pilli bebek

multiple sarcasm
ilkbaharın introsu mart. sanıyorum yirmilerinden bir günü bitirmek üzereydik. yerde serili ucuzca, ince dokunmuş halının üzerine, bağırsaklarıma bir yamuk yapmayacağına dair mecbur bir inançla uzanmışım. karnımın üzerinde esmer, kocaman bir oğlan kafası var. saçları yok, saçlarına bedel kaşları, sırma gibi kirpikleri var. onları seviyorum. -özlemin hep sensizliğimden...-

ilkbaharın eşiği mart. ne güzel ankara da, en güzel ankara da... kocaman oğlanın kocaman kafası gıdıklıyor karnımı. şarkı boyunca susuyoruz. anlaşıyoruz. ne oda açılacak, ne gitmek gerekecek. ne üşümek gelecek, ne acıkmak. olduğumuz yerde sonsuzlanacağız, ta ki pilli bebeğin pili bitene dek. -buradan bakınca şu sonsuz dünyaya...-

intro bitti, eşik atlandı. eşikten atlamak uğursuzluk getirirmiş. getirdi. oda açıldı, gitmek gerekti. üşüdük, acıktık. sıcağımızı tükettik, dostluğu yedik. -olsun demek de zor artık...-

geriye yalnız pili bitmeyen bir bebek kaldı. tren yolları boyunca düşündüren...
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol