confessions

nushirevan

1. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 1686
  2. takipçi 16
  3. puan 0

çocukluk yıllarını hatırlatan kokular

nushirevan
Babama sarıldığımda aldığım ekşi ama garip şekilde çok da rahatsız etmeyen koku. Hepimiz annelerimizin ve babalarımızın kaderlerini yaşıyoruz. Yıllar sonra bi baktım, aynı koku bende de var. Müdahale etmeyince, terle birlikte daha da yoğun hissediliyor. Ancak beni şaşırtan bu değil. Yıllar sonra eşimle mutfakta yemek tarifleri denerken, kimyon denen baharatın da aynen babam ve benim gibi koktuğunu fark ettik. Yıllardır tarif edemediğim koku, bir isim kazanmış oldu böylece. Artık büyük büyük dedemiz kimyon kazanına mı düştü nolduysa dna aktarımı ile baharat gibi kokuyoruz sayesinde bgv

horlamak

nushirevan
Muzdarip olanların, sosyal olarak aşağılandığı rahatsızlık. Evet, öyledir maalesef. Avrupada nasıl osuruk çıkarana gülünmeyecek bir medeniyet seviyesine gelinmişse, aynı seviyenin biz horlayanlara karşı da memleketimde geliştirilmesini istiyoruz. Hiç kekeme bir insanın yüzüne yüzüne "yaw arkadaş pancar motoru gibi tak tak konuşuyorsun, ne dediğin hiç anlaşılmıyor hihihihii" diyeni gördünüz mü? Veya down sendromlu birine "ya senin aynından var ha?! Valla çarşıda gördüm ikiz gibi oluyonuz siz ahahah" diye dalga geçeni? E bu horlama zıkkımı da bir hastalık ulan?! Keyfi bir şey olabilir mi sence? Sabah bir kalkıyorum; yok apartman yangın tatbikatı var diye aşağı inmişmiş, yok içime orion galaksisinden bir uzaylı girmiş de insanlarla iletişim kurmaya çalışıyormuşmuş, yok efendim öyle bir horluyormuşum ki atmosferde biriken sesler benim sayemde sığışmıyormuş da uzaya salınıyormuş tüm atasözleri.. bir benzetmeler, bir espriler ahahaha'lar ihihihi'ler.. aga noluyoruz ya? Ulan demek ki ciddi bir rahatsızlığım var?! Uyku apnesi dediğin şeyin ucunda ölüm bile var ulan ne bu rahatlık? En fazla "aga horluyosun uyuyamadık, seni de uyandırmaya kıyamadık" filan dersin. Bi de böyle espri yapınca millet "aaaa öyle miiiii? Valla mı lan? A-aaa! Bak seeen! Hiç bilmiyordum! Allah Allaaaah!" Filan diye dalga geçiyorum da anlamıyor adamlar. Horlayan adamlarla dalga geçmeyi bırakın efendiler! Bu bir rahatsızlık, huy değil, tercih değil.. Ra-hat-sız-lık! Hastalık ulan?! Ha, tedaviye yönelik bir şey yapmıyorsam yine es gürle de.. Öyle ilk sen keşfediyormuşsun gibi, "aga önce 'hık!' Dedin, sonra 'hurrraaaa!' Bişeyler dedin, hayt huyt gart gurt bi ses.. bi ses.. ama sorma! Ben dedim yeni bir mağara adamı dili öğrenmiş de dinozor manifestosu açıklıyor puhahahahha!" gibi ergen komikliklerinden, şakalarından da vazgeçin. Yardımcı olun accık, yakındaysan gel bi yan çevir belki düzelir çözümün bi parçası ol di mi?

Evet güzel espriler ama mevzubahis geniz etinden dolayı uyurken nefessiz kalan bir adamın çığlıkvari hayatta kalma çabası sesi olunca muhatabı gülemiyor kusura bakmayın.

ambulans

nushirevan
(bkz:ambulance)

2022 yılı yapımı, suç/aksiyon türünde bir Michael Bay filmi.



Oyuncu kadrosu ve fragman ümit veriyor ama pek beğenemedim. Bir kaçış, hayatta kalma filmi, zaman zaman da dram öğeleri ağır basıyor ama sanki sırf yapmış olmak için yapılmış bir film gibi. Çünkü filmin finali, filmin 1.5 saattir anlatmak istediğini inkar edercesine bitiyor. Aşağıda spoiler'lı yazacağım izlemeyecekler için. İzleyecek olanlar spoiler'ı açmasın.

Film kanser olmuş karısının ameliyatı için sigorta şirketiyle anlaşmazlık yaşayan Will ve onun ailesi ile başlıyor. Will'in ümitleri kırılınca, illegal işler yapan üvey kardeşinin kapısını çalıyor. Üvey kardeş de, o gün banka soygunu ayarlamamış mı? Yapardın yapmazdın yapardın yapmazdın azcık kavga edip mevzuya dalıyorlar. Banka çalışanlarını esir alıp çıkacakken, çaylak bir polisi yanlışlıkla vuruyorlar. O sırada filme adını veren ambulans ve ekibi geliyor ve bizimkiler olay mahalinden kaçmak için ambulansta gizleniyorlar. Nihayet kaçış planları ifşa olunca polis ve ambulans arasında aksiyon dolu bir kovalamaca yaşanıyor.

Film bu şekilde ilerliyor ve suçluların yakalanmaları ile son buluyor. Ancak burada izleyiciyi rahatsız eden majör mantıksızlıklar var. En baştan alalım. Bizim Will, afganistan savaşında komutan, büyükelçi şoförü filanmış. Üvey kardeş, onun bu özelliğine ihtiyacı olduğu için ekibe alıyor ama bankaya en önden bizimki girmiş, şoför de bi meksikalı olmuş. Ne oldu lan düzgün bir hayat isteyen Will gaza geldi de soygundaki rolünü mü beğenmedi de ön cephede uzun namlulu silah kullanıyor? Neyse.. Mesele o değil. Film başından sonuna fetişist lapd polisleriyle geçiyor. Federal banka soy, 36 milyon dolar çal, o sırada 20 kişiyi rehin al, sokakta gerilla savaşı başlat hiç problem olmuyor bunlara. Ne zaman bir polis vuruluyor, insan avı başlıyor resmen. Helikopter mi patlatmıyorlar, sokağı mı hüpletmiyorlar, sayısız araba mı parçalamıyorlar sormayın gitsin. Ne kıymetli polisleriniz varmış lan! dedirtiyor film. Ama durun. Asıl mesele bu değil. Ambulansı kaçış arabası olarak kullandın, acil doktorunu ve yaralı polisi de rehin aldın tamam. Peki polisleri atlattığınızda niye bırakmıyonuz bunları? Ama durun mesele bu da değil. Filmin bir kaç yerinde üvey kardeş, para ile will arasında tercih yapmak zorunda kalıyor ve her defasında kardeşini seçiyor. "Aferin lan!" Diyorsunuz buralarda. Birden çok defa da canını ortaya koyuyor Will için. Neden sonra acil doktoru bizim Will'i omzundan vuruyor ve üvey kardeşin dünyası başına yıkılıyor. "Vay sen mi benim gardaşımı öldürürsün" diyerek acil doktorunun kafaya silah dayıyor ve takipteki polislerin karşısına çıkıyor. Sonra ne mi oluyor? 1.5 saattir kardeşi için yapmadığı fedakarlık kalmayan üvey kardeşi Will, yattığı yerden vurup öldürüyor. Kardeşini kimin için öldürüyor? Yarım saat önce tanıdığı acil doktoru hatun için!

Nihayet polisler rehineleri alıyor, üvey kardeş tahtalıköye, Will de hastaneye gidiyor. Rehineler Will için iyi ifade veriyor ve mutlu son! Sizin yapacağınız filmi öpiyim! Ulen bu Will baktı ki polisler bunları alacak, kardeşini öldürüp rehinelerin tarafına geçti. Bu yaptığı kansız, şerefsizlik de filmin sonunda ödüllendirildi iyi mi?


Puanım: 4/10

bir türlü açıklanamayan sorular

nushirevan
Neden Pazarda sabahtan akşama kadar dipdiri duran meyveler, eve getirdiğin dakikadan itibaren yumuşamaya, yamışmaya, bozulmaya başlıyor? Hayır ne var bu pazar tezgahında da pazarda taş gibi duran çilek, arkadaşlarından ayrılınca depresyona giriyor? Marul olsa, tezgahta sulanıyor filan diycem ama elması, armudu, portakalı da aynı.. Bi ara açık havanın getirisi diye düşünüp, balkona koydum hepten pert oldu. Kala kala son ihtimal, meyvenin başında "taze taze!" veya "onliriyaaaa!" filan diye bağırmayı planlıyorum.

zaman makinesi bulununca yapılacaklar

nushirevan
Zaman makinesini icat edecek kişiyi, icattan önceki bir zamanda parayı bitcoin'e basması gerektiği konusunda ikna ederim. Böylece ya sicim teorisine göre paradoksta kalırım, ya da çoklu evrenlerden birini daha ortaya çıkartmış olurum. Her ikisi de bana uyar, zira markette domatesin fiyatının 54 TL olduğunu gördüm. Böyle bir evrende yaşanmaz çünküm.

8 mart dünya kadınlar günü

nushirevan
Kendini erkeklerle eşit görüp, kendilerine özel bir gün yaparak kendi kendilerini ayrıştırarak eşitliği sağlamaya çalıştığını düşünen kadınların ironik bir günüdür. "Erkekler günü yoksa kadınlar günü de olmasın!" diyen cinsiyet eşitlikçisi bir kadın görmedim mesela. Yine de kutlu olsun. Mizahi açıdan "kadınlar erkeklerin bir üst modelidir" derler.

geççek

nushirevan
Ateşe değmemek için maşa kullanmayı düstur edinen Sezen Aksu'nun, "adem havva eleştirileri"nden sonra yazıp, "al tarkancım bunu senin için yazdım" deyip adamı piyon ettiğini düşündüğüm şarkı. Ben sinestetim. Şarkıları sadece duymam, şekillerini de görürüm. Geççek'in şekilleri hiç de Tarkan şarkılarına benzemiyor kusura bakmasın hiç. "Zilliritıkıp oynıycaz o zaman" kısmının aynısını bir sezen aksu şarkısının şeklinde de görmüşlüğüm vardır. Ben yemedim.

Ha, muhalefet şarkıyı siyasi marş yapacakmış. Hayırlı uğurlu olsun. Tepe tepe kullanın.

bollywood

nushirevan
Hindistan film sinemasını tanımlayan kelime. Abd sineması nasıl hollywood'sa bunlarınki de bollywood. Hint sinema sektörünün merkezi sayılan bombay'dan köken alıp, hollywood'un wood'u ile birleşiyor.

Bollywood sinemasının karakteristik özellikleri vardır. Bir kere filmler mutlaka 2 saat veya üzeri olur. Bizler 110 dakikalık marvel filmini izleyip çıkıyoruz ama hintliler "ulan sinemaya o kadar para veriyoz bari filme doyalım" diye düşünmüş olabilirler (bkz:bgv)

Duygu durumları genellikle hint müzikleri eşliğinde danslarla anlatılır. Çoğu zaman izleyene saçma gelir ama benzer temayı disney çizgi filmlerinde hayli hayli görüyoruz. Anlaşılması gereken kısmı, danslı kısımların filmin gerçekliğinin içinde olduğu. Yani filmdeki karakterlere göre de başroller gerçekten şarkı söyleyip dans ediyor. Ancak film gerçekliği, bize gösterildiği gibi renkli, farklı kıyafetlerle filan değil. Onlar normal şarkı söyleyip dans ederken biz hint kraliyet ailesinin yapabileceği tarzda prodüksiyonla izliyoruz.

Hintliler sektöre erken başladığı için, hikaye anlatıcılığı ve prodüksiyon açısından bizden kat be kat öndeler. Hatta öyle ki, hollywood bile zaman zaman harika hikayeleri kendi toprak ve kültürüne adapte edip remake çekiveriyorlar.

Hint filmi deyince, "amaaaan durup durup dansedecekler şimdi embele dembele gulu gulu diye" diyen bir tanıdığınız varsa onun sinema bilgisine güvenmeyin. Muhtemelen görsel efekt kusmuğu michael bay filmi izleyecektir bu kişi. Bırakın gitsin izlesin.

Her zaman iyi filmler mi çıkarıyorlar? Elbette hayır. Ancak 1 yılda çıkan toplam film sayısını hatırı sayılır filmlere böldüğünüzde, hollywood'un bile üstünde bir başarı oranına sahipler. Çünkü filmlerin içinde kültürlerini hala koruyorlar ve adeta bir devlet politikası haline dönüşmüş durumda. Bu yüzden ince eleyip sık dokuyorlar ve hikayeler konusunda hollywood yapımlarından çok daha seçiciler. Çalışıyor adamlar..

Bakın bir youtube videosu bırakayım aşağıya. Videodaki kalabalık enerjik bir şekilde dans ediyorlar. Ancak dikkat edilmesi gereken kısmı bütün bir klip tek plan! Yani montaj yok! Arada "la yorumdum hareketi kaçırdım bi daha alalım" dememişler ve onlarca çeşitli insan, kendi sıraları geldiğinde oldukça olağan bir dans performansı sergilemişler. Videodaki tek planın yanısıra, oyuncuların yüz ifadelerine, hareketlerine de dikkatli bakın. Tek bir şaşma olmadığı gibi, oldukça da eğleniyorlar.

Bakın bunu 4 tane hollywood şirketi bir araya gelse yapabilir mi şüpheliyim..

Buyrun:

iğrenç espriler

nushirevan
Bunun zirvesini; ailecek yapılan bir prodüksiyonla yaşadım. Bir arkadaşım, karısını yüzüstü yere yatırmış, kar üstünde fotoğrafını çekiyor. Görüntü o kadar garipti ki sormadan edemedim "bilader napıyosun?" dedim.

"Karın üstü karın üstündeki karımı çekiyorum" dedi. Buz muz demedim koşarak uzaklaştım.

pahalı

nushirevan
1
nurse nurse
Yanarım yanarımda o sağlıksız olduğunu düşündüğüm yağları şuan kullandığıma yanarım. En iyi sıralamasında ilk 15e bile girmeyen yağlar bizim midemize giriyor.
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol