çekilmez muhabbetler

serendipity
Eveeeettt!!!! kırkının çıkması, diş buğdayı, 1. Yaş, 5. Yaş, ergenlik sivilcesinin izi derken artık yetişkin sınıfına karıştın. Sen de elma püresi yerken karşında şaklabanlık yapıp devamını yedirmeye çalışan annenin uğraşlarının, oyuncak mağazasının önünden geçerken hiçbir şeye yaramasa da inat edip o gereksiz oyuncağı yerlerde yatıp zorla aldırdığın yani ağabey, balibey zamanları geçmiştir.
Aklının henüz eriştiğini düşünen her insan gibi sen de pudra pembesi dünyandan uyanıp, kömür fabrikalarının filtresiz bacalarından çıkan tozlu dünyana yeni uyanmıştın.
Bunca yıllık hayatın gözünün önünde (bkz:michael schumacher)'ın yarışları gibi akıp gitmiştir.
Sadede geleyim;
Kendini yetiştirmişliğin, ailenin emekleri, çevresel standartlar, okulu falan yemişim.
Hele tarzım değil ama diye başlayıp sonu hiç bitmeyen aslında giriş, gelişme, sonuç kısmının da hiç'ten oluşan boş muhabbetlere sen de birgün yakalanmıştın.
Hatta tarzım değil dediğin o boş muhabbetlerde kaçamadığın varmış gibi günün birinde o muhabbetlere yorum getirip, çözüm yolu bulacağın günler de gelmiştir.
Velhasıl çekemiyorum dediğin o muhabbetlerin hepsini çektin. Öldüm der durup tekrar yaşadın.
Elma püresinin ağzımın kenarından yakama düştüğü o günlerin özlemiyle...
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol