yazarların yürek sızlatan çocukluk anıları

mehmetyildirim
Renkli televizyonun türkiye'de ilk ciktigi yillar, o zamanlar mahallenin en zengin ailesi konumundayiz. Bizim malikaneyi degnekle gösterirlerdi "ahhanda surasi yildirimlar malikanesi" diye o bicim yani!
Sadede geleyim; daha 6-7 yaslarindayim babacim almis hemen renkli tvyi, vitrinin orta tarafina koyulmus ki erisemeyelim! Neyse ki benim (bkz:kames) futbol topum vitrinin en üstünde de almak icin tv'ye dokunmam gerekmiyor! Topumu almak icin vitrine tirmandigimda elim yanlislikla tv'ye degiverdi ve 1 saniye sonra "pofff" diye bir ses geldi! (bkz:aman tanrım didim). Hemen 53 metre ötedeki kurtarici yüce insana kostum yani babaanneme. Ortaligi sakinlestirdiler falan. O zamanda tamirci falan yok ki renkli tv yeni gelmis kimse anlamiyor ekran tamirinden...
Yenisini aldi tabi kiyamaz ogulcuguna... uzatmayayim yine kamesimi vitrinin üstüne koymuslar ben napim olum! Velhasil kelam 2 adet yepyeni gicir gicir renkli tv patlattim mis gibi... ve hic dayak yemeden yirttim babaannem sagolsun
Tamamen gercektir.
semper solus
İlkokul 2 ya da 3. Sınıf ilk ve son kez bi kız elimi tutmuştu acı olan o hissi bir daha yaşayabileceğimi sanmıyorum. Yıkıklar sağ baştan say 1..
batuhanxo
Mahalleler arası taso turnuvası var tabi ben ve arkadaşım bu Şampiyonlar Ligi'nde favori takımız. Güzelce gidiyoruz milleti eze eze sonra çoğu kişiyi yendik yanımızda bi kavanoz taso götürdük fazla taso olduğu için kolay çekilmiyoruz. Sonra neyse turnuva bitti eve gidiyoruz karlı bi maç oldu sağlam tasoları topladık birden karşımıza adi iki tane çocuk çıktı bıçak çekti tüm kavanozu ve cebimde ki nadir ash brook gibi nadir tasoları da aldı gitti şerefsizin evlatları ya günlerce ağladım kendime gelemedim . Ağlama istiyorum aklıma geldi yine.
anti
Kış mevsimindeyiz donuyoruz.Dışarıda kar yok ama it öldüren cinsten soğuk hakim.Daha çocuğum kalın kalın giyinmişim ama bir türlü fayda etmiyodu.Baktım gariban balıklara ben bu haldeysem balıklar donar diye düşündüm.Keşke sadece düşünseydim ama eyleme döktüm.
(bkz:herkes öldürür sevdiğini)
serendipity
Birkaç dönem üstümüzde bulunan, yarı felçli yani tekerlekli sandalyeye mahkum ablamız vardı okulda. Engelinden dolayı kimse kendisiyle yani yaşıtları arkadaş olmamışlar. Biz daha okula yeni başladık, şu anki çizgimiz neyse insan kayırmamak noktasında, o günün şartlarında 6 yaşında olan ben ve arkadaşlarım bu güzel kalpli arkadaşımıza sahip çıktık. Neredeyse her teneffüs birbirlerimizi görmek için can atıyorduk. Başımızda bir abla olması bizi daha heyecanlı kıldı belki de. Yine akşam oldu, okuldan çıkarken hepimiz birbirimize “iyi akşamlar” dileyip ablamızı da okulun çıkışında bıraktık. Ailesi okul çıkışı her zamanki beklediği kapıdan alıyordu.
Ertesi gün oldu, okulda bir soğuk, kasvetli hava, kimsenin yüzü gülmüyordu. Okula çok erken saatlerde geldiğim için hemen ablamın sınıfına çıkarak ona selam verirdim. Sınıfına çıktım, Sırasında yoktu. Hayret ki; o da hep erken gelirdi. Biraz bekledim, kimse çıtını çıkartmıyor! Bu derin sessizliğe mana bulamıyordum. Öğretmenler bile sus pus, “hadi yavrum sınıfına git!” diyorlardı.
Derin sessizlik yerini, ozon tabakasının delici karanlığında vaveylaya dönüşüyor, etlerimin lime lime olduğunu hissediyordum, (bkz:boğazımda düğümlenen hıçkırık) belki de ilk kez o gün başladı..
Ablamız artık yoktu..
Son görüşmemizmiş meğer...
Akşam onu ailesine bıraktığımızı teslim ettiğimizi düşünürken, okulun “sapık” hademesine teslim ettiğimizi görememişiz meğer...
Engelini fırsat bilip, bir şekilde bu küçük kız çocuğunu okula sokmayı başarmış Ve bu adi insanlık suçuna teşebbüs etmiştir.
O küçücük bedeniyle olan bitene anlam bulamadan, gururuna yediremeyen, Daha da ileriye gitmeye teşebbüs eden sapığa, saklandığı odanın kapısını kilitleyerek karşı koymuş. Ancak o korkuyla karışık akıl karışıklığında üstüme gelmesin diye bulunduğu mahaldeki camı açıp kendini derin yükseklikten koyvermiştir.
Bu olayın üst mercilerce usulca üstü kapatılmış, öğrencinin kendi hür iradesiyle intiharı şeklinde olay son buldurtmuşlardı. Bu dünyada sapıklar hür gezerken, öbür dünyadaki adaletin sıcaklığı bedenimi sarıyor Ve teselli buluyordum...
(bkz:çok özledik seni sevgili ablacım)
pikachu
bir gün arkadaşımı tozun toprağın içinde binanın altında cips yerken yakalamıştım. 8 yaşındayım o zamanlar. neyse. sonra gidip ben de yiyim bari diyerekten çocuğun yanına gitmek istedim ama gidemedim hapşurmaktan. meğersem toza alerjim varmış. 2 yıl sonra ortaya çıktı. hala var..
merdumgiriz
Yapmadığınız yaramazlıktan ötürü dayak yiyip azar işitmek nasıldır bilir misiniz? Bilmiyorsanız muhtemelen tek çocuksunuzdur.
5
reis reis
tek çocuğum ama bilirim. :d
merdumgiriz merdumgiriz
O zaman geriye iki seçenek kalıyor :)
A) koca yürekli kahraman çocuk
B) iftiraya uğramış içine kapalı çocuk
reis reis
a şıkkı beni anlatıyor. :D
merdumgiriz merdumgiriz
Aksi bu nicke yakışmazdı zaten :)
reis reis
hahahah, estağfurullah, teşekkür ediyorum. :)
homicidial
7 veya 8 aylık hamileydi yengem. Fikir kimden çıktı hatırlamıyorum. Kuzenimi saklayıp yengeme 'balkondan düştü' şakası yapmıştık. Ne gerizekalılık. O korkuyla düşük yapsa veya panikten bi yere takılıp düşse alacağımız vebale bak. Gerçi biz de çocuktuk ama hatırladıkça ağzıma iki tane çakasım geliyor.
queen
Dolapta kurumaya durmuş bir yemek kaşığı kadar lor peynir ve iki lokma ekmek ile 6 kişi karnımızı doyurmaya çalışmıştık.
İşin garip tarafı doyduğumuzu hatırlıyorum.
Ve ne zaman lor peynir görsem aklıma o zamanlar gelir. Yokluk görmek güzel şey, nereden geldiğini unutmaman için bir sürü anın oluyor.
gulurkensandalyedenduseneksicininkafasindakibere
Yazları dayımlar, teyzemler, kuzenler memlekete gelirlerdi. Anneannemde kalırlardı. Annem ile bende her Allahın günü anneanneme giderdik. Dayımları görmeye. Durumumuz da baya kötüydü o zamanlar, ne yiyecek ne giyecek vardı. Neyse yaşları yakın 8,9 kuzendik. Günde en az 3 defa bakkala inilir şeker çikolata cips alınırdı. Hep içimde kalırdı bir şeyler. Genelde 25 kuruş verirdi annem veya anneannem, bi cips alır çıkardım. Bir gün yine bakkala gidecek herkes annem para vermedi, inmedim bende. Bi geri döndüler bir sürü abur cubur. O zamanlarda okula bile gitmiyorum. Taş çatlasa 5 yaşında varım yokum. Banada almışlardır diyip mutlu olmuştum. Sonra bi baktım herkes kendine almış. Öyle zoruma gitmişti ki hatırladıkça içim parçalanıyor. O gün ki gibi üzülüyorum..
nurse
Küçükken annemin kuzenleri çoluk çoçukk Birgün bize geldi. Yaşıtlarımla balkonda oynuyoruz. İçimizden bir arkadaş acayip esmer ve zayıfdı. Çok severdim onu. Canım arkadaşımdı o benim..
Sonra oyun oynarken kimse onun elini tutmadı.. çok siyahmış rengi. Elbisesi çok çirkinmiş. boğazıma ağıt çökmüştü.. arkadaşım küsmüş kenarda çömelmiş oturup bizi izliyordu.. gittim teselli ettim onu. Ben elini tuttum oyuna getirdim. Sonuçta benim evimde benim balkonumda oyun oynuyorduk. Söz sahibi olan bendim. Kimse birşey demedi ama suratları beş karış.. neyse ip oynamaya başladık. Arkadaşımı dışlayan kız her ipe girdiğinde ya hızlı sallar ya ipi yukarı çeker düşmesini sağlardım.. tamam benim yapmış olduğum davranışda güzel birşey değil ama söz konusu ırkçılık olunca intikam kaçınılmaz oluyor benim balkonumda.
nurse
Sanırım bu başlığa yazabileceğim çok anım var.

Daha memleketin nadir yerlerine doğalgaz gelmiş o nadir yerlerde oturmadığımızdan biz soba kullanıyorduk.. bir oda ısınıyor. Diğer odalar buzzz. Oturduğumuz oda dışında her yer zifiri karanlık.. daha 1. Sınıfa başlamamıştım..
Günlerden perşembe.. herkes pür dikkat kurtlar vadisini izliyor. Benimse tuvaletim geliyor gitmeye korkuyorum.. odadan çıksam arkamdan kapı kapanacak. Zifiri karanlıkta kalacağım.. ne yapsam ne etsem. Aklıma her zaman kullandığım bahane geliyor.. bekliyorum reklam olsunki abimi ikna edebileyim.. neyse reklamlar başladı.
-Abi ışığa elim yetişmiyor tuvalete gidicem dedim. Duymamazlıktan geliyor. Daha çok sıkışıyorum.
-Abi hadi nolur gel!
yalvardım, yakardım ikna ettim.
Tuvaletin önüne gelince
-abi nolur beni bekle hemen çıkıcam korkuyorum dedim .
- tamam hadi bekliyorum çabuk ol dedi..
Işık hızıyla işimi bitirdim. Ellerimi yıkadım kapıyı bir açtım. Abim içeri gitmiş.. kapı kapanmış. Ben tuvaletin ışığını kapatsam önümde up uzun bir koridor var. içeriye koşana kadar sanki biri beni yiyecekmiş hissi ödümü kopardı.. gözümden bir yaş döküldü. Işığı kapattım şarkı söyleyerek ve aynı zamanda koşarak oturma odasına gittim. İçeri girdim abimin suratında p.ç smile dediğimiz olay. İçimden bissürü beddua ediyorum inşallah sende korkarsın, insallah sende karanlıkta kalırsın.. çocukluk işte ne gibi nedenlerim vardı da o ışığı açık bırakmıyordum yada anneme bu korkudan bahsetmiyordum bilmiyorum..

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol