uyurken telefonun çalması

sinir edici bir durumdur.

alarmı bazen yanlış saate kurmanın sonucu gerçekleşen eylemdir, en net hatırlayabildiğim gece 2-3 sularında hafif alkollüyken kurduğum yanlış alarm yüzünden, 5 buçukta "öğlen oldu hala yatıyorum" diye yüzümü bile yıkamadan dışarı attıydım kendimi, baktım her yer karanlık tekrar akşam oldu ya diye uyumaya geri döndüydüm.
sonuç alkollüyken arabaya yada telefona el uzatmayın arkadaş en masum gözüken sonuç bile ağır olabiliyor.

Uyurken telefonun çalması mühim değil de, zaten uyuyabileceğim en geç saatlerde uyuyormuşum , “hayırdır inşallah bu saatte?” Korkusuyla tüm soğukkanlılığımı koruyup, “birine bir şey mi oldu?” diye istemsiz nabız attıran telefonların neticesinde şu sonuca tümden geldim, tümevaramadım!
Henüz o saatte arayıp ta hiç ölüm haberi, yaralanma, cinayet, entrika, intihar vb hiçbir kötü olaya denk gelmemekle birlikte, gelen telefonların absürt diyebileceğim saat olarak 04.00 sonrası geldiğini ortalama olarak baz aldığımda;
Özellikle mezun olmadan önce; kız ve erkek arkadaşlarımın bunalımlı ayrılık hikayelerini dinlemek için çaldığını;
Mezun olduktan Sonra da, müşterinin kafasına takılan sorular ve yine arkadaşlarımın evlilik problemlerini dinlemek için uyandırıldığımu şu an fark ettiğimde, dedim ki kendi kendime; saat: 04.00'ten sonra telefonu kapat be yahu!

Önceden iş sebebiyle sık sık yaşadığım durumdu. Artık telefonu uçak moduna alarak acil bir şey dahi olsa dünya ile ilişkimi kesiyorum.
Gece 5'te uyandırılıp "şu x dosyalarını z sunucusuna atabilir misin?" tarzı çağrılarla karşılaşıyordum.

Çaldığında uyanırsınız, cevaplamaya çalışırsınız. Sesiniz de doğal olarak uykulu çıkacağından arkadaşınızın “sen uyuyacaksın herhalde ben seni daha fazla tutmayayım'' demesiyle konuşma biter.