adaletsiz adalet

horasan
BU NASIL ADÂLET ?

15 yaşında kaçarak evlenen Emine Karakaya, eşi 8 yıl ceza alınca iki çocuğuyla ortada kaldı. Üzüntüden felç geçiren kadının beyin ölümü gerçekleşti. Yani eşi hapse girince kahrından öldü.

Ankara Altındağ'da oturan Emine Özdemir ve Levent Karakaya, 2006'da birbirlerini sevdiler. Emine o zaman 15, Levent ise 18 yaşındaydı.

Kızın yaşı küçük diye aile evlenmelerine izin vermedi. Gençler birlikte kaçtı. Emine'nin annesi "Kızımı kaçırdılar" diye şikâyetçi oldu.

Ancak daha sonra iş tatlıya bağlandı. Emine'nin annesi şikâyetini geri çekti. Genç çifte düğün yapıldı. Evlendiler, mutlu bir yuva kurdular.

Seda ve Fırat adında iki çocukları dünyaya geldi. Ancak, markette asgari ücretle çalışıp evini geçindiren Levent'in peşini kamu davası bir türlü bırakmadı.

Ve nihayet gayr-i adâlet sitemi nedeniyle Geçen 20 Şubat'ta 8 yıl 4 ay hapis cezası kesinleşince tutuklanan Levent Karakaya, Ankara Yenikent Cezaevi'ne konuldu. Haliyle hukusuz adâlet adamın eşini iki çocuğuyla birlikte ortada koydu.

Sözde Adâletin zulmüne maruz kalan kadın aylık 400 TL olan kiralarını ödeyemedi.Ev sahibi "çık" deyince, çaresiz evindeki eşyaları yok pahasına sattı.

Emine Karakaya, daha sonra, iki çocuğuyla birlikte, pazarcılık yaparak geçinen babasının evine yerleşti. Genç kadın 8 Haziran günü eşini ziyaret için Yenikent Cezaevi'ne gitti. Üzülmesin diye ona dışarıda yaşadığı sıkıntıları söylemiyordu.

Duygusal geçen ziyaretin ardından cezaevi kapısında fenalaşan genç kadın yere yığıldı. Emine, yapılan müdahalenin sonrasında eve gönderildi. Dinlenmeye çekildi. Ama kimseyle konuşmuyor, sürekli uyuyordu. Üzüntüden felç geçirdiği, sol tarafının tutmadığı anlaşıldı.

Ankara Numune Hastanesi'ne kaldırılıp tedaviye alınan Emine Karakaya 3 gün önce aniden fenalaştı. Yoğun bakıma kaldırılan kadının beyin ölümü gerçekleşti.

Cezaevindeki Levent Karakaya'ya durumu akrabaları anlattı. Önceki gün tutuklu bulunduğu cezaevinden jandarmalar eşliğinde Ankara Numune Hastanesi'ne getirilen genç adam yıkıldı.

Levent Karakaya, beyin ölümü gerçekleşen eşini 20 dakika ziyaret etti. Ardından yeniden cezaevine götürüldü. Babası Murtaza Özdemir ve annesi Derya Özdemir ise çaresiz, kızları Emine'nin başında beklemeye devam etti.

Geride ise, sözde adâlet tarafında öldürülen bir kadın, halen zulme maruz bir koca, sahipsiz iki küçük çocuk, yürekleri yanan akrabalar ve acı bir hikâye kaldı. İşte beşeri kanunlar böyledir. Her yerinden zulüm akar. Ne diyelim, Allah rahmet eylesin.
Önce bireyler Adil olacak ki
ADALET tecelli etsin.
#horasan
horasan
YAŞLI ADAM'A HAYAN MUAMELESİ!

#İstanbul'da yumurta haşladığı ocağı açık unutup kıraathaneye giden Nurettin Çevirgen, bu hatasından dolayı eşi tarafından suçlandı.

İlkel medeni kanunlarımıza göre kadının beyanı esas alındığı için, yaşlı adamın ifadesi dahi alınmadan 4 ay evinden defedilme cezasına çarptırıldı. Ayrıca her ay eşine 500 TL para ödeme cezası verildi.

Oysa ki adamın insan yerine koyulup en azından ifadesi alınması gerekmez mi ?

Ama ne yazık ki ilkel medeni kanunlarımıza göre, bu tür durumlarda kadının beyanı doğru kabul edilerek erkeğe jet hızla ceza veriliyor. Haliyle ülkemizde her yıl buna benzer binlerce olay yaşanıyor.

Bu insanlık dışı kanun, Feminizm Terör Örgütü'nün dayatması ile 2012 yılında çıkartılmıştı.

Kadın cinayetleri 2012 yılından önce yılda ortalama 180 civarı gerçekleşmişken, bu kanun çıktıktan sonra, cinayet sayısı hızla arttı.

En son 2018 yılında 477 kadın cinayeti gerçekleşti. Uzmanlar bu sayının neden kat kat arttığını araştırıyor. Sizce neden olabilir ?
Saygı ve sevgi ile
#horasan

siyahhanim
Dayanağı sağlam olmayan kuralların getirdiği sonuçlardır. Bir hukuk sisteminin ilahi yahut akıl temeli yoksa temelsiz bir toplum işletme sistemi olan hukuk böyle sonuçlar doğurur. Tabiidir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol