sylvia plath

serendipity
1932 yılında Alman bir baba (Otto) ve Abd'li Bir anneden Massachusetts'te doğdu. Profesör olan babası 1940 yılında öldü. Yani Plath 8 yaşında idi. Babasının ölümüyle ilk manik depresiflikleri başlamış olup, vefatından Sonra babasına müthiş nefret duymaya başlamıştı, hatta öyle ki şiirini de yine 8 yaşında yayımladı. Plath, hayatı boyunca ileri derecede manik-depresif bozuklukla boğuştu. 1950 yılında bursla girdiği Smith College'deki ikinci yılında ilk intihar girişimini gerçekleştirdi ve bir akıl hastanesine yatırıldı. Kazandığı Fulbright bursuyla Cambridge Üniversitesi'ne giderek çalışmalarını burada sürdürdü. Plath burada 1956 yılında evleneceği İngiliz şair (bkz:Ted Hughes)'la tanıştı. Çiftin 2 çocuğu oldu lakin boşandılar. Plath hiçbir zaman babasına öfkesini dindirmemiş olup, intihar meyilliği her zaman ailesinde sorunlarını bir üst noktaya taşımıştır. Daha öncede denediği intihar girişimleri sonuçsuz kalmış, en son uyumakta olan çocuklarının yanına süt ve kurabiye bıraktıktan sonra, odalarının kapısını da içeri gaz girmeyeceğinden emin olmak üzere bantlayarak kapattı ve kafasını fırının içine sokarak intihar etti. Plath intihar ettiğinde 30 yaşındaydı.

İntiharla mücadele edip, hayatta kalıp kalmama arasındaki ince çizgide imtihan edilen yazarın cümlelerinin arasındaki duyguyu yansıtması, ruh halinin acı çekmesinin en temsili örneklerindendir.

Şu dizeleriyle aklımızda kalacaktır;

ölmek bir sanattır
her şey gibi eşsiz bir ustalıkla yapıyorum bu işi,
öyle ustaca ki insana korkunç geliyor
öyle ustaca ki gerçeklik duygusu veriyor
bu konuda iddialıyım sanırım.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol