the queen's gambit

mahur
bir netflix dizisi. insana gerçek bir hayat hikayesini andıran ama öyle olmayan dizi. 60'lı yillarda Süper yetenekli satranç oyuncusu bir kızın yaşam hikayesi. Küçük yaşta annesini kaybeden beth'e yetimhanenin bodrum katında, hademe satranç oynamayı öğretir ve bu yeteneğini keşfederler. Yetimhanede almaya alıştığı uyuşturucu haplar ve ilerki yaşamında da alkolik bir üvey anne tarafından yaşamanın sonucunda bağımlı ve sorunlu bir karakter ortaya çıkar.



Bu senaryoyu sanki bir yapay zeka yazmış. Istatistiklere göre popüler kültür ne istiyorsa, ne tutuyorsa öyle yazılmış gibi. Güçlü, güzel, zeki bir kadın karekter alkol ve seks dolu sahnelerle seyirci ne istemişse verilmiş. Ayrica oyle cok desen ve cizgi goruyorsunuz ki gozunuz boyaniyor, başka şeylere dikkat edemiyorsunuz. Z kuşağının hayali üstün yetenekler ve kolay para kazanma hayalleriyle süslü ve satrancın gizemli dünyasıyla desteklenen bir üretim filmi. Çocukluktan gelen zenci bir arkadaşla da ırkçı karşıtı ve ozgurlukculuge destek veriyoruz demek istemiş olmalılar. Netflix'de  alışkın olduğumuz eşcinsellik eksikti. Yada ben seks sahnelerini atlayarak izlediğim için geçmişte olabilirim. Satranca gelince oldukça kafa patlatmışlar. Ama Hata yapmayan, içgüdüsel olarak oynayan insanüstü bir oyuncu bana gerçekçi gelmedi. insanlar hatalariyla varolur. Guzel ve iyi olan Hersey emek ve calismanin ürünüdür.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol