Mesele emeklilik...
Sayın Cumhurbaşkanı ne dese AKP'liler alkışa hazır zaten.
Emeklilikte yaşa takılanlar konusunda Cumhurbaşkanı, "Bu sorun milletimin sorunu. Ben bu sorunu çözerim" deseydi...
"Uuuu padişahım çok yaşa" diye basacaklardı alkışı.
Ancak Cumhurbaşkanı, "Milletin sırtına yük olur" dedi...
Yine bastılar alkışı.
Ancak gelecekte bunun acısını evlatları yaşayacak.
Olsun, şimdilik Sayın Cumhurbaşkanı'na şirin gözüksünler de ne olursa olsun...
Emeklilik yaşını kademeli olarak 68'e çıkarmak isteyen bir hükümetle karşı karşıyayız.
Bunun mantık çerçevesinde bir yerinin olduğunu savunmak aklın alacağı şey değil.
68 yaşına kadar emekli olamayacaksak ne yapacağız?
65 yaşımızda para kazanmak için nerede çalışacağız?
Cumhurbaşkanı siyaseti bıraksa, bir şirket açsa; 65 yaşında, 60 yaşında birini işe alır mı?
Alırsa ne iş yaptırır?
Bunlar tartışılması gereken meseleler.
Öte yandan bir MHP var ki tam evlere şenlik.
Ne yapacak, hangi meseleye nasıl tepki verecek tahmin etmek imkansız.
Dün Meclis'te emeklilikte yaşa takılanlar hakkında önerge verildi.
MHP'nin de içinde olduğu muhalefet grubu önergeyi kabul etti.
İş komisyon kurulmasına gelince MHP tarihi bir çarka imza attı.
Önerge MHP ve AKP'lilerin oylarıyla reddedildi.
Seçim beyannamesinde bu konuya yer veren MHP, kendi üzerine bir çizik daha attı.
Bu iki parti benim ve sizin geleceğinizi mahveden karara imza atıyor.
Vatandaşı devletin sırtına yük olmaz!
"Devlet mi vatandaş için vatandaş mı devlet için?" sorusunun en mantıklı cevabı, "hem vatandaşı devleti için çalışacak hem devlet vatandaşı için elinden geleni yapacaktır."
Vatandaş, üzerine düşeni yapacak ama devlet "bana yük oluyorsun" diyecek.
Böyle bir şeyi kabul etmiyorum.
Bunun ileriki yıllarda değişeceğine de gönülden inanıyorum.
Bu yamukluğu düzeltecek olan her siyasi yaklaşıma da açık destek veriyorum.
geleceğimizi mahveden iki parti
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?