#tarihi kişilk

vahdettin

nushirevan
Bir osmanlı padişahını bir kenara bırak, apartman yöneticisi bile olsan kendi mülkünün aleyhinde çalışmazsın. En fazla kendi çıkarlarını, devletin al-i menfaatlerinden önde tutarsın -ki bunu işgal zamanı yapmak neredeyse imkansızdır. Vahdettin'in bunun bir örneği olmasıyla birlikte, ingilizlerin yazdırdığı kendi tarihimizde de kıymetsiz bir kukla gibi anlatılmıştır. (bkz:#74607) Varsayalım Vahdettin bir ingiliz kuklası haline dönüştü ve onlar ne dediyse onu yaptı.



Bakın bu vahdettin'in mustafa kemal paşasını samsun'a gönderme iradesi. Bu mantığa göre mustafa kemal'in samsun'dan anadoluya gitmesini de ingilizler mi istetmiş oluyor? Komik..

osmanlı devleti

martilara simit atan kadin
Mimarisi her dönem özenli olmuştur ancak Çelebi Mehmet döneminden sonraki dönemlerde bu özenin yanında ihtişam da yer alır. Erken dönem yapılarında eski Bizans yapılarından devşirme malzemeler kullanılmış, Bu şekilde hem maliyet azaltılmış hem de süsleme açısından kolaylık sağlanmıştır. Edirne'nin başkent oluşu ile beylik dönemi sona ermiş, imparatorluk yolu açılmıştır. Bu mimaride yığma taş ve devşirme malzeme geleneğinin yavaş yavaş azalmasına neden olmuştur. Ancak devşirme malzeme geleneği genel kanının aksine asla tamamen yok olmamıştır. Osmanlı imparatorluğunun son döneminde dahi yıkılan kilise ve manastırdan alınan devşirme malzemeler kullanılmıştır. İstanbul'un fethi ve onu takip eden yıllarda devşirme malzeme ve yapı kullanımı oldukça artmıştır. Bunun sebebi ise hem Fatih Sultan Mehmed'in kültürel birikiminden kaynaklı sanata ve sanatçıya verdiği değer hem de söz konusu malzeme ve yapıların kalitesi, sağlamlığı ve dayanıklılığıdır. Mimar Sinan dönemi Osmanlı mimarisi için bir zirve noktasıdır. Gerek dini mimarideki namazgah açıklıkları, minareler, kubbe tasarımları; gerek sivil mimarideki işlevsellik; hatta yapı malzeme tercihleri ve süsleme teknikleri açısından büyük yenilikler yapılmıştır. Sinan sonrası dönemde sinan etkileri sürmüş, ancak hiç bir zaman tam anlamıyla sinan estetiği yakalanamamıştır.

Şahsen Osmanlı barok mimarisine hayranım. Taş ve mermer kullanımı, süsleme motifleri beni inanılmaz derecede etkiliyor. Elimde ne iş varsa bırakıp yalnızca izlemek istiyorum.

hazaralar

mahur
Afganistan nüfusunun yaklaşık %9'unu oluşturan halk. Kökenlerinin Cengiz Han döneminde bölgeye gelen Moğollar dayandığı sanılmaktadır. Başka bir kaynağa göre ise türk boylarından geldiği söylenir. Kendileri şiidir ve farsça konuşurlar. kökenleri hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte afganistanda taliban zamanında soy kirima uğramaları kesindir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol