confessions

dilhun

1. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 127
  2. takipçi 14
  3. puan 0

şivlilik

mavikaranlik
konya bölgesine özel bir gelenektir. üç ayların başlangıcı olan receb ayının ilk günü kutlanmaktadır. aslında şivlilik fener alayı ismi verilen, ragaib kandilinden 1 gün önceki gece başlar, sonraki günün çocukların evleri gezmesiyle son bulur.

bu yıl 7 mart tarihine gelen günün başlangıcı yarın yapılacaktır. 6 mart tarihi fener alayıdır. Konya'da yer alan tüm çocuklar aşağıdaki resimde de göründüğü üzere ellerinde ki ufak fenerler ile konya sokaklarında geziyor olacaklar. epey renkli ve her yaştan insanın katılımıyla şivlilik başlamış olacaktır.





ertesi gün ise çocuklar sabahın erken saatlerinde (saat 7:00 civarlarında başlayıp uykumuzu katlederek) kapı kapı dolaşıp, yakınlarında ki tüm sokak ve mahallelerde kendileri için hazırlanmış olan atıştırmaları çantalarına dolduracaklar ve şivlilik son bulacaktır.

Bizim hazırlığımız da yarın için tabii ki hazır:



Konya ve yakın bölgesi hariç çok duyulmamış bir gelenektir, bu nedenle ilk defa duyuyor olmanız normaldir.

Geleneğin videolu anlatımı (4 dakikalık kısa bir video izlenmesini tavsiye ederim.) :

4
dilhun dilhun
Ya 22 yıldır Konya'nın bir ilçesinde yaşıyorum ama bu geleneği hiç görmedim ben. Belki ilçe merkezinde yapılmıyordur diye düşündüm ama köy kesimi ile de çok alakalıydım ve hiç duymadım.işte böyle sadece internetten duydum. Bu Konya'nın hangi kesiminde yapılıyor ya?
mavikaranlik mavikaranlik
Konya'nın merkez ilçeleri de dahil her tarafında gerçekleşen bir gelenek aslında, hep aynı mahallede mi ikamet ettiniz yoksa değişken miydi bilmiyorum ama yorabileceğim tek olasılık, mahalle faktörü. Çünkü her mahallede gerçekleşmeyebiliyor nadirde olsa. Lakin özellikle merkezde bilinmeme ihtimali neredeyse yok diyebilirim. Fakat ilçeler için net olarak emin olamıyorum.
dilhun dilhun
Ya ilçeye genel itibariyle hakimim ve sadece bizim mahalleye özgü değil. Kimse yapmıyor. Sanırım Konya'ya fazla uzak bir ilçeyiz bu yüzden bu gelenek yapılmıyor.
mavikaranlik mavikaranlik
O zaman sizin de söylediğiniz gibi bulunduğunuz ilçede muhtemelen gelenek yapılmıyor lakin istisnasız her ilçe de yapılır sanıyordum istisna olduğunu öğrenmiş oldum şu an

hiçlik makamı

taethorden
Nasrettin Hoca'ya sormuşlar:
“Kimsin?”
“Hiç” demiş Hoca, “Hiç kimseyim.”
Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca:
...“Sen kimsin?”
“Mutasarrıf” demiş adam kabara kabara.
“Sonra ne olacaksın?” diye sormuş Nasrettin Hoca.
“Herhalde vali olurum” diye cevaplamış adam.
“Daha sonra?” diye üstelemiş Hoca.
“Vezir” demiş adam.
“Daha daha sonra ne olacaksın?”
“Bir ihtimal sadrazam olabilirim.”
“Peki, ondan sonra?”
Artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp son makamını söylemiş:
“Hiç.”
“Daha niye kabarıyorsun be adam. Ben şimdiden senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım: "Hiçlik makamında!

aşık olmak

medikalninnici
Herkesin en az bir kere yaşaması gereken duygu yoğunluğu.
Bi yerde okumuştum aslında durumuda özetleyen bir söz;
"Beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, bunu 'aşk' sanıyorsunuz.”
Dışını beğenmediğimiz bişeyin içini merak etmediğimiz şu zaman diliminde aşk dediğimiz şey gözümüze ilk çarpan özelliklerden oluşuyor. Daha sonrasında kendimizden verdiğimiz ödünler,gençliğimizden çaldığımız zamanlar,giden hayat enerjisi,yıkılan umutlar,kırılan bir kalp ve yiten bir güvenden oluşuyor.
Ve o sancıyı daha sonra hep içinizde bir yerde hissediyorsunuz. Bazen çalan bir şarkı,bazen bir koku bazen bir ses. Belki bir gülüş. Hiç gitmiyor o yumru. Aynı şehirde aynı havayı soluduğunuza mutlu olmaya başlıyorsunuz. İçinizde öldüremediğiniz o umut yavaş yavaş günden güne sizi öldürüyor.
İşin sonunda elinizde içi çürümüş ama hala nefes alan bir beden kalıyor.

online yazarlar

medikalninnici
Aralarından 1 saat önce ayrıldığım, uykumun en güzel beni sarmalayan evrelerinde depremin "koğuş kalk! Sözlük uyanıyor" diye sallayarak ve öküz gibi korkutarak uyandırıp aranıza döndürdüğü yazarlardır.
Evet bugün depremden faydalanıp birazcıcık duygu sömürüsü yaptığıma göre "günaydın sözlüüük ".

az bilinen görgü kuralları

deliduydu
Bir kadın el uzatmadan kaymakam vali dahil hiç kimse onu selamlaşmaya zorlayamaz. Görgü kuralinca ilk kadın el uzatmalı . Uzatmazsa gözle selamlasmali
2
kisiselbakim kisiselbakim
Niçin kadına el uzatılması sakıncalı ? İncilerimi dökülüyor. Çok saçma bir görgü kuralıymış. Orta çağda kalmış bir kural. Madem kadınların iş VS. Gibi bir çok alanda hayatın içinde olması bekleniyorken böyle bir izole sadece yobazlıktan öteye geçmez.
Saygılar
deliduydu deliduydu
Protokol kuralıdır. Yazanlara sormalı. Birçok şey ile ilgili olabilir. Her türlü taciz tecavüz riskiyle karşılaştıkları için mesela..

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol