Ankara Gölbaşı'ndaki Özel Harekat Başkanlığı'nda düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, , FETO ihanet çetesi mensuplarını kurumlarımızdan hala tam olarak temizleyemediğimizi düşünüyorum. Bazıları zaman zaman gelip ağlıyorlar. Kusura bakmayın, bu iş için hukuk içinde, yargımız gereğini yapıyor. Ama şunu bir ilke olarak söylüyorum, acırsak acınacak hale geliriz." ifadelerini kullandı.
haber kaynağıBir ilçede bir çiçekçi, FETÖ'nün abilerindendir. Öyle ki fetöcü kaymakam ve emniyet müdürü gün aşırı çiçekçiye uğrar vakit geçirir. Bu ziyaretler o kadar sık olur ki, çiçekçi zannedilerek kaymakamdan çiçek, emniyet müdüründen saksı toprağı istenmişliği bile vardır. Çiçekçi ile beraber olduklarında müşteri geldiği zaman yaşı büyük olmamasına rağmen "aman abi sen dur allasen.." diyerek hizmet etmişlikleri vardır çünkü.. Çevre esnaf da bunun farkındadır ama çiçekçinin derebeyliğidir orası. O caddede çiçekçi istemeden dükkan açılmaz, çiçekçiye rüşvet vermeden belediyeden izin çıkmaz, çiçekçiye selam vermeyenin işi rast gitmez, çiçekçiye gülümsemeden baktı diye park cezası yer insanlar.. Çiçekçinin hükmü böylece sürer gider.. Ve o hain darbe denemesi olur.. Önce kaymakam, sonra emniyet müdürü açığa alınır. Ardından bir sürü bürokratın ilçeden ilişiği kesilir. Dergi aldı, vakfa üye oldu, kermese katıldı, falanca siteden alışveriş yaptı, banka hesabı vardı diye yüzlerce kişi sorgulamaya alınır. İlçe tepetaklak olur. Hakimler, savcılar, doktorlar, komiserler hatta noterler bile değiştirilir. Yepyeni, Reis'e bağlılığını her fırsatta beyan eden kadrolar getirilir. Her köşebaşı bir Erdoğan fotoğrafıyla süslenir.. Sonra ne mi olur? Çiçekçi dükkanını genişletmek için yeni atanan encümen üyesi amcaoğluna talimat verir. Kaldırım işgaline izin için vali yardımcısı eniştesine haber yollar. Arabasına para cezası kesmesinler diye çiçekçi, yeni atanan komiser yeğenine hoşgeldin buketi yollar..
Adını veremem ama Fetö ile Mücadele diyince hep o ilçe aklıma geliyor..
