öpüşmek

nushirevan
90'lar türkiye'sinde televizyonlarda bir tabu iken, bugünlerde yerli dizilerde öpmeyeni dövüyorlar dedirten durum. Hatırlıyorum, hüp klibinde tarkan yeni yetme bir mankenin boğazına dil atarken başlattı bu akımı. İlk anda; normal zamanlarda okeye dönen rtük klibe yasak koymuştu. Yasaklar cezbedici olduğundan, libidosu yüksek tüm türkiye klibi izlemenin yollarını arayıp buldular. Zaten üzerinden 5 yıl bile geçmeden heteroseksüel olmadığına dair fotoğraflar düştü medyaya. Tarkan çıkıp "evet fotoğraflar bana ait, benden çalındı" filan dedi. Neyse uzatmayalım, tarkan'ın yıktığı bu tabu'dan sonra yerli dizilerde zaman zaman ufak dudak dokundurmaları başladı. Halk tepki göstermiyordu çünkü tarkan'ın klipteki açık bademcik ameliyatı kadar şehvet içermiyordu. Yapımcılar, libido destek paketini gittikçe genişletti. Öpüşmelerin süresi ve derinliği artmaya başladı. Bir süre sonra, türkiye öyle bir dönüşüm geçirdi ki, tarkan'ın öpüşmesine hayretle bakan orta direk, yerli dizideki dil güreşlerini ailecek izlemeye başladı. Dansöz çıktığında kafasını çeviren oğullardık biz. Şimdi bizim çocuklarımız, dijital platformlardaki her türden cinsel ilişkiyi sesini bile kısmadan izliyor. Youtube trend videolarına bir bakın, ilk 10'da en az 3-4 tane öpüşme sahnesi görürsünüz. Kafalar yine çevriliyor ama bu kez ekrana doğru. Sadece o sahnelerin internette aratıldığı, televizyonda o dakikaların reyting rekorları kırdığı zamanlardayız. İşin dini, ahlâki yönü bir yana, kültürel olarak da yoz bir dönemi yarattık böylece. Öpüşmelerin alenen yaygınlaşması, sevginin derinliğini de azalttı. Yüzeysel yaşanan aşkların çoğu da, önünde sonunda kayboldu gitti. Bizim dedelerimiz, hanımlarını başkalarının yanında bırak öpmeyi, övmezdi bile. Bu sayede 3 çeyrek asır birlikte yaşlandılar. Şimdi ilişkilerin ömrü ortalama 6 ay. "Benim" diyenin ömrü 2 sene oluyor. Hiç düşündünüz mü neden diye? Tüketim toplumu yaftası, iliklerimize kadar işlemiş çünkü. Yeni tanışan bir çiftin ilk buluşması öpüşmeyle bitiyor zamanımızda. Eskiler mendil atarmış, camdan bakarmış filan. Bizim zamanımızda en ileri boyutumuz el tutmak, sarılmak filan olurdu. Şimdi öyle mi? "Bu gidiş nereye?" deniyor ya hani? Bazı şeylerin mahrem kalması iyidir ey sözlük. Öpüşme de, bunların taç yapraklarıyla saklanan polen tozu gibi özel kalmalıdır. Ben buna inanıyorum. Benim gibi eski kafalı kaldı mı onu da bilmiyorum da, neyse..

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol