confessions

ahlakbekcisi

1. nesil Çömez - - Çömez -

  1. toplam entry 0
  2. takipçi 9
  3. puan 0

bench press

caksoy58
yıllarca, göğüs geliştirmede en etkili hareket olarak zikredildi. lakin, geçtiğimiz günlerde bu hareketin göğüsler için pekte etkili olmadığının iddia edildiği bir video izledim.

iddia sahibi bu konuda uzman biri, savaş cebeci tabi, detayı nedir bilemiyorum. günahı boynuna.

sözlük akp sevdalıları

kisiselbakim
Muhalif her söyleme eksiyi basan bir tayfa var. Ancak bu arkadaşların savunduğu ideoloji yi destekleyen yada taraftar bir yazıyı niyeyse hiç görmedik ! Bu arkadaşlar bir şeyden mi çekiniyorlar ki hiç yazmadan ideolojisini savunmadan eksiyi basıp hayatlarına devam ediyorlar ! Arkadaşım korkma cesur ol. Yaz fikirlerini bizde sana fav atalım yada karşıt görüş bildirelim. Niye bu sözlükte bir tartışma ortamı yok yada ilerlemiyor anlamıyorum. Hep kuşlar, hep böcekler olmaz ki böyle çok sıkılıyorum ben
1
ahlakbekcisi ahlakbekcisi
çünkü yaş ortalaması lise seviyesinde o da en iyi ihtimalle. bir çoğu daha seçimlerde oy bile atamıyor.

üstteki yazar hakkında düşünülenler

medikalninnici
Yazılarını ve yazılarındaki dili sevdiğim bir yazar arkadaşım. Ara ara yazıyor bir tek onu sevmiyorum. Takipteyim. (bkz:swh)
4
normal adam normal adam
Beni Aldatirken yakalandın bu konu hakkında bi açıklama yapacak misin sayin baron ?
medikalninnici medikalninnici
Herşeye bir açıklamam var tabiki. Sen kendi yaptıklarından bahset.
normal adam normal adam
Toplum önünde mi tartisalim.
Tamam affettim uçtu gitti bakkkkk
medikalninnici medikalninnici
Aynen mutfak !

güven sözlük'ün karalanma kampanyası

mavikaranlik
Sevgili güven sözlük yazarları, bildiğiniz üzere diğer sözlük sitelerinde bazı kuyruk acısı bulunan, tek amacı sözlüğe zarar verip “ne vursak kar” mantığıyla hareket eden insanların varlığını acıyarak izliyoruz. Bu ve benzer platformlarda tarafımıza yapılan ve hiçbir temel dayanağı olmayan iddialar için evvela bir cevap verme niyeti taşımıyorduk. Zira bu ve buna benzer kafa yapısı olan insanları dikkate aldığımız veya değer verip uğurlarında mürekkep tüketeceğimiz düşünülmesin istedik. Bu konu halen değişmemiş olsa da yine de kafalarında soru işareti bulunan insanlar için ufak bir açıklama yapma gereği duyduk.

Güven sözlük öyle bir sözlüktür ki, daha açıldığı günden bu yana gerek sosyal medya platformlarından gerek tanınmış, ünlü web platformlarından reklamları çıkılıp ismini duyurduğu günden beridir geleceği ön görülüp hedef alınan bir platformdur. Elbette ki bu hedef alınma problemlerinin arkasında sizlerin de bilmediği pek çok husus yatmaktadır. Bunların başında da rekabet konusu gelmektedir. İlk günden bu yana büyüyerek ve etrafa kulak asmadan devam ediyor oluşumuz birçok kişiyi elbette ki korkutmuş olacaktır. Bu hususta elbette hepsinin karşı bir atağa kalkma ihtiyaçlarını tetiklemiştir.

Kurallar anlayışımız, format hususuna verdiğimiz dikkat, şahısların siyasi ve dini görüşleri ne olursa olsun insanların birbirlerine dolaylı veya doğrudan hedef almasına asla müsaade etmememiz aramızdan ayrılmak zorunda kalan insanların kin ve nefretlerini de körüklüyor. Yazarların trollük amaçları taşımaları, karışıklık çıkartma ihtiyaçları, kaos ve düzensizlikten beslenme durumlarına asla ve asla müsaade etmiyor oluşumuz elbette ki 4 aydır bizim geldiğimiz noktanın kuvvetini ve düşmanlarımızın çokluğunu göstermektedir.

Bilinmelidir ki: Güven sözlük asla ve asla yukarıda ki amaçları taşıyan insanlara müsaade etmemiştir ve etmeyecektir. Yazarların huzurunu kaçırıp, heveslerinin kırılması uğrunda çaba sarf eden kötü niyetli kişileri nokta atışı usulünde belirleyip anında müdahale ediyor oluşumuz; hem verdiğimiz emeklerin yoğunluğunu kanıtlayacak hem de bize karşı saldırıya geçecek olan insanların sayıca artış göstermelerine neden olacaktır.

Unutmayınız, biz bu yola çıkarken tüm yönetim ekibi ile tek bir amaç ve hedef doğrultusunda yemin ettik. İsmi lazım olmayan diğer bütün platformların aksine foseptik çukuruna dönmüş ortamlardan kaçmak isteyen insanlara kapı açıp; gevşeme, vazgeçme, yılma, inanç kaybetme gibi tüm kavramlara yol boyunca sırtımızı dönüp hizmet vermek istedik. Amacı nefes almak olan bunca insanı hem bir arada toplayıp hem de tüm saldırılara kucak açıp işleyişi sağlamak elbette ki kolay olmayacaktır. Bunu bile bile girdiğimiz bu yoldan da, siz güven sözlük yazarları istemediği sürece dönmeyeceğiz.

Hakkımızda sık sık dile getirilen, “eleştiri kaldıramama”, “ego kasma”, “usulsüz yöntemler ile yazar toplama”, “multi üyelik” gibi asılsız ve komik iftiralara gülerek geçmekteyiz. Zira hakkımızda bu iftiraları atan kişilerin hiçbiri karakterlerindeki kin ve nefreti gördüğümüz için aramızda yer alamadılar.

Elbette ki bunlar sadece bahsedebildiğimiz kadarı, yine bu şahsiyetlerin arka planda çevirdikleri, maddi çıkar, rüşvet, sapkınlık ve ahlaksızlıkları aramızda nefes alamamaları için fazlasıyla yeterli bir sebepti. Asla müsaade etmeyeceğimiz tavırları kendi sonlarını hazırladı.

Olay bu noktalara yani: “Çıkar” kavramına gelince elbette ki bize olan saldırı güdüleri de arttı. Bu nedenle bize zarar verebilecekleri gibi kendilerince fikirlere dalıp ellerindeki tek kozlarını kullanıp diğer platformlardan hakkımızda iftiraya başladılar.

Tekrar yineliyorum ki, güven sözlük marka tescili dahi yapılmış kurumsal alt yapı ile hizmet verme amacı taşıyan; yazarlarını daha güvenli, iç ve dış etkenlerden zarar göremeyecekleri, rahat bir şekilde, hakaret veya aşağılama yaşamadan yazabilecekleri bir ortam sunmaya gönüllü platformdur. Bu denli hedefler ve işleyişe bürünmesi de bugün bizlere her fırsatta yapılan saldırıların sebebidir.

Güven sözlük yönetimi olarak hepsine ve daha bilmediğiniz nice saldırılara göğüs germekte kararlıyız. Bu konuda da tüm saldırı ve iftiralara ilişkin verdiğimiz ve vereceğimiz tek cevap bu olacaktır.

Sloganımızda da söylediğimiz üzere: “Güvensizlik başlayınca dostluk kaybolur.” Aramıza nifak sokmaya çalışan, iftiraları ile insanları yönlendirmeye çalışan nice şahısa inat, güveniniz bozulmamıştır ve biliyoruz ki bozulmayacaktır.

Bizler harika başlayan “güvendaşlarız”:



Bizler şarkısı dillere düşmüş,
“düzelir zamanla konular ve olaylar
başarmak her daim bizim için kolay bak!”
Diyen melodileriz,



Bizler her ay büyüyen, her ay yeniliklerine yenilik katan devleriz:
(bkz:güven sözlük 1. ay dönümü)
(bkz:2.ayın bereketi & koordinasyon ekibimiz)
(bkz:güven sözlük 3. ay kutlaması)
(bkz:güven sözlük 4. ay dönümü)

Eee Onlar da haklı, karşımızda kim durabilir?

Bir müjde daha vermeden geçmeyelim, çok yakında yine aramızdan bir yazarımızın da destekleri ile radyo yayınlarımızda başlayacaktır. Bu hususta alt yapı ve zamanlama çalışmalarımız başlamış olup devam etmektedir.

Bizler sizlere hiçbir şey (maaş, makam, şan şöhret vs) vadetmediğimiz halde ilk gün Ne söylediysek o gün ki tavrımızı halen koruduğumuz ve buna inanan halen yanımızda duran, yeni gelen, bu taşın altına elini koyan tüm yazarlara en büyük teşekkürlerimizi sunuyoruz.

İyi bir başlangıç, yarı yarıya başarı demektir

insanlar kötü müdür

normal adam
Üniversite profesörü, öğrencilerine su soruyu sorar;
- “Var olan her şeyi Tanrı mı yarattı?..”
Bir öğrenci ayağa kalkar ve cevaplar.
- “Evet, her şeyi Tanrı yarattı!..”
Profesör sorusunu yineler ve öğrenci yine “Evet efendim” diye cevaplar...
Profesör devam eder.
- “Eğer her şeyi yaratan Tanrı ise kötülüğü yaratan da Tanrı'dır... Çalışmalarımızda uyguladığımız kesinleştirme prensibine göre de kötülüğü yaratan olduğuna göre, Tanrı kötüdür...”
Çocuk, profesörün bu mantık yürütmesi karşısında şaşırır ve yerine oturur...
Profesör, Tanrı'nın insanların içinde yarattığı bir efsane olduğunu aklı sıra kanıtlamış olmaktan mutludur...
***
Bunun üzerine başka bir öğrenci ayağa kalkar ve profesöre şu soruyu sorar:
- “Soğuk var mıdır sayın Profesör?..”
Profesör şaşırır:
- “Nasıl bir soru bu böyle?.. Tabii ki var” diye cevaplar...
“Sen hiç soğukta üşümedin mi?..”
Bunun üzerine çocuk şöyle söyler:
“Hayır profesör, aslında soğuk yoktur... Fizik yasalarına göre gerçek hayatta biz 'sıcaklığın yokluğu'na 'soğuk' adını veririz... Aslında soğuk diye bir şey yoktur... O sadece sıcaklığın yokluğunda duyumsadıklarımızı tarif etmek için ürettiğimiz bir kelimedir” der ve devam eder.
- “Karanlık var mıdır profesör?..”
Profesör cevap verir:
- “Tabii ki vardır... Sen hiç karanlıkta kalmadın mı?..”
Çocuk bir kez daha atılır:
- “Korkarım gene yanılıyorsunuz Sayın Profesör... Çünkü esasında karanlık diye bir şey de yoktur... Gerçek yaşamda karanlık; 'ışığın yokluğu'na verilen addır...
Biz ışık üzerinde çalışabiliriz ama karanlığı çalışamayız...
Gerçekte, biz Newton'un prizmasını kullanarak beyaz ışığı kırar ve renklerin çeşitli dalga uzunlukları üzerinde çalışabiliriz....
Fakat karanlığı ölçemeyiz...
Bir basit ışık karanlık bir mekânı aydınlatarak karanlığı kırmış olur yani karanlığı geçersiz kılar...
Çünkü gerçekte karanlık yoktur, ışıksızlık vardır...
mesela siz uzayın ne kadar karanlık olduğundan nasıl emin olursunuz?..
Işığın miktarını ölçerek!..
Bu doğrudur değil mi?..
Öyleyse karanlık denilen şey, insanlar tarafından ışığın olmadığını anlatmak amacıyla kullanılan kelimedir...”
***
Profesör afallamıştır ve çocuk son darbeyi vurur:
- “O zaman size son bir soru daha sormak isterim Sayın Profesör... Şeytan var mıdır?..”
Profesör bu kez pek emin olamamakla birlikte yine de cevaplar..
- “Vardır... Açıkladığım gibi, biz onu her gün, her yerde görürüz...
O, dünyadaki işlenmiş tüm suçlarda, şiddette yer alır...
Bunların tümü şeytanın kendisinden başka bir şey değildir...”
Çocuk “hayır anlamında” başını sallar profesöre...
- “Şeytan yoktur efendim... Yani kendi başına yoktur...
Şeytan basit olarak Tanrı'nın yokluğudur...
O aynen karanlık ve soğukta olduğu gibi insanın Tanrı'nın yokluğunu tarif etmek için yarattığı bir kelimedir...
Kötülük ve Şeytan, insanın Tanrı'yı ve sevgisini yüreğinde hissetmediği zaman yaptıklarına verilen addır...
O, aynen sıcaklığın olmadığı yere adını verdiğimiz 'soğuk', ya da ışığın olmadığı yere adını verdiğimiz 'karanlık' gibidir...
Şeytan ve kötülük, Tanrı'nın içimizde olmadığı anda yaptıklarımıza verdiğimiz addır...”
***
Profesör kürsüde afallamıştır...
Fizik yasalarından hareket ederek bu soruları soran ve cevapları vererek profesörü allak bullak eden genç öğrencinin adı Albert Einstein'dır...

zannımca tanrı şeytan yerine iyilik kötülük koyarsak insanlara genelleyebiliriz.

criticker

society
www.criticker.com adresinden ulaşılabilen film tavsiye sitesi. filmlere 100 puan üzerinden puan verebildiğiniz ve bunun doğrultusunda zevkinizle ortak kullanıcıları bulan site. daha sonrasında bol oylamalarınız neticesinde sevebileceğiniz filmleri ve sohbet edebileceğiniz cinegeek'leri bulmanızı sağlıyor. başarılı bir yapım. imdb ile birleştirip incelerseniz gerçek bir sinema bağımlısı olabilirsiniz.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol