fetişizm

sözlükte karşımıza üç anlam çıkıyor:

1- ilkel toplumlarda doğaüstü gücü ve etkisi olduğuna inanılan canlı ya da cansız varlıklara tapma biçimindeki eylemlerin tümü.
eş anlamlısı: tapıncakçılık

Örnek: Kişi bir mezara gider, önce taşların karşısında saygı duruşunda bulunur. Ardından bir çelenk koyar ve ayrılmadan önce anı defterine bişeyler yazıyorsa, orası artık sadece bir mezar değil fetiş'tir.

2- bir şeye karşı duyulan, inanç niteliğine varan derin, aşırı saygı.

Örnek: Bir gün bir cumhurbaşkanı, akşam yemeğinde "yarın meşrutiyeti kuruyoruz efendiler!" diyebilir. Ardından kendisine muhalif vekillerin kendilerinden habersiz yapılan bu değişikliğe bir ihtimal engel olmamaları için evlerine silahlı zabitler yollar. Anayasaya göre, rejim değişikliği için meclisin 3'te 2'sinin çoğunluğu gerekmektedir. Başkan 3'te 1'lik bir azınlık ile oldu bittiye getirir ve meşrutiyeti ilan eder. Dışarıdan bakıldığında bu bir meclis darbesidir ama fetişizm bunu dedirtmeyebilir.

3- karşı cinsin giysi ve benzeri eşyasıyla cinsel doyuma ulaşma biçimindeki sapkınlık.

Örnek: Kişi; birinin imzasını vücuduna dövme yapar, kravat iğnesinden duvarına kadar fotoğrafları ile süslerse ve bundan haz alıyorsa fetişisttir.