ilahiyatçı olmak

bewater
zordur. geçenlerde bir tweet gördüm aslında işin aslı bu:

"Sevgili emekli astsubay komşumuz neden ısrarla benimle din, tasavvuf, tarikat, mezhep konularında açık oturumlardan ezberlediginiz boş lakırdıları tekrar edip tartışmak istiyorsunuz oysa ben size, hoşgeldin deyip çay içmeye gelmiştim."

insanlar din hakkında konuşmayı çok seviyor. kendimi bir şekilde dini konuları konuşurken buluyorum. bir de bu diğer alanlar gibi değil ki! bir mühendisle mühendis olmayan bir kişi mühendislik hakkında kaç saat konuşabilir? ama bir ilahiyatçıya herkesin dişi geçiyor maşaallah! herkes her şeyi çok biliyor. hafiften yoruldum ama ne yapabilirim? hepiniz haklısınız ey hırçın kalaba! biz beş sene boşuna okuyoruz, takvim arkası bilgileriniz ile bizi yerle bir edebilirsiniz. ama müsaade ederseniz ben de geyik yapayım, boş lakırdı edeyim artık.
leyyal
'herhalde başlığı ben açarım' düşüncesiyle arattım ve bir girdinin olduğunu gördüm. Birkaç kelam da ben de edeyim bir ilahiyat mezunu olarak. İlahiyat ya da (bkz:islami ilimler) okumak çoğu insanın sandığı gibi iman gücüyle dolmak, samimi bi r müslüman olmak anlamına gelmiyor ne yazık ki. Çünkü o fakültelerde verilen bilgi sadece teorik bilgi ve çoğunlukla tarih bilgisi. Diğer fakültelerden tek farkı sadece sözel ve ezbere dayalı olması. (bkz:Din samimiyettir) fakat biz buna 1-2 hoca dışında hiç şahit olmadık. Geniş örtüyle, (bkz:ferace) ile başlayan birçok hanım arkadaşımız, dar pantolonlarla, bilekleri açık bitirdiler. Buna nazaran çarşaf giymeye başlayanlar da oldu tabi, sayıca her ne kadar az da olsa. Valla bu konuda aşırı doluyum, daha yazardım da neyse.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol