füg

christian rosenkreuz
kontrapuansal bir beste tekniği. bir konu (temanın fügdeki karşılığı) üzerine en az iki sesli yapılan bestelere denir.

ilk başta konuya girilir. daha sonra bu konu hakkında çeşitlemeler yapılır. "eee diğer bestelerden farkı ne o zaman?" derseniz, tema parçanın içinde sürekli tekrarlanır. ama biz çok fark etmeyiz. zira besteciler de bilir ki aynı şeyi 50 defa çalarsan adam bıkar müzikten. o sebeple temayı biraz değiştirerek müziğin içine yedirirler.

her ne kadar barok müzikle anılsa da esasında orta çağda ortaya çıkmıştır bu müzik türü. "o zaman kontrpuan mı vardı lan?" demekle haklısınız. ama o zamanlarda kontrpuan çok gelişmemiş olsa da sahte bir polifoni yaratmak için melodilerin taklitlerine başvurulurmuş. haliyle böyle böyle füg ortaya çıkmış işte.

bence fügün en iyi anlaşabileceği örnek mozart'ın kyrie eleison'u. hem diğer füglere göre basit hem de konunun özünü çok iyi yansıtıyor.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol