ben evime gelmiş tüm insanları saygıyla karşılayabilen bir insan olmak isterim
bu ifade doğrudur ancak yanlış anlaşılmaktadır. Dinde zorlama yoktur dan kasıt "iman-inanç" noktasındadır. Çünkü tanrının verdiği özgür iradeyi ortadan kaldırmak anlamına geldiğinden zorlama yoktur hatta tanrıya hakaret ve saygısızlık taşır. Kısaca "tanrı kişiye özgür irade vermiş sen kimsin!"
ahlak ve etik kavramları kötü niyet olmaksızın yanlışlıkla birbirinin yerine kullanılmaktadır.
ahlak kavramı özgür irade ile yaratılan eylemleri işaretler. peşinen insan eylem ve bu eylemler ile ilgili toplumsal “kural”ları ifade eder. bundan sebep ahlak nötr bi kavram olarak her toplumda vardır.
etik ise davranışlarımızda uymamız gereken “ilke”leri ifade eder. bu ilkeler akıl ve onun yansıması olarak değer ve yasaları ifade eder. toplumsal hayatı düzenlerken aklı kullanan toplumlarda etik vardır.
sonuç: etik ile ahlak aynı kavram değildir. bu kavramların tarihi ve sosyolojik ayrı zeminleri vardır?
örn: “çocuk gelin” sorunu etik mi yaksa ahlak sorunudur. bu soru “çocuk anne” sorunu içinde aynı sorunu sorabiliriz. mültecilere yaklaşımımızı etik-rasyonel ilkelere göremi yoksa ahlak sistemimize göre mi davranacağız?
batı ile anlaşamayan bizler için sorun buradadır. mesela peygambere hakaret içeren karikatür olayını biz ahlak ve kural üzerinden değerlerimize göre değerlendirirken onlar daha soğukkanlı davranarak ilke-etik üzerinden değerlendirmektedir. peki ortası yokmu bu işin var. potansiyel olarak hem batılı görünüm(en azından yasalarımız) hemde doğulu olarak üçüncü yolu dünyaya gösterebiliriz.
ama tabiki ahlak ve etik kavramlarını aynı gibi düşünmeyerek ...
ahlak kavramı özgür irade ile yaratılan eylemleri işaretler. peşinen insan eylem ve bu eylemler ile ilgili toplumsal “kural”ları ifade eder. bundan sebep ahlak nötr bi kavram olarak her toplumda vardır.
etik ise davranışlarımızda uymamız gereken “ilke”leri ifade eder. bu ilkeler akıl ve onun yansıması olarak değer ve yasaları ifade eder. toplumsal hayatı düzenlerken aklı kullanan toplumlarda etik vardır.
sonuç: etik ile ahlak aynı kavram değildir. bu kavramların tarihi ve sosyolojik ayrı zeminleri vardır?
örn: “çocuk gelin” sorunu etik mi yaksa ahlak sorunudur. bu soru “çocuk anne” sorunu içinde aynı sorunu sorabiliriz. mültecilere yaklaşımımızı etik-rasyonel ilkelere göremi yoksa ahlak sistemimize göre mi davranacağız?
batı ile anlaşamayan bizler için sorun buradadır. mesela peygambere hakaret içeren karikatür olayını biz ahlak ve kural üzerinden değerlerimize göre değerlendirirken onlar daha soğukkanlı davranarak ilke-etik üzerinden değerlendirmektedir. peki ortası yokmu bu işin var. potansiyel olarak hem batılı görünüm(en azından yasalarımız) hemde doğulu olarak üçüncü yolu dünyaya gösterebiliriz.
ama tabiki ahlak ve etik kavramlarını aynı gibi düşünmeyerek ...
“açıklık, kesinlik ve akla uygunluk” gibi evrensel entelektüel normlar açısından değerlendirilen gerçeklerle(iç ve dış) yüzleşme durumu.
"Evrensel entelektüel normlar, bir kişinin bir problem, öne sürülmüş
bir soru ya da tartışmalı bir konu hakkındaki düşünme niteliğini denetlemeyi
arzuladığı her durumda düşüncesine uygulaması gereken normlardır.
“Açıklık, kesinlik, belirginlik, akla uygunluk, derinlik, yoğunluk,
mantıklılık, anlamlılık ve dürüstlük” olarak sınıflandırılan bu normların
edinilmesinde temel amaç, en iyi akıl yürütmeye kılavuzluk edecek iç sesi
dinleme tepkisini geliştirebilmektir (Foundation For Critical Thinking,
2002)"
"Evrensel entelektüel normlar, bir kişinin bir problem, öne sürülmüş
bir soru ya da tartışmalı bir konu hakkındaki düşünme niteliğini denetlemeyi
arzuladığı her durumda düşüncesine uygulaması gereken normlardır.
“Açıklık, kesinlik, belirginlik, akla uygunluk, derinlik, yoğunluk,
mantıklılık, anlamlılık ve dürüstlük” olarak sınıflandırılan bu normların
edinilmesinde temel amaç, en iyi akıl yürütmeye kılavuzluk edecek iç sesi
dinleme tepkisini geliştirebilmektir (Foundation For Critical Thinking,
2002)"
olmaması gerekendir ... diyanet, zorunlu din dersi vs. uygulamalar toplumumuzun ve cumhuriyetimızın yani demokrasimizin ikiyüzlülüğünün göstergeleridir.
güven oluşması için öncelikle kurala-yasaya değil ilişkinin tarzına, biçimine, bağlamına bakılır.
insanlar arası ilişkide güveni kurallar doğurmaz. Düzen ve güven isteğinin kendisi kaos ve düzensizlik doğurabilir. her zaman geçerli kural anlamında söylemiyorum ama Pek saygılı kurallı bir ilişki samimiyetsiz de güvensiz de algılanabilir. dengeli olmalı ... insana dair meselelerde 2 kere 2 dört etmez.
Not: Ana sayfadaki güven sözlük kuralları kalkmış... bu iyi bir şey. geri gelecek mutlaka ama üzerinde düşünülmüş olacak.
insanlar arası ilişkide güveni kurallar doğurmaz. Düzen ve güven isteğinin kendisi kaos ve düzensizlik doğurabilir. her zaman geçerli kural anlamında söylemiyorum ama Pek saygılı kurallı bir ilişki samimiyetsiz de güvensiz de algılanabilir. dengeli olmalı ... insana dair meselelerde 2 kere 2 dört etmez.
Not: Ana sayfadaki güven sözlük kuralları kalkmış... bu iyi bir şey. geri gelecek mutlaka ama üzerinde düşünülmüş olacak.
özgürlük kelebek gibidir dokundunuz mu uçamaz
* kelebek kadar çirkin değildir ama.
bence güven sözlük için eksi puan olacak uygulama... ölü doğum gibi bişey
islamın şartlarına bide şöyle bakalım... İslamın tam zıddı "Zulümdür"... o kadar...
kurallarını okuyunca (bkz:https://guvensozluk.com/duyuru/guven-sozluk-kurallari_3) ancak sözlükten para kazanırsam uyabileceği mi düşündüğüm kuralları olan sözlük.
"felsefe yapma!" olacak orjinali... ama başlık ünleme izin vermiyor. Şöyleki...
Dinleyen taraf eğer anlatıcının ne dediğini anlamaz yada işine gelmez ise anlatılanlar anlatıcıya bu şekilde ("felsefe yapma!" ) cevap verir.
Dinleyen taraf eğer anlatıcının ne dediğini anlamaz yada işine gelmez ise anlatılanlar anlatıcıya bu şekilde ("felsefe yapma!" ) cevap verir.
"hariçten gazel okumak" olacak sanırım tam hali
elbette bi hikayesi var bu nickin... ama kimsenin bilmesine gerek yok.
Immanuel Kant'ın felsefe literatürüne soktuğu soğuk bi kavram.
kadın türküyü resmen kendisi yakmış...
hakikat ancak şiirle ifade edilebilir
ahlaklı olmak değil ahlakçı olmak anlamına gelir ki ilkel toplumlarda daha çok görülür.
görünür olmak anlamına geldiğini düşündüğüm durum.
ahbap çavuş sanki birbirini ağırlıyormuş hissine kapılmaya başladım ey güven sözlük...
Hiç kimseyim.Birisi yada birisinden olunca istediğini yapıp söyleyemiyor insan.
Én nem vagyok...
bir Deli iLe aramdaki tek fark benim Deli olmayışımdır...
Çatlaklar kutsaldır ünkü onlardan güneş ışığı sızar...
Bu delilikte bir yöntem var...
“İnanç saçmalıktır, tam da bu yüzden inançlı biriyim.” Hiç kimseyim ve kimseden değilim. Yoksa istediğim gibi olamıyorum.Yazdıklarım BEN dahil KİMSEYİ bağlamaz...
VASİYETİM:
Én nem vagyok...
bir Deli iLe aramdaki tek fark benim Deli olmayışımdır...
Çatlaklar kutsaldır ünkü onlardan güneş ışığı sızar...
Bu delilikte bir yöntem var...
“İnanç saçmalıktır, tam da bu yüzden inançlı biriyim.” Hiç kimseyim ve kimseden değilim. Yoksa istediğim gibi olamıyorum.Yazdıklarım BEN dahil KİMSEYİ bağlamaz...
VASİYETİM:
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?