bizim hikaye adlı dizisinin dün yayınlanan bölümünde, hırsızlık aleni bir şekilde şirin gösterilmiştir.
Arabayı çal, çiftliğe dalıp hırsızlık yap, sonra ''ailecek piknik keyfi''
oldu..
zaman içerisinde eskimeyecek, sürekli güncellenme olasılığı olan başlıktır.
sözde duasını satılığa çıkaran fakir görünümlü zengindir.
nasıl görünüyor olurlarsa olsunlar, hiç bir dilenciye para filan vermeyin!
"bi ekmek parası" diyene -kabul etmez ama- yemek verebileceğinizi söyleyin.
vereceğiniz paralar doğrudan bu işi meslek edinmişlere veya mafyaya gider.
ihtiyacı olan valiliğe, belediyeye, en olmadı polise gider.. camii merdivenlerinde oturmaz..
bu konuda iki yanlışımız var:
birincisi "ben vereyim de Allah bilsin yeter" anlayışı..
ihtiyaç sahibi olmadığını düşündüğün birine hayır maksadıyla verdiğin para, sokağa atılmış paradır.
ikincisi "kucağındaki çocuğa yazık" anlayışı.
safiyane "ben vereyim belki güneşin altından daha erken kalkar, çocuğa yazık" diyerek para vermek bir işe yaramaz.
orada 500 TL de dilense 2000 TL de dilense akşama kadar dileneceklerdir..
kaldı ki bu çocukların çoğunun hareketsiz uyuyor olduğunu görürsünüz.
bunun sebebi yeter miktarda votka içirilmiş olmasıdır, votka genç bünyede uyku yapar.
Yardım etmek istiyorsanız; İHH, Sadakataşı, Yardımeli vs. gibi dernekler var.
Yapılan hayrın nereye gittiğini dahi takip edebilirsiniz.
Yani hayrınız, dilencilerdeki gibi boşa gitmez.
Muhafazakar toplum anlayışının gelişmesi ve yoğun göçmen akımından sonra devasa bir sektöre dönen dilenciliğe prim vermeyin.
nasıl görünüyor olurlarsa olsunlar, hiç bir dilenciye para filan vermeyin!
"bi ekmek parası" diyene -kabul etmez ama- yemek verebileceğinizi söyleyin.
vereceğiniz paralar doğrudan bu işi meslek edinmişlere veya mafyaya gider.
ihtiyacı olan valiliğe, belediyeye, en olmadı polise gider.. camii merdivenlerinde oturmaz..
bu konuda iki yanlışımız var:
birincisi "ben vereyim de Allah bilsin yeter" anlayışı..
ihtiyaç sahibi olmadığını düşündüğün birine hayır maksadıyla verdiğin para, sokağa atılmış paradır.
ikincisi "kucağındaki çocuğa yazık" anlayışı.
safiyane "ben vereyim belki güneşin altından daha erken kalkar, çocuğa yazık" diyerek para vermek bir işe yaramaz.
orada 500 TL de dilense 2000 TL de dilense akşama kadar dileneceklerdir..
kaldı ki bu çocukların çoğunun hareketsiz uyuyor olduğunu görürsünüz.
bunun sebebi yeter miktarda votka içirilmiş olmasıdır, votka genç bünyede uyku yapar.
Yardım etmek istiyorsanız; İHH, Sadakataşı, Yardımeli vs. gibi dernekler var.
Yapılan hayrın nereye gittiğini dahi takip edebilirsiniz.
Yani hayrınız, dilencilerdeki gibi boşa gitmez.
Muhafazakar toplum anlayışının gelişmesi ve yoğun göçmen akımından sonra devasa bir sektöre dönen dilenciliğe prim vermeyin.
adının "kuruluş: osman" olmasının daha doğru olabileceğini düşündüğüm yeni dizi
türkiye'de esinlenilen ezel diye bir dizi versiyonu vardır.
"allah affedeeer.. yazıyo kuranda.. bi daha yap hadi"
105 GB saklama alanıyla one drive ile yarışamayacak veri depolama sistemi.
her ay alışverişimi yaptığım gösterişsiz market. fiyatlar ekonomik ama malların kalitesi de pek iyi değil. sadece bazı istisnalar var: süt ürünlerine %100 güvenirim, yamuğu olmaz. bakliyat ve temel gıda maddeleri (yağ, un, şeker vs.) de idare eder. normal bir markette harcayacağınız 100 TL, bim'i tercih ettiğinizde 75 TL'ye düşer.
(bkz:ev ekonomisi)
(bkz:ev ekonomisi)
gazeteci olduğum yıllarda yakından tanışma fırsatı bulduğum siyasetçi hakkında hayal kurmaktır. kendisine bir miting alanında çay getiren genç kızı, çayın sıcaklığını ölçen yanındaki "e soğuk getirmişsin kızım?" diye fırçalayınca "olsun bu defa soğuk içelim, ver bi daha yorma kızımızı" diyecek kadar alçak gönüllülük yaptığına şahit olmuşumdur. çay bana da geldi, hem soğuk hem sallamaydı.. devlet bey bitirdi, ben yarısını zor içtim.
Bingöl 'de havalimanı kavşağında "KGM sorumluluk sahası sınırı" diye bir tabelası olan kurum. bu tabelanın sürücüler için ne anlama geldiği de merak konusu. kimisi diyor ki "demek istiyor ki 'eğer yol bozuk filansa belediyeye sövün bize değil"
bir red herring olduğunu düşündüğüm hocamsı şahıs.
"red herring" amerikan militarizminde "yönlendirici" anlamında bir terimdir. amerikada bir çiftçi, ringa balıklarının sürünün en parlak yönlendiricisini takip ettiğini öğrenir. balık şeklini verdiği bir maddeyi kırmızıya boyar ve iple sürünün arasına karıştırır. sürü, topluluktaki bu farklı balığın hızlı hareketlerini takip etmeye başlar. bundan sonra balıkçının yapacağı tek şey, ipi hızla kendi kafeslerine çekmek olacaktır. bir çok devlet ve dünyanın en büyük terör destekçisi abd, çoğu zaman bir grubu parçalamak için bu yönlendirici taktiği uygular.
Fethullah Gülen'in Amerika'nın
Alparslan Kuytul'un rusya'nın
Adnan Oktar'ın israil'in
Mustafa İslamoğlu'nun iran'ın
Türkiye'deki oluşturulmak istenen ittihad-ı islam 'ı parçalamak için aramıza soktuğu red herring'ler olduğunu düşünüyorum. Delilim yok, iddia etmiyorum, sadece bir düşünce bu.
"red herring" amerikan militarizminde "yönlendirici" anlamında bir terimdir. amerikada bir çiftçi, ringa balıklarının sürünün en parlak yönlendiricisini takip ettiğini öğrenir. balık şeklini verdiği bir maddeyi kırmızıya boyar ve iple sürünün arasına karıştırır. sürü, topluluktaki bu farklı balığın hızlı hareketlerini takip etmeye başlar. bundan sonra balıkçının yapacağı tek şey, ipi hızla kendi kafeslerine çekmek olacaktır. bir çok devlet ve dünyanın en büyük terör destekçisi abd, çoğu zaman bir grubu parçalamak için bu yönlendirici taktiği uygular.
Fethullah Gülen'in Amerika'nın
Alparslan Kuytul'un rusya'nın
Adnan Oktar'ın israil'in
Mustafa İslamoğlu'nun iran'ın
Türkiye'deki oluşturulmak istenen ittihad-ı islam 'ı parçalamak için aramıza soktuğu red herring'ler olduğunu düşünüyorum. Delilim yok, iddia etmiyorum, sadece bir düşünce bu.
olayın medyaya yansımasıyla bir daha mesleğini yapamayacak olan taksici görünümlü şoför
umarım öyle olur.
"ükela" diye telaffuz edenleri vardır.
daha avukatlık bürosu idare ediyorken bir dolandırıcı tarafından dolandırılmış olan eski avukat, siyasetçi. bu yüzden bir çok dava ile uğraşıyor. ankara büyükşehir belediyesinin milyarlık ihalelerinde ne kadar dolandırılır artık siz düşünün..
futbol klüplerinin, yerli oyuncuların yanında yabancı ülke pasaportuna sahip alabileceği maksimum oyuncu miktarı. kimi ülkelerde sınırsız olabileceği gibi, kimi ülkelerde hiç yoktur. ülkelerin futbol başarılarında balans ayarı yapmak için zaman zaman değiştirilen, her daim tartışma konusu olan bir uygulama.
an itibariyle türkiye'de klüpler 14 yerli, 14 yabancı bulundurabilme hakkına sahip. ancak 18 kişilik maç kadrosunda 7 yerli bulundurmak zorunda olduğu gibi, bunlardan birinin de altyapıdan çıkmış olması zorunlu.
şahsi düşüncem şu: az veya çok yabancı kuralının işletildiği her iki dönemde de futbolda başarı ve başarısızlığa imza attık. yani aslında bu kuralın futboldaki başarı ile değil, yerli futbolcuların istediği ücretle ilgisi vardır diye düşünüyorum. yabancılar kazanacağına, yerli futbolcularımız kazansın, yabancı kuralı azaltılsın istiyorum ama bu defa da yerli futbolcular rekabetsizlikten kendini geliştirmeye uğraşmıyor. 🤔
an itibariyle türkiye'de klüpler 14 yerli, 14 yabancı bulundurabilme hakkına sahip. ancak 18 kişilik maç kadrosunda 7 yerli bulundurmak zorunda olduğu gibi, bunlardan birinin de altyapıdan çıkmış olması zorunlu.
şahsi düşüncem şu: az veya çok yabancı kuralının işletildiği her iki dönemde de futbolda başarı ve başarısızlığa imza attık. yani aslında bu kuralın futboldaki başarı ile değil, yerli futbolcuların istediği ücretle ilgisi vardır diye düşünüyorum. yabancılar kazanacağına, yerli futbolcularımız kazansın, yabancı kuralı azaltılsın istiyorum ama bu defa da yerli futbolcular rekabetsizlikten kendini geliştirmeye uğraşmıyor. 🤔
(bkz:köse)
(bkz:damien comolli)
peygamber olmadan önce bile, "muhammed-ül emin" adını alan; güzel ahlakın tamamlayıcısı, islam dininin son peygamberidir. yaşantısıyla kuran'ı adeta yaşamış, kendisinden sonra gelecek olan ümmetine de örnek olmuştur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?