bir lebi gonca yüzü gülzar dersen işte sen

erbakanin adami
Baki üstadın bir eseri

Bir lebi gonca yüzü gülzar dersen işte sen
Har-ı gamda andelib-i zar dersen işte ben

Lebleri mül saçları sünbül yanagı berk-i gül
Bir semenber serv-i hoşreftar dersen işte sen

Payine yüzler sürer her serv-i dil-cuyun revan
Su gibi bir aşık-ı didar dersen işet ben

Zülfü sahir turrası tarrar şuh-ı şivekar
Çeşmi cadü gamzesi mekkar dersen işte sen

Firkatinde teşne leb hatır perişan haste dil
Künc-i gamda bi-kes ü bi-mar dersen işte ben

Gözleri sabr u selamet ülkesini tarac eden
Bir amansız gamzesi Tatar dersen işte sen

Bakiya Ferhad ile Mecnun-ı şeydadan bedel
Aşık-ı bi-sabr ü dil kim var dersen işte ben

Türkçeden Türkçeye tercüme
Bir dudağı gonca yüzü gül bahçesi dersen, işte sen
Gam dikeninde inleyen bülbül dersen, işte ben

Dudakları şarap, saçları sünbül, yanagı gül yaprağı
Bir göğsü parlak salınan servi dersen, işte sen

Servi (boylu güzellerin) ayaklarına yalvararak yüz süren
Su gibi bir yüzüne aşık dersen, işte ben

Saçı büyüleyen; kıvrım kıvrım saçları yankesici, nazlı bir şah
Gözleri cadı, gamzesi hilekar, dersen işte sen

Ayrılığında susamış dudak, perişan, gönlü hasta
Gam köşesinde kimsesiz ve hasta dersen işte ben

Gözleri sabır ve selamet ülkesini yama eder
Bir amansız gamzesi (yan bakışı) Tatar (ordusu) gibi yağmacı dersen işte sen

Ey Baki Ferhad ile çılgın Mecnun'a bedel
Sabrı tükenmiş ve gönlü hoş bir âşık kim var dersen işte ben

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol