lawyer x

Gerçekten bu konuda ihtisas yapmak ya da bilgi sahibi birinden telapat olup olmadığım hakkında bilgi almak isterdim. Zira aklıma gelen her şey oluyor. Yaşadığım basit birkaç olayı anlatmak isterim. Bir gün ders çalışıyorum alakasız bir şekilde aklıma pek de sık görüşmediğim bir arkadaşım geldi. Birden bire ehliyetinin olmadığını ve kaza yaptığını ve bunu konuştuğumuzu düşündüm. Ertesi gün beni aradı ve olaylar aynen düşündüğüm şekilde olmuş hem de düşündüğüm sıralarda.

Bir gün de rüya gördüm yine pek sık görüşmediğim bir arkadaş hatta o sıra iki sene filan oluyordu. Rüyamda bunun küçük erkek kardeşini görüyorum. " ablacım ne yapıyorsun, abin nerelerde " filan diyorum. O da bana "abla ben bir gemide çalışıyorum yakında bir de klip çekeceğiz arkadaşlarla abim de askerde ablamda kalıyor" dedi. Sabah kalktım arkadaşı aradım rüyamı anlattım. "Sen nasıl dua ediyorsun bana da söyle" dedi. Haliyle anlam veremedim. Sonra anlatmaya başladı, " ahmet şu an uluslarasu bir gemide çalışıyıor, aynı zamanda da bir rap albümü çalışması var, abim de istanbulda askerde, haftasonları bende kalıyor" dedi. Gerçekten bunun bilimsel bir açıklamasının olacağını düşünmüyorum.

Bir gün de namaz kılacağım, anneme dönüp " paraşüt nerde" dedim annem de normalmiş gibi "odana bıraktım" dedi. Kastettiğim şey ferace idi ve annem de bunu anlamıştı. Daha buraya yazacağım en az yüz tane olay vardır. Tesadüfle filan açıklanamayacak şeylerdir. Yeteneğim varsa aydınlanmak isterim yeterin gali

İstek üzerine takip ettiğim pozitif enerjili abimizin uyguladığım seansının videosunu bırakıyorum.

Denemeden önce safsata dediğim düşünce gücü ile genetik ile oynayabilme yetisi denebilir. Ben en zorlarından biri olan göz rengi değiştirmeyi seçtim ve gerçekten inandırarak 3 gün onar dakika seans uyguladım ve gözümün etrafında mavimsi yeşilimsi bir halka oluşmaya başlayınca korkup bıraktım. Ekte fotoğrafları da bırakacağım. Fotoğraf renklerini sadece açtım daha net görünsün diye oynama yoktur.
Öncesi


Sonrası

Ya aslında komik de değil de bana öyle geldi o an. Beşiktaş'tan vapura bineceğim yaşlı bir teyze var elleri dolu, yardım isteğimi geri çevirmedi beraber geçtik, karşılıklı oturduk, etrafta da kadınlar var. Ben hiç konuşmuyorum ama kitabımı açtım okumaya başladım bunlar sohbet ediyor filan mevzu nerelisine geldi herkes dedi işte, yaşlı teyze(rizeli imiş o da) döndü bana sordu "bitlis" dedim, " olsun kızım siz de insansınız" dedi swh swh swh swh

Bir gün de ümraniye'deyim. Bir abla geldi,karadeniz şivesi iki tane de dünya tatlısı sarışın çocuğu var. "Kızım son durak nerde" dedi, ben de " iki tane son durak var siz nereye gideceksiniz tam olarak" dedim " görümcem doğum yaptı ona gidiyorum " dedi swh

Hayvana, doğaya, bebeğe, yaşlıya hürmet edendir benim için. Gerisi çıkar ilişkisi değil mi zaten?

Fena durumdır. Resmiyete döküldüyse geçmiş olsun. Mahkemeye filan da çağırılırsınız taraflarca ya da kamu tanığı olarak. Hakkınızda zorla getirme kararı çıkarılır. İdari para cezası filan da var.

He bi de eklemem gereken bir şey var. Karşı komşum çocuk psikoloğu bebeği 2 yaşında 7/24 ağlıyor. ben de sordum hani bir sorun mu var diye, "ay yok tatlım 2 yaş sendromu yaşıyoruz" dedi. Kardeşim de psikolog ve bunu duydu. Dediği tek cümle "allah onlara yardım etsin, bunlar iyi günleri " oldu. Kardeşim bşraz freudyendir (birazı nasılsa artık (bkz:swh) ) dediklerine de güvenirim.

Allah affetsin, yel alsın sel alsın başıma gelmesin inşallah. Gerçekten çok kötü bir şey ve tamamen yetiştirme tarzı ile alakalı. 6 aylık bebeğin elinde telefon. Sebebi ne peki? Yemek yemiyormuş. Vitrinde gördüğünü ister, hayır dersin ağlar. Şımarıklık bu düpedüz.
Havaalanında bekliyorum birçok yabancı uyruklu aile de var ağlayanlar hep bizim çocuklar ama nedense. 5 yaşında çocuk resmen ağlamaktan mosmor oldu sebebi kucak istemesi. Anne max 1 yaşında olan kızla ilgileniyor babası da arkalarında telefonla oynuyor.
Yaşadığım bir olayı anlatayım. Benim yeğen de telefon manyağı ve sürekli kavga ederiz anasıyla da. Benim yanımda asla telefon alamaz eline. Babası da o kadar güzel oyuncaklar yapmış ki tahtadan, organik filan oynamıyor. Bi baktım kıvranıyor bu odada ağlıyor güya. Gittim, eğildim (ki bütün çocuklarla eğilerek konuşurum) " ne oldu bebeğim " dedim, "benim canım sıkılıyor " dedi. Sen bunu tutarsın, silkelersin. Dedim " ne canının sıkılması ya sen daha 4 yaşındasın" e teyzem sürekli teledonda, kuzen sürekli telefonda gayet normal bir durum bu.
İlber hocanın da dediği gibi "geceleri masal okumayacağınız, vakit ayırmayacağınız, dinlemeyeceğiniz, ayak bağı olarak göreceğiniz çocukları yapmayın" formül çok basit. Sonra büyüdükleri zaman kendi ayakları üstünde duramayan, her şeyi karşılık bekleyerek yapan, doğru kararlar alamayan, sürekli birine ihtiyaç duyan, yanlış evlilikler yapan, belki de sosyopat bireyler yetiştiriyorsunuz.

Mesleki deformasyon oluştu bende. Bavul gibi çantalar taşıyorum. Bir gün ofisten erkek bir meslektaş Allah aşkına ne var bunun içinde dedi, iki dakika taşımasını istediğimde ve gel boşaltalım dedim. İçinden çıkanlar
Güneş gözlüğü
Dereceli gözlük
Astım spreyi
Antihistaminik kremler
Ağrı kesici
Far
Dudak balmı
Ruj
Allık
Eyeliner
Rimel
Güneş kremi
Allık fırçası
Far fırçası
El kremi
Islak mendil
Selpak
Deodorant
Body mist
Eşarp
Katlanabilen minik bez çanta
İpad
defter
Kalem kutusu
Ajanda
Bir adet çorap
Bez mendil
Minik havlu(ellerim terlediği için)
Minik kutuda pudra(ellerim terlediği için iyi oluyor deneyin)
Dava dosyası
Bir adet kitap


Arladaşın cevabı: sen kaplumbağa mısın (bkz:swh)

Muazzam bir huzurdur. Aşktır, sigorta şirketlerinin verdiği güven filan halt etmiştir. Mucizesine ve cevşenine çok inanırım. Allah dilimizden ve gönlümüzden eksik etmesin.

Hiç yaşamadım ama cidden can sıkabilir. Erkekler bu haldedir genelde. Açılmaz açılmaz, erteler sonra kız başlasıyla olunca ağlar. Napacaktı yiğidim ömür boyu bekleyecek miydi bir bilinmezi?

Çinlilerin yüzyıllardır kullandığı pek çok hastalığa iyi geldiği rivayet edilen mantar türüdür aynı zamanda.

anonim olmanın avantajı ve dezavantajı denebilir bu duruma. Nasip.

Ruha iyi gelen eylemdir. Bazen öylesine bir şeylerin yerini değiştiririm. Bazen öylesine düşüncelerimi, duygularımı hatta hayallerimi bile değiştiririm. Tebdil-i mekan, tebdil-i kıyafet filan da denir değişiklik yapılan şeye göre adlandırılır.

Benim gibi okuduğu kitapları unutan birinin yaptığı eylemdir genelde. Bazen çok sevdiğim için de yapabiliyorum gerçi. Farklı duygular, anlamlar yakalayabiliyorum. (bkz:kur'an-i kerim)

sene 2004 14 yaşındayım. namaza başlamışım, seri olarak ilahi filan dinliyorum bağıra çağıra. işte bu da onlardan biridir.
ömer karaoğlu, aykut kuşkaya, taha, mustafa cihad, grup gençi sami yusuf, yusuf islam, eşref ziya terzi filan biliriz yani gençler.

işaret, şura, müsteşar, meşveret, müsteşir
etimolojik olarak hepsi ortak kelime kökünden gelir.