünya için değmez kuru kavgaya
Ecel ki bu dünyanın ziyanını kasdeder
Yıldızlardan yücedir gözyaşı eşiğinde
Bu bulutlar ahımın dumanını kasdeder
Ey Avni beyti bozma bahsi ağyar eyleyip
Şiir o ki sadece cananını kasdeder
Bu fani dünya için değmez kuru kavgaya
Ecel ki bu dünyanın ziyanını kasdeder
Gözümden akan yaş mıdır kan mıdır
Lebun yadına lal-u mercan mıdır
Gönülde ne var ise faş etti göz
Seni sevdiğim yar pinhan mıdır
Gözüm ile derya nice bahseder
Gözüm gibi ol gevher efşan mıdır
Gönül ızdırap ile oldu helak
Gelin görün ol afeti can mıdır
Demiş Avni'ye ben cefa etmezem
Ona cevreden yoksa devran mıdır
avni
Serviden söz açanlar endamını kasdeder
Dilbere vasıl olmak dar-ı dünyadan murad
Aşık aşkın derdi ile dermanını kasdeder
Bu fani dünya için değmez kuru kavgaya
Ecel ki bu dünyanın ziyanını kasdeder
Yıldızlardan yücedir gözyaşı eşiğinde
Bu bulutlar ahımın dumanını kasdeder
Ey Avni beyti bozma bahsi ağyar eyleyip
Şiir o ki sadece cananını kasdeder
Bu fani dünya için değmez kuru kavgaya
Ecel ki bu dünyanın ziyanını kasdeder
Gözümden akan yaş mıdır kan mıdır
Lebun yadına lal-u mercan mıdır
Gönülde ne var ise faş etti göz
Seni sevdiğim yar pinhan mıdır
Gözüm ile derya nice bahseder
Gözüm gibi ol gevher efşan mıdır
Gönül ızdırap ile oldu helak
Gelin görün ol afeti can mıdır
Demiş Avni'ye ben cefa etmezem
Ona cevreden yoksa devran mıdır
avni
Hiç kimse yok kimsesiz
Herkesin var bir kimsesi
Ben bugün kimsesiz kaldım
Ey kimsesizler kimsesi
Kimse aradığım yollarda
Kimsesizlik kimsem oldu
Dinsin artık hicranın cana
Kimse aradığım yollar
Kimsesiz kimselerle doldu
avni
Herkesin var bir kimsesi
Ben bugün kimsesiz kaldım
Ey kimsesizler kimsesi
Kimse aradığım yollarda
Kimsesizlik kimsem oldu
Dinsin artık hicranın cana
Kimse aradığım yollar
Kimsesiz kimselerle doldu
avni
Peygamber övgüsü almış büyük sultan fatih sultan mehmed han hazretlerinin mahlası.
Ağlasa derd-i derûnum çeşm-i giryânım sana
Âşikâr olurdu gâlib râz-ı pinhânım sana
İçimdeki dertler ile, yaş dolu gözlerim senin için ağlayacak olsa, (gönlümdeki) gizli sırlarım (gözyaşlarıma) gâlip gelir ve sana aşikâr olurdu.
Mesned-i hüsn üzre sen ben hâk-i rehde pâymâl
Mûr hâlin nice arz ede Süleyman'ım sana
Sen güzellik tahtında: bense yolunun toprağında pâymâl kalmışım. Hâl bu iken a Süleyman'ım, sana bir karınca durumumu nasıl arz edeyim? ' Divân edebiyatında Süleyman ihtişâmı; karınca da acziyet ve zayıflığı temsil ettiği için şair de kendini karınca; sevgilisini Süleyman olarak nitelendirmiştir.'
Şem'i gör kim meclisinde ağlayıp başdan çıkar
Hoş yanar yıkılır ey şem'-i şebistânım sana
Muma da bak! Senin meclisinde ağlayıp baştan çıkmakta. Ey odamı aydınlatan! O mum senin için ne de hoş yanıp yıkılıyor. 'Mum yanarken, baştaki fitilin kenarlarından ağlıyormuş gibi akar. Şair buna gıpta ediyor ve onu sevgilinin aşkı ile baştan çıkmış veya o uğurda başını vermiş olarak gösteriyor.'
Subh gibi sâdık olduğum gam-ı aşkında ben
Gün gibi rûşen durur ey mâh-ı tâbânım sana
Ey ay gibi parlayan sevgilim! Benin sana karşı, aşkının yolunda sabah kadar sâdık olduğum, gün gibi âşikârdır.
Dün rakîbin cevrini men' eyledin ben hastadan
Eyledi te'sir gûyâ âh u efgânım sana
Dün rakiplerimin, aşkının hastası olan bana yaptıkları eziyetleri meneyledin. Galiba âh ve feryatlarım sana tesir etmiş!
Zahm-ı hicrân şerhi çün mümkün değildir dostum
Sîne-çâkinden haber versin girîbânım sana
Dostum! Anlaşılan o ki ayrılık yarasının şerh etmek mümkün görünmüyor. açık duran şu yakam,göğsümdeki yarıkları sana göstersin
Eyleme gönlün gözün cevr ile Avnî'nin harâb
Dürr ü gevherler verir bu bahr ile kânım sana
Eziyetlerinle Avnî'nin gözlerini ve gönlünü harap etme! Zira bu deniz, sana inciler; bu maden ocağı de mücevherler sunar.
avni
Âşikâr olurdu gâlib râz-ı pinhânım sana
İçimdeki dertler ile, yaş dolu gözlerim senin için ağlayacak olsa, (gönlümdeki) gizli sırlarım (gözyaşlarıma) gâlip gelir ve sana aşikâr olurdu.
Mesned-i hüsn üzre sen ben hâk-i rehde pâymâl
Mûr hâlin nice arz ede Süleyman'ım sana
Sen güzellik tahtında: bense yolunun toprağında pâymâl kalmışım. Hâl bu iken a Süleyman'ım, sana bir karınca durumumu nasıl arz edeyim? ' Divân edebiyatında Süleyman ihtişâmı; karınca da acziyet ve zayıflığı temsil ettiği için şair de kendini karınca; sevgilisini Süleyman olarak nitelendirmiştir.'
Şem'i gör kim meclisinde ağlayıp başdan çıkar
Hoş yanar yıkılır ey şem'-i şebistânım sana
Muma da bak! Senin meclisinde ağlayıp baştan çıkmakta. Ey odamı aydınlatan! O mum senin için ne de hoş yanıp yıkılıyor. 'Mum yanarken, baştaki fitilin kenarlarından ağlıyormuş gibi akar. Şair buna gıpta ediyor ve onu sevgilinin aşkı ile baştan çıkmış veya o uğurda başını vermiş olarak gösteriyor.'
Subh gibi sâdık olduğum gam-ı aşkında ben
Gün gibi rûşen durur ey mâh-ı tâbânım sana
Ey ay gibi parlayan sevgilim! Benin sana karşı, aşkının yolunda sabah kadar sâdık olduğum, gün gibi âşikârdır.
Dün rakîbin cevrini men' eyledin ben hastadan
Eyledi te'sir gûyâ âh u efgânım sana
Dün rakiplerimin, aşkının hastası olan bana yaptıkları eziyetleri meneyledin. Galiba âh ve feryatlarım sana tesir etmiş!
Zahm-ı hicrân şerhi çün mümkün değildir dostum
Sîne-çâkinden haber versin girîbânım sana
Dostum! Anlaşılan o ki ayrılık yarasının şerh etmek mümkün görünmüyor. açık duran şu yakam,göğsümdeki yarıkları sana göstersin
Eyleme gönlün gözün cevr ile Avnî'nin harâb
Dürr ü gevherler verir bu bahr ile kânım sana
Eziyetlerinle Avnî'nin gözlerini ve gönlünü harap etme! Zira bu deniz, sana inciler; bu maden ocağı de mücevherler sunar.
avni
Çaresizlik
Aradığın çarenin belki tam önünde olması
Ama onu bulacak vaktin olmamasıdır çaresizlik
Çaresizlik
Cevapsız kurak bir ıssızlık değildir.
Dışarıda devam edecek hayattır asıl engel.
Asıl engel sana geçit vermeyen
Seni umursamayan
Seni yutan hayattır asıl engel.
Asıl çaresizlik
Derdin devasız olması değil
Birini iyi edecek şeyin
Diğerinin kadehine zehir olmasıdır.
Bir zamanlar gençken
Sıktığım kurşunu avucumda
Ezerim sanıyordum
Ama şimdi yaşlandım
Önümde geçilmez bir dağ
Çok da az vaktim var.
İki çocuğum var.
Birini ben yoktan var ettim
Onun gözlerinde ölüm var
Diğerini ise hiç görmedim
Ama biliyorum onun peşinde ölüm.
Ben ramiz karaeski
Hep iyi olmasa da
Uzun bir hayat var arkamda
Önümde ise iki kapı
Ama bir tek çıkar yol var.
Her seçim bir çaredir aslında
Asıl çaresizlik verdiğin seçimin
Zehirli meyvesidir.
Elinden bir şey gelmeyince
Kabullenmek kolaydır.
Asıl çaresizlik
Kendine elimden geleni
Yaptım mı diye sormaktır.
Çünkü asıl çaresizlik
Çareyi geçirmişken eline
Avuçlarının içinden kaçırmaktır.
Aradığın çarenin belki tam önünde olması
Ama onu bulacak vaktin olmamasıdır çaresizlik
Çaresizlik
Cevapsız kurak bir ıssızlık değildir.
Dışarıda devam edecek hayattır asıl engel.
Asıl engel sana geçit vermeyen
Seni umursamayan
Seni yutan hayattır asıl engel.
Asıl çaresizlik
Derdin devasız olması değil
Birini iyi edecek şeyin
Diğerinin kadehine zehir olmasıdır.
Bir zamanlar gençken
Sıktığım kurşunu avucumda
Ezerim sanıyordum
Ama şimdi yaşlandım
Önümde geçilmez bir dağ
Çok da az vaktim var.
İki çocuğum var.
Birini ben yoktan var ettim
Onun gözlerinde ölüm var
Diğerini ise hiç görmedim
Ama biliyorum onun peşinde ölüm.
Ben ramiz karaeski
Hep iyi olmasa da
Uzun bir hayat var arkamda
Önümde ise iki kapı
Ama bir tek çıkar yol var.
Her seçim bir çaredir aslında
Asıl çaresizlik verdiğin seçimin
Zehirli meyvesidir.
Elinden bir şey gelmeyince
Kabullenmek kolaydır.
Asıl çaresizlik
Kendine elimden geleni
Yaptım mı diye sormaktır.
Çünkü asıl çaresizlik
Çareyi geçirmişken eline
Avuçlarının içinden kaçırmaktır.
(bkz:zaman)
Taksicinin
Senegalli turiste yaptığı
muamele sadece ırkçılık değil aşağılık!
Taksiciler
özel eğitimden geçirilmeli.
Yoksa önüne gelene iş verilmemeli!
Senegalli turiste yaptığı
muamele sadece ırkçılık değil aşağılık!
Taksiciler
özel eğitimden geçirilmeli.
Yoksa önüne gelene iş verilmemeli!
Kardeş oğlu. ((bkz:Yeğen): Kızkardeşin oğludur.)
Milletler arası. (International)
Halk dilinde: Akıllılık iddia edenler.
Gençlik hâtırası.
Samimi ve halktan yana bir oyunculuğu vardı. Mevlâm rahmetiyle muamele etsin.
(bkz:öç alma)
Hasım, düşman.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?