görme engelli çocuğun kaldırıma park eden arabaya çarpması

mavikaranlik
çok acı bir haberdir, görme engelliler için dizayn edilen sarı tırtıklı yolları gördüğü halde buraya park eden araca mı yoksa yanında ki hanımefendinin çocuğu uyarmamasına mı yanmalı karar veremedim. olay ordu'da yaşanmıştır. sosyal medyada hızla tepki toplamaya devam etmektedir.



kaynak
1
archangel archangel
Ehliyetli maganda bunlar işte. Her yere park edebiliyorlar. Kaldırım, otobüs durağının önünü kapatmak, yolun ortasındaki yeşilliklerin olduğu yükseltiye park etmek..
serendipity
Türkiye'nin en büyük malum sorunlarından birisi de 'otopark' hususudur. Bu olayda ilk suçlu elbette ki kaldırıma araç çeken otomobil sürücüsüdür. Diğer suçlu da aheste aheste yanında refakat eden kişidir. Otomobile çarpmış Allah'tan ya rögar kapağı açık olsaydı ve o çukurdan aşağıya düşseydi o çocuk demekten geri alamadım kendimi.
Şimdi dönelim otopark mevzusuna; Bitişik nizam bloklu yapıların yasalar gereği il,ilçe belediyelerince konut ve ticari alanlardaki otopark yönetmeliğince uygulamaları (bana göre yanlış olsa dahi) usulen şu şekilde oluyor. Bitişin nizam yapılar arsaların tamamını kullanarak yapı kullanma hakkına sahiptirler. Haliyle arsaların tamamını kullandıkları için otopark yönetmeliğince atıyorum 30 dairelik blokta 1/3'ü kadar otopark şartını sağlamanız gerekiyordu (eski yasaya göre) yani 10 araçlık alan göstereceksiniz demek oluyordu parselinizde. Bitişik nizamda yukarıda yazdığım konudan dolayı tüm parsel alanı kullanınca geriye alan da kalmayınca otopark gösteremediğin sayı adetince belediyelerinize otopark bedelini yatırarak ruhsatınızı alabiliyordunuz. Bu konu şimdi her daire sayısına göre 1 otopark alanı sağlanacak şekilde düzenlenmiştir. Tabi belediyeler otopark bedellerini bu şekilde toplayarak belediye sınırlarında ileride bu meblağ sonrası katlı otopark yaparak şehrin bir nebze düzenini sağlamakla yükümlüdür. İşin yönetmelik kısmından çok uygulamadan çözümlerin yönetmeliklerle çeliştiği konusuna parmak basıyorum. Otopark gösterilmeyen, yol kenarlarında dahi ilkel olsa dahi park yeri bulunmayan, üstelik yasak ta konulmayan her yere arabanızı park etmekte özgür olduğunuz için kaldırıma araba çekilmiş mevzsunu çok ta yadırgamadığımı söyleyebilirim. Engeli olmayan kişiler olarak dahi tretuvar yani kaldırım genişlikleri dahi yeterli olmuyor iken engelliler için konulan uyduruk sarı bantlı şeritleri bir de o yetersiz kaldırıma ekleyip üstüne de araba çekilmiş olması yeme de yanında yat dedirtir adama.
sesveofke
Bu olayın neresini eleştireyim bilemedim.en iyi eleştiri şu fıkra olmalı:

adamın biri “kurban” mevzuunu anlatıyormuş: "çocuğu olmayan hazreti davut, allah'a dua etmiş, 'ya rabbi bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim' demiş. dua tutmuş, davut, kızının adını ayşe koymuş, gel zaman git zaman, çocuğun kurban edileceği zaman gelmiş, hazreti davut kızı yatırmış, tam boğazını kesip kurban edecekken, azrail, gökten bir keçiyle çıkagelmiş, 'kızı bırak, al bu keçiyi kurban et' demiş"!
dinleyenlerden biri dayanamamış:
"yahu bunun neresini düzelteyim; hz. davut değil hz. ibrahim; kız değil erkek; ayşe değil ismail; azrail değil cebrail; keçi değil, koç"!

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol