90lı yıllarda çocuk olanlar iyi bilir. Mahallede oynayıp susayınca kimin evi yakınsa ki (genellikle 1.katta oturan arkadaşların evi olurdu bu) koşa koşa su içmeye gidilirdi. Arkadaşın annesi tüm çocuklara su verirdi, aynı bardakla hepimiz içerdik. Ben üzülürdüm ya, neden hep rukiye'nin annesinden su istiyoruz neden biz de 1.katta oturmuyoruz diye.
Bir de yine aynı yıllarda akşam ezanı okununca eve gitme muhabbeti vardı. Buna da çok bozulurdum. O ezan hep oyunun en güzel yerinde başlardı okunmaya. Hey gidi. Yaşlandık yahu. Yaş aldık.
çocukken isyan ettiren olaylar
2005 senesi, pardon filmi yeni çıkmış. dvd satın alınmış evde cümbür cemaat oturuyoruz. 11 yaşındayım ve hayatın gerçeklerinden o kadar haberdar değilim. evde sülalecek -cidden sülalecek bu arada dayıdan amcaya tüm çift taraflı aile var neredeyse- film izleniyor. meşhur şişme bebek sahnesine kadar ben dahil filmi herkes evde izliyor, kahkahalar atılıyor ve üstüne tartışılıyor. sahneyi görünce bizimkiler benim sansür yememe sebep oldu. yine de izleyip dayım ve anneme dönüp "benim şişme bebeğim neden yok? bana da alın." deyince okkalı bir dayak yemiştim. sonra akıllanmayıp haftada 3 kere şişme bebek muhabbetini açtım bilmeden, sonrası malum. her dayak yediğimde biraz daha isyan edip olaydan 3 sene sonra şişme bebeğin ne olduğunu kavrayınca bir süre ailede dalga konusu olmuştum.
dayak yenildi, şişme bebek öğrenildi.
dayak yenildi, şişme bebek öğrenildi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?