stres

obsesif
organizmayı korumak için faaliyete geçen ilkel savunma mekanizmasıdır. genellikle içten veya dıştan gelen bir tehdide verilen bir cevaptır stres ve adrenalin ile noradrenalin hormonlarını harekete geçirerek kişide tipik ve klasik olarak savaş ya da kaç reaksiyonunu ortaya çıkarır. bu esnada kişide fizyolojik değişiklikler görülür: kalbimiz daha hızlı çarpmaya başlar, kan basıncımız artar, iç organlarımızın çalışma hızı azalır, kan kol ve bacak kaslarımıza yönlendirilir ki hem tehlikeye karşı kendimizi savunabilelim hem de kolaylıkla kaçabilelim diye.

hafif veya ortalama düzeyde seyreden olumlu stres motivasyonumuz ve iş yapabilme gücümüz için hekimlerce gerekli görülmektedir. aynı zamanda hafif veya ortalama düzeyde olumsuz seyreden bir stresin de olumsuz birtakım etkileri olabilmektedir. stresteki en son evre ise aşırı veya diğer adıyla ciddi strestir. özellikle ciddi stres beraberinde kaygıyı da tetiklediği için bunlar ayrılık ve boşanmalar, aldatılmak, doğal afetler, savaş, terör eylemleri, ani ölümler veya kayıplar, yas tutma, bir çocuğu ebeveynlerinden zorla ayırmak, kitlesel açlık, göçe zorlanmak, iş veya trafik kazaları, taciz, cinsel saldırı, saldırıya uğramak, istismar (fiziksel, cinsel veya duygusal), ihmal (fiziksel veya duygusal), annenin veya babanın evi terk etmesi, mobbing, zorbalık vb. şeklinde olup özellikle ciddi stres ve kaygı durumu "travma" demektir. dolayısıyla travmalara da yaşanılan olay ile değil kişideki stres, kaygı ve stres ile kaygının ciddi düzeyde olup olmadığına ve kişideki etkisine bakılmalıdır. aynı zamanda günlük hayatımızda yaşadığımız hafif veya ortalama düzeydeki olumsuz stresler yalnızca ruhsal yönden normal düzeyde sıkıntı, üzüntü, içe kapanma veya bunalım yarattıkları için ortalama düzeydeki olumsuz stresler de göz önünde bulundurulmalıdır.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol