confessions

waftiss

3. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 79
  2. takipçi 4
  3. puan 0

aile planlaması

nurse
Sağlık ocaklarının aile planlanması adı altında yapmış olduğu bir kampanya vardı. Annelere doğum kontol hapları vs ücretsiz veriliyordu.
Sonra bu anneler çok zekilik yaptı ve aldığı bu ilaçları kullanmayıp sağa sola sattı,ortalıkta reçetesiz ilaçlar, 2. El satış sayfalarında kutu kutu ilaç görüntüleri başını alıp gitti. Eh haliyle çoluk çocuk herkesin eline geçebilecek kıvama gelince devlet baba 'tmm bununda b.kunu çıkardınız yok size ilaç milaç' dedi Ve aile planlanmasına bir darbe indi.

kadir mısıroğlu

nushirevan
Belgesiz konuşmayan yazar. Üstelik belgelerin çoğunluğu da karşı mahallenin kaynaklarından oluyor. Hakkında hapse girmemek için aldığı deli raporu ve giyim kuşamı dışında eleştiri getirebileni görmedim. Hakkındaki suçlamalar, genellikle önü arkası kesik videolardan edinilen yarım yamalak bilgiler oluyor. "Keşke yunan galip gelseydi" sözü mesela. Videoda adamın "Yunan galip gelseydi dilini, dinini, kıyafetini değiştirmeyecek, din adamlarını asmayacaktı, bak trakya müslümanları olduğu gibi kaldı" diyor mealen. E Mustafa Kemal'e karşı obsesif malum.. "Yunan galip gelseydi" sözüyle de "Bu kırımı içimizden biri değil de elin gavuru yapsaydı zoruma gitmezdi"ye getirdiği çok açık.

normal sözlük

waftiss
2020 yılının sonlarına doğru açılan yeni nesil sözlük.

bir insanın hayatında görebileceği en boş oluşum. adaletsiz moderasyonları bulunur. eğer onlar gibi düşünmüyorsanız nickaltınızı ve açtığınız başlıkları kapatırlar. yani nickaltınız da açtığınız başlıklar da akışta gözükmez. küfürsüz sözlüktür güya ama ''k.çından nefes almak'' vb. başlıklar sol frame'de kalır. yardımsever ve barışçıl sözlük gibi görünür ama yazarları paranoyağın önde gidenidir. geçenlerde bir başlık açtım, ilgili sapıklığı savunmadığım halde bana ''tecavüzcü'' diye iftira atıp nickaltıma onur kırıcı şeyler yazdılar.

içinde üç beş tane aklı başında insan var. pkk'yı savunan insanları bile görebilirsiniz orada. böyle bir oluşumdur. sırf kendi doğrularımı savundum diye bana özelden küfür bile ettiler, ama hiçbirine sözlük içi cezai yaptırım uygulanmadı.

arka sokaklar

nurse
Yani senaryo diye bir şey kaldığını düşünmüyorum. Ölemez dediğimiz herkes öldü. Çok saçma,zaten dizi sevmiyorum ama abimin ilk bölümden bu yana hala izliyor olması gözlerimi kanatıyor. Ben ilk okuldayken çıkmıştı. 3 yıla kızım okula başlıyor. Korkunç bir istatistik.

Sözlük yazarlarının korkuları

nushirevan
İftiraya uğramak yazacaktım ama daha beteri kendini anlatmaya çalışmak galiba.. bir iki sene önce manyak bi kadın vardı otobüste. Kendi halinde duran adamın birine "aaa taciz etti beni!" Diye bağırdı. Oysa adam benim görüş alanımda olduğundan bunun bir iftira olduğu açıktı benim için. Fakat caanım memleketimde kadının beyanı esastır diye geniş anlamlı bir uygulama var. E otobüsteki yer darlığından bunalan insanlar bu iftiraya uğrayan adama bir girdiler, allah yarattı demediler, dövdüler. Otobüsten adamın posası düştü resmen. Polis geldi, olay karakola taşındı ve ne oldu dersiniz? Kadın psikolojik rahatsızmış.. Adam yediği bi kamyon dayakla kaldı.. ölebilirdi de..

mobil internet paylaşımının ücretli olması

nushirevan
Vodafone ve turk telekom'un ücret almayacağını açıkladığı, turkcell'in ise ücretliyken geri adım attığı uygulamadır. Başlık bayağı eski ama hem bu konuyu açıklığa kavuşturmak hem de derdimi anlatmak için yeni başlık açmak yerine buraya yazayım dedim.

Eskiden bi uygulama vardı: ne kadar çok dışarıdan aranırsan, o kadar çok dakika mıydı internet miydi ne kazanıyordun. Epeyce ilgi görmüştü o zamanlar. Demek ki mobil internetin olayı bu, doldurmak. Hem ev interneti hem mobil kullanıyoruz. Ey operatörler! Yapsanıza şunu şöyle.. Evdeki internetten mobile dolduralım, dışarıda harıl harıl kullanalım? Benzer uygulamalar var ama yine ek paket ve ücret talep ediyor. Benim istediğim, evde ödediğin ev internetinden mobile gb dolumu yapabilmek. Çok mu şey istiyorum allasen? Hayat böyle bişey olsun anne!

işsiz

nushirevan
İş beğenmeyen kişi. İşsizlik yok arkadaş, isterseniz siz buna yandaşlık deyin, ister hayalperestlik.. Ben gördüğümü biliyorum. Bu ülkede mühendis olmak isteyen milyonlarca genç var. Hiç "ben sıhhi tesisatçı olmak istiyorum" diyen bir çocuğa rast geldiniz mi? Yok. Neden? Çünkü hiç kimse "yoğurdum ekşi" demez, hiç bir ebeveyn de çocuğunun sayısal mühendis kafasına sahip olmadığı gerçeğini kabul etmez. Mühendis olmak için minimum 4 sene, binbir türlü hesap kitapla, akademik zorluklarla mücadele etmen ve lisans bitirmen gerekir. Sıhhi tesisatçı olmak için 2 sene bir ustanın yanında getir götür işini yapsanız yeter. İşin maddi boyutu ise daha ilginç. Kaldığım ilçede, belediyede memur olan mühendisin maaşının 8000 Tl olduğunu öğrendim. Evime gelen ve iki musluk tıpası sıkan sıhhi tesisat ustasına 200 tl verdim. Usta günde en az 5-6 işe gittiğini ve ücretin en az bendeki gibi 200 tl olduğunu söyledi. Basit ve minimum hesapla 200x5= 1000 tl günlük kazanıyor bu adam. Bir ayda 20 gün işe gitse 20.000 tl'lik net bir geliri var. Yemin ediyorum tam 6 saattir gelmesini bekliyorum. Adam telefonda çırak bulamadığından yakınıyor. Görüyorsunuz ya işsizlik yok, iş beğenmemezlik var. Şimdi göğsünüzü gere gere haykırın ebeveynler "benim yoğurdum ekşi!" diye
1
mahur mahur
Şapka çıkarılacak, ayakta alkışlanacak bir giri daha.

deist olmak

waftiss
Yaklaşık 1 senedir içinde olduğum durumdur. Geçen sene, psikolojik sorunlarımdan mütevellit antidepresan kullanıyordum. Bu kullandığım haplar, beni iyice muhafazakar etmişti. Etkisi geçince de psikolojik sorunlarım tekrar baş gösterdi. Bu durumdan sonra herşeyi sorgulamaya başladım.

Bu sorgulamalar sonucu dinden çıktım ve bunu kimse bilmiyor. Aşık olduğum teyzemin kızı da, ailemdeki diğer kişiler de, içinde yaşadığım mahalle sakinleri de. Tanrıya inanıyorum ama dinlerin; zamanında bazı insanların para,kadın,güç vb. unsurlar için bir araç olarak kullandığını düşünüyorum. Her Allah'ın günü de ölmek istiyorum.

deist olmak

martilara simit atan kadin
Kendimi bildim bileli içinde olduğum durum. Muhteşem bir güce sahip varlığın kendi bilgisini eksik bırakması saçma bence. Ayrıca beni benden iyi bilen bir varlığın beni sınıyor oluşu da saçma. Her şeyi biliyorsa benim deist olacağımı da biliyordu ve bunu engellemek için hiç bir şey yapmadı. Komik.

deist olmak

nushirevan
Herhangi bir dinden olmak ile ateist olmaktan bile beter bir durumdur. Çünkü deistler, iki şeyi kati surette reddederler: Birincisi; insan zekâsının, kainatı yaratan varlığın varlık izdüşümlerini kavramaya bile erişemeyeceğini kabul eder. Evrenin yaratıcısının yüceliğini vurgularken, insanın akletme melekelerini de küçümser. Dolayısıyla "bu yüce varlığı, bizim ilkel donanım ve yazılımlarımız kavrayamaz" derler. Bakın varlığı hissetmekten, onun varlık yapısından bahsetmiyoruz burda. Onun gerçekten varlığından ötürü oluşan neticeleri bile reddediyorlar. Örneğin güneşi yaratmış, tek bir varlığa inanan deistler, güneşi görüp hissettiği halde bunu, tanrının varlığına bilimin varoluşundan bile önce kanıt sunan dini metinlere rağmen kabul etmiyorlar.

Peki ikinci reddiyeleri ne? İşte bu kısmı tamamen feslefik bir boyutta -ki bu da deistlerin nasıl bir çıkmazda olduğunu kanıtlar nitelikte- evrendeki sebep sonuç ilişkisi arasında mantığın devreden çıktığını kabul ediyorlar. Hemen açalım: Bir arsanız var. Üzerine bir ev yapmak istediniz. Ustalığınız da var. Temelinden çatısına kadar toplu iğne ucu kadar kusursuz bir ev inşa ettiniz. İnşaat öyle kusursuzlukta ki, hiç bir noktasında hata bulunamıyor. Elektrik, su, doğalgaz ve internetle donattınız. Güzelce boyadınız, çevresindeki peyzajı düzenlediniz. Çevresine, zarar görmesin diye aynı kusursuzlukta çitler döşediniz. Mülkünüz tamamlandığında ne yaptınız? Öylece bırakıp gittiniz... Terk ettiniz.. Çimlerin kuruması, boyanın solması, sıvaların dökülmesini izlemeye koyuldunuz. Tahta kuruları, o güzelim giriş kapısını kemirirken sadece seyrettiniz. Eviniz, yavaş yavaş yok olurken, onu kurtarmak adına sorumluluk almadınız.. Çünkü tahta kuruları, o evin kapısını kendi güç mücadelelerine kaynak olsun diye kullanıyorlar!

Mantıklı geldi mi? Elbette çoğunuz bunu kabul etmedi. Kimi evine, kimi emeğine, kimi üretim zekâsına acıdı ve bu sorumsuz davranışın mantıksız olduğu kanaatine vardı.

Düşünün ki biz ev ustasıyız, sadece insanız ve bu aşamada bile bunu kabul etmiyoruz. Deistlere göre, sonsuz genişleyen evrende, tek bir boşluk bırakmadan, kusursuz bir kainat yaratan varlığın zekâsı, öngörüsü ve sorumluluk bilinci bizim kadar değil..

Hristiyan olanın, musevi olanın, şamanın ve hatta ateistin bile kendi kabul örgüleri arasında belli bir düzen var. Bu paradigmalar arasında kendi içinde tutarlılar. Ancak deizm bu seviyenin en altında maalesef.

Aslında bunları deizmin yükselme nedeni başlığı altında yazacaktım ama buraya nasip oldu. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa kemal atatürk'ün deist oluşu, laikliği getirmesi ve sonradan gelenler tarafından eğitim sisteminin deizme göre şekillenip müfredatı oluşturması sonucu, deizm literatüre girmese bile sosyal hayatımızın içine girdi. Eski ilim adamlarına bakın: örneğin İbni Sina bir çok ilimde çağının en üstün akademisyeni olmakla birlikte, hafızlık okumuş, fıkıh ve kelam alimidir. Fransız devrimiyle adeta dikte edilen din ve bilimin ayrılması gerektiği tezi yüzünden bir daha ibni sina çıkaramadık. Din, bilimi destekler nitelikteydi o zamanlar. Birileri bize "olur mu canım 'allahın hikmeti' der çekilir bilim adamı dinle ilgilenirse" diye anlatmadan kısa süre önce hem de. Anlatacak çok şey var da, konumuz bunlar değil şimdi.

merdiven

mahur
ahmet haşim'in şiiri.

Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...

Sular sarardı... yüzün perde perde solmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...

Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller;
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller,
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?

Bu bir lisân-ı hafîdir ki ruha dolmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...

mutlu eden küçük şeyler

nurse
Nöbetin bu saatinde kalem bulmak için çantamı karıştırırken kızımın tokasını buldum. Yüzüm bir güldü, boğazım özlemle yandı,gözümden akan bir yaş oldu. Geçenlerdede çantama elma koymuş. Çilek kokulu güzel kızım.


İşte beni mutlu eden küçük şey. Rabbim eksikliğini vermesin.
2
nushirevan nushirevan
Allah bağışlasın. Ne çektik bu ''my little ponny''lerden ebeveynler olarak :)
nurse nurse
Allah razı olsun hocam. Ahh birde sadece bununla kalsa hayranlık duydukları liste her geçen gün uzuyor

kuzen evliliği yasaklansın zihniyeti

nushirevan
İsrailoğullarının çirkinliği ve genetik rahatsızlıkları çoğunlukla aynı veya yakın aile bireylerinden oluştuğu için ortaya çıktığı söylenir. Çünkü yahudiler birbirinden alışveriş yaptığı gibi birbirinden kız alıp verirler. Bu da bu topraklarda bile akraba evliliğini öcü gösteren kültürel bir detay. Ancak genetik bozukluk riski yüzünden akraba evliliği karşıtlığı tezi bence tamamen bir antitez. Akraba evliliği, bu topraklarda 100 yıldır eğitim seviyesi, sosyo-ekonomik yapısı yüksek olmayan ailelerde gerçekleşiyor. Bu da bölgesel olarak kendi kabuğunu kıramamayı beraberinde getiriyor. İşin kökenine inersek, Kültürel bir kırılma yaşansın istiyor batı.

Bir İzmirli; şanlıurfalı bir delikanlı, izmir'li bi kızla evlensin ve modern hayata uyum sağlasın istiyor. Çünkü urfalı genç ve ailesi muntazaman izmir'e gittiğinde batı kültürü ile kaynaşacak diye umuluyor. Kültürel kaynaşma sayesinde, izmirli aile de urfaya gittiğinde kınanmayacak giyimi kuşamı yüzünden, hal ve tavırları yüzünden.. demografik kırılma kaynaşmayı, kaynaşma uyumu beraberinde getirecek diye umuluyor.

Akraba evliliği karşıtlığının beslendiği bir yer de bu içe kapalı yapıyı kırma çabası yani. Yoksa genetik bozulma, işin sadece görsel kılıfı.

Öte yandan içe kapalı ve akraba evliliği taraftarlarının da iki üç tezi var. Öncelikle aynı gelenekten, aynı töreden kız alıp vermek sosyo-kültürel ve ekonomik riski minimuma çekiyor. Tarafların birbiriyle anlaşamaması durumunda her iki aileden büyükler araya girip durumu düzeltebiliyorlar birbirlerini tanıdıkları için. Ve tabi işin bir de "miras bölünmesin" tarafı var ki, konumuz bu değil.

İster akraba olun, isterse dünyanın iki ayrı noktasından iki farklı milletten olun, evlenmeden önce sonuçta aynı testi yaptırmak zorundasınız. "İki gönül bir olunca samanlık seyran olur" sözü haybeye söylenmemiş.
1
waftiss waftiss
Yazı için teşekkürler.

kuzen evliliği yasaklansın zihniyeti

nurse
İlk önce şuna bir açıklık getirelim toplumun bir kitlesi neden akraba evliliğine karşı? Efenim çünkü dedelerimizden, ninelerimizden dna'larımızda (bkz:çekinik) olarak birçok farklı ve riskli hastalık taşımaktayız. Ben bir yabancı ile evlendiğimde taşıdığım hastalığı eşimin taşıma ihtimali düşüktür. Fakat kuzenimde dedemin,ninemin kanını taşıdığından ikimizdeki çekinik rahatsızlık bir araya gelince (bkz:baskın) bir hastalık kaçınılmaz oluyor. Yani hani sakatlık, akraba evliliği ile olan engeller öyle basit şeyler değil. Düşünsenize 3 çocuğunuzun 2 side konuşamıyor,duyamıyor,eklemleri eğiri,kendini ifade edemiyor,okula gidemiyor. Bir daha dünyaya çocuk getirmeye korkar insan. He şöyle bir şeyde var bu kesin yaşanılıyormu? Hayır tabikide. Ama yaşanma ihtimali bile çok korkunç değil mi? Hayatı kendinize ve o yavrucaklara zehir etmeye gerek var mı. Eğer bir kuzeninizi seviyorsanız ve evlenmek istiyorsanız gerekli tahlilleri yapar akraba evliliği yaparsınız.

kuzen evliliği yasaklansın zihniyeti

waftiss
Bu ülkede tespit ettiğim ve yıllardır arttığını gözlemlediğim bir zihniyettir. Neymiş, sakat çocuk doğma ihtimali fazlaymış. O zaman alkolü de yasaklayalım. Onuda içen sarhoş oluyor, kızı yaşındaki kadınlara tecavüz ediyor. Ama yok, alkol ülkeye para sağlıyor.

Yasakçılık çağ dışıdır ve problemleri çözmez. Böyle insanlardan da nefret ederim.

sanatçı

nushirevan
Aşırı politize olmuş memleketimde, apolitik olması gereken meslek erbabı. Bakın ölümüne tüm türkiye'nin üzüldüğü sanatçılarımız vardı bizim. barış manço ile cem karaca'nın ideolojileri birbirine terstir mesela. Ancak her ikisi de vefat ettiğinde, her ideolojiden insanı üzmüştür. Bunun sebebi elbette büyük sanatçılar olması ama bir o kadar da politize olmadan, tüm türkiye'yi kucaklayıcı beyanatlar vermeleridir. Başka bir deyişle sanatlarını, belli bir ideolojiye peşkeş çekmeden yapmışlardı. Bugün aynı dönem sanatçıları olmasına rağmen, kemal sunal'ı sevenlerin sayısı, ilyas salman'ı sevenlerden çok daha fazladır. Çünkü kemal sunal, halkın problemlerini masaya yatırırken ideoloji gözetmeden, pragmatist eleştrilerde bulunuyordu. Oysa salman, hedef gösteriyor, hakaret ediyordu.

1936'da Yahudi yönetmen carl ebert'in, ülke topraklarına girdiği andan beri zerk ettiği "sanatçı muhalif olur" tezi yüzünden, sanatlarını ileriye taşımaktan yoksun yetkinlikteki tipler, belli bir siyasal yapıyı arkalarına alarak ilerlemeyi tercih ettiler. Bu da zaten politize olmuş toplumun sanat anlayışında derin çatlaklar oluşturdu. "Senin mahallenin soytarısı, benim mahallemin sanatçısı" kalıbı, alttan alta memleketteki sanat anlayışının girdiği dar bir kaba dönüştü.

tarık akan büyük sanatçıydı ama ateist olduğunu ilân ederek, bir siyasal yapıya dahil olarak tüm türkiye'nin sanatçısı olma şansını tepmiş bulundu.

ahmet kaya eşsiz bir müzisyendi ama bir etnik kökenin etrafına toplanan terör yuvalarının, bilerek ya da bilmeyerek oyuncağı hâline dönüştü.

ferhan şensoy tuluat tiyatrosunun yaşayan son temsilcilerindenken, muhalif olmayı dümbüllü'nün kavuğunu verme şartı olarak algılıyordu.

Bugün şener şen hâlen büyük bir sanatçıysa, siyasal fikrini kendine sakladığı, hiçbir ideoloji çatısı altında durmadığı içindir.

Hiçbir siyasî görüşün imaj yüzü olmayın ey sanatçılar! Sanatınızın yüzü olun.

dolandırmak

nushirevan
İki akşam önce edilgen olarak dahil olduğum hadise. Hayatımda ilk defa dolandırıldım. Aslında bu yazıyı yazarların başına gelen ilginç olaylar başlığına yazacaktım ama bu olay hem o kadar ilginç değil hem de o başlığın altını tek başıma doldurmuşum gibi geliyor (bkz:bgv)

Neyse konumuza dönelim, lise yıllarımdan tanıdığım bir arkadaşım var. 2'si bilgisayar ve bilişim teknolojileri üzerine 4 üniversite bitirmiş bir yarı dahi.. temiz, düzgün de bi çocuk. Geçen akşam bana facebook messenger'dan ulaştı. Ptt'nin yıldönümü müymüş neymiş, bedava çekiliş bileti varmış elinde, sevdiği bir arkadaşı olduğum için de birini benim için düşünmüş. Iphone 11'den koltuk takımına kadar envai ödülden bahsetti. Açıkçası hiç şüphelenmedim. Hatta canhıraş teşekkür filan ediyorum bu lütufa.. Neyse telefon numaramı istedi (aslında telefonum onda vardı ama hızlı bir işlem yapacağını filan düşündüm) Verdim, bana gelen mesajı "evet" yazarak cevaplamamı istedi. Yazdım kek gibi.. 120 TL Pubg hesabınıza aktarıldı diye mesaj geldi cevaben. Ben pubg oynamadığım için işkillendim (hele şükür dediğinizi duyar gibiyim) ama hemen efendim "120 tl diye bi mesaj gelir merak etme o reklam metni" dedi. Devamında "kontrol bende" dediği anda jeton düştü. Çünkü dolandırıcılığa maruz kalanların ortak ifadesidir suçlunun "kontrol bende" telkini..

Hemen sordum "kaç mezunusun?" Öyle ya benim devremdi, bilmesi lazımdı. Cevaben diyor ki "ben la ben niye soruyon" filan.. Bir anda iletişimi kesti. Orada dolandırıldığımı farkettim. Telefonla kendisini aradığımda facebook, instagram ve twitter hesaplarının ele geçirildiğini söyledi. İq'su 3 haneli olduğu için saygı duyduğumuz teknokrat adam 3 platformun şifresini aynı yapacak kadar amatör davranmış. Üstüne whatsapp durumuna bu durumu yazmayınca bi sürü insan dolandırılmış benim gibi. Köydeki amcasından 5000 tl gitmiş..

Demem o ki, en yakınınız bile olsa sizden bir mesaj göndermenizi istediğinde bunu sesli olarak teyit edin. Ben yandım siz yanmayın canlar.





5
gulurkensandalyedenduseneksicininkafasindakibere gulurkensandalyedenduseneksicininkafasindakibere
Allah affetsin, çok güldüm. Geçmiş olsun hocam..
nushirevan nushirevan
:)) sonradan ben de güldüm
waftiss waftiss
Doğru söylüyorsunuz. Bu hayatta babana bile güvenmeyeceksin.
nurse nurse
Direkten dönmüşsünüz vallahi
can can
Gitti gidiyor 120 TL.com
Canın sağolsun diyelim:)))

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol