Jyvaskyla.
Yazar yukarıda random gülmemiştir.
patavatsızlıkla aralarında ince bir çizgi olmakla birlikte, karıştırılmaması gereken durum. Biri pratik zekayla ilgili, biri saygısızlıkla.
O hayal vardı ya o hayal,
At çöpe.
Daha iyisi olacak
At çöpe.
Daha iyisi olacak
Türk kanallarda ve türk çizgi filmlerinde olmayan bir karakterdi. Ancak sosyal medyanın gücü yabancı bir haberi öyle bir gündeme taşıdı ki, çizgi filmlerde çıkmasına gerek kalmadı bizim çocuklar kendileri meraktan arar oldular.
Bir gün olur da aklınıza düşerse 'insan nasıl tüketilir, emek nasıl sömürülür, taşın suyunu çıkarır gibi insanın canı nasıl çıkarılır', başvurmanız gereken noktadır.
Bazı duyguları yaşamanın tadını özlüyor insan. Kaç yaşında olursa olsun insanın duygu yaşama isteği o kadar aç ki bazen hep geçtiğin yolda hiç sulamadığın ağaç bile kesildiğinde bir şeyler hissedebiliyorsun, eksiklik gibi, kayıp gibi, hüzün gibi. Duyguları yaşamak önemli, ve dolayısıyla o duyguyu tatmanızı sağlayan eşyaya karşı da bir vefa var. Duygusal bağ kurduğum bir balık hatırlıyorum. Geri geri yüzmeye başlamıştı. Hasta mı acaba diyordum. Bir gün eve geliyorum akvaryumda aynı renk bir balık var ama benimki değil. Küçüğüm ama salak değilim anlıyorum balığım ölmüş annem yerine benzerini almış. Aramızdaki bağı biliyor, ona yüklediğim anlamı biliyor. Keşke diyorum söyleseydi de o duyguyu yaşasaydım. Kurduğumuz bağ kadar, bu bağdan kopmamız da önemli. Balık bile olsa insan kayıp duygusunu yaşamalı ki birikmesin, yanlış bir yerde patlak vermesin. Anneme sormuştum benim balık geri geri yüzüyordu, artık normal yüzüyor diye, 'büyümüştür öğrenmiştir' demişti.
Sözlüklerin en favori parçası. Çoğunluk neyi seviyor neyi yeriyor görüyorsun. Sözlüğün profili buradan anlaşılıyor kanımca
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?