Rahmetli eniştem vefat ettiğinde yaşadığım duygudur. Enişte gibi değil, dayı gibi, amca gibiydi benim için. Eczacı idi kendisi ve her hasta olduğumuzda onu arardık. Yeni vefat ettiği zaman aramıştım ve telefonu açılmıştı. Telefona bakan halamdı, eniştemi soracaktım ki o anda aklıma vefatı geldi. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü, boğazıma resmen bir şeyler düğümlendi. Çünkü halamları başsağlığı için daha aramamıştım. Böyle şeylerde pek iyi değilimdir. O an ağlamaya başladım ve halam anladı. Bazen içim sızlar. Biliyorum bir gün görüşeceğiz. Hala rüyalarımda görür sarılır öperim. Allah kismeye hasret çektirmesin.
Sen ne diyorsun be güzel insan dediğim bir başlık. Cuk diye oturdu düğümlendi Boğazımda herşey nefesimi kestin resmen... Her hafta gidip toprağını öptüğüm koca çınarım... Ah ahh mekanı cennet olsun dediğim...
Çoğunlukla içinden çıkılamayan, yapıştığında bir daha bırakmayan histir. En kötüsü de özlenen kişinin asla geri getirilemeyecek olmasıdır. Yaşayan birini özlemek versiyonundan (bkz:birini bir daha gelmeyecekmiş gibi özlemek ) kat kat daha zordur.