hikaye tamamlama

martilara simit atan kadin
İlerledi... Sanki ilerledikçe her şey bitecekti. Hani insan ayrılığın ertesi gününde uyandığında rüya gibi ilk önce anımsar, sonra dank eder ya... Bu da öyleydi işte. Yürüse, buradan limana inse geçecek gibiydi her şey.

Koca bir yalan olduğunu düşündü her şeyin. Varlığının, bir anda yok olup gidenlerin, daha bir kaç gün önce geçmişinin bütün hırsını çıkarırcasına birlikte olduğu kadınların... Hiç biri yoktu şimdi. Annesini düşündü. Hayal meyal, fotoğraf karelerini anımsar gibi anımsadığı çocukluğunu. Kim bilir neredeydi şimdi annesi. Acaba hangi adamlarla evlenmiş, hangi çocukları evladım diye sarmalamıştı?

İslahevini hatırladı sonra. Yaşamın aslında dev bir kurtlar sofrası olduğunu anladığı, içindeki canavarı cümle aleme göstermezse bir karıncadan daha bedbaht bir ömrü olacağını düşündüğü günleri hatırladı. Onu koruyup kollayan, abilik yapan Sedat ı anımsadı ve tekrar teşekkür etti ona. O olmasaydı okumazdı muhtemelen. Ruhundaki canavarı susturmaz, asi bakışlarını daha da silahlara dayardı. İyi ki vardı Alemin Sadosu Sedat.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol