bahsi geçen kişinin ağzına koli bandı yapıştırma isteği uyandırandır.
Son derece saçma olduğu hâlde toplumumuzda çocuklara empoze edilmekten vazgeçilmeyen düşüncedir. Bu düşünce yüzünden kendini, duygularını ifade etmekten aciz, üzüntüsünü ve öfkesini içine atan, o öfkeyle ağlamayan ama etrafındakileri ağlatan, inciten, yaralayan, öldüren erkek(!) bireyler yetişti. Maalesef yetişmeye de devam ediyor.
Derslerin amfide değil, sınıfta işlendiği gerçeği bunlardan biridir.
"Az bile yapmışlar" dedirten eylemdir.
"Bin kere dönsen o güne, bin kere ihanet edecekler sana. Herkes doğasının gereğini yapar. Bin kere ihanet etseler sana çaresi yok bin kere gidersin yanlarına." (bkz:ezel)
sevgili yavuz bülent bakiler'in bir röportajında "yurdumuzda iki ayrı tipi vardır" diye bahsettiği kişilerdir:
"Bizim yurdumuzda iki ayrı yobaz tipi vardır. Bunlardan birisi; din yobazlarıdır. Bunlar İslam'ı katiyen bilmezler ama söyleyeceğiniz bir cümle için veya içerisinde bulunmuş olduğunuz bir durum münasebetiyle 'Neüzübillah, kafir oldun' diye ağızlarını açarlar. Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki, 'Zorlaştırmayınız, kolaylaştırınız. Nefret ettirmeyiniz, sevdiriniz.' Bu din yobazları aksine sevdirmekten ziyade nefret ettirmeye, kolaylaştırmaktan ziyade zorlaştırmaya gidiyorlar. Bu din yobazlarının yanında bir de Atatürk yobazlarımız vardır. Bunlar çok dehşetli adamlardır. Ve bunlar çok tehlikeli insanlardır. Bunlar Atatürk'ü katiyen okumamışlardır, katiyen bilmemektedirler. Okumadıkları, bilmedikleri halde siz Atatürk'le ilgili yüzde yüz doğru bir fikri ortaya koyduğunuz zaman derhal sizi 'Atatürk düşmanı' diye suçlamaktadırlar. Biliyor musunuz, Türkiye'de bu Atatürk yobazları din yobazlarından çok daha fazla tehlikelidir. Atatürk yobazları hakkında söyleyeceğiniz söz adeta yoktur. Yapacağınız hareket adeta yoktur. Susmak ve suçlu olmak durumunda bulunursunuz."
röportajın tamamını dinlemek isteyenler için:
"Bizim yurdumuzda iki ayrı yobaz tipi vardır. Bunlardan birisi; din yobazlarıdır. Bunlar İslam'ı katiyen bilmezler ama söyleyeceğiniz bir cümle için veya içerisinde bulunmuş olduğunuz bir durum münasebetiyle 'Neüzübillah, kafir oldun' diye ağızlarını açarlar. Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki, 'Zorlaştırmayınız, kolaylaştırınız. Nefret ettirmeyiniz, sevdiriniz.' Bu din yobazları aksine sevdirmekten ziyade nefret ettirmeye, kolaylaştırmaktan ziyade zorlaştırmaya gidiyorlar. Bu din yobazlarının yanında bir de Atatürk yobazlarımız vardır. Bunlar çok dehşetli adamlardır. Ve bunlar çok tehlikeli insanlardır. Bunlar Atatürk'ü katiyen okumamışlardır, katiyen bilmemektedirler. Okumadıkları, bilmedikleri halde siz Atatürk'le ilgili yüzde yüz doğru bir fikri ortaya koyduğunuz zaman derhal sizi 'Atatürk düşmanı' diye suçlamaktadırlar. Biliyor musunuz, Türkiye'de bu Atatürk yobazları din yobazlarından çok daha fazla tehlikelidir. Atatürk yobazları hakkında söyleyeceğiniz söz adeta yoktur. Yapacağınız hareket adeta yoktur. Susmak ve suçlu olmak durumunda bulunursunuz."
röportajın tamamını dinlemek isteyenler için:
yapısalcılık ve göstergebilim alanında çalışmaları olan cenevre doğumlu isviçreli dilbilimci.
Dünyanın çeşitli kültürlerine ait en güzel müziklerin paylaşıldığı youtube kanalı.
Tartışma sırasında aniden gelen ağlama ihtiyacıyla birlikte berbat bir durum oluşturandır.
Asıl adı Mehmed bin Süleyman olan Türk divan şairidir. Azerbaycan Türkçesinde eserler vermiştir.
Şiire başladığı yıllarda çeşitli mahlaslar kullanmış fakat bunların başka şâirler tarafından da kullanıldığını görünce hepsinden vazgeçmiştir. Sonunda "gereksiz, lüzumsuz" anlamına gelen, hiç kimsenin beğenmeyeceğini düşündüğü "fuzuli" kelimesini keşfedip mahlas olarak kullanmaya başlamıştır. Ayrıca bu kelimenin bir diğer anlamı da "faziletli"dir.
Mahlasını tercih ediş hikâyesini Farsça dîvânının mukaddimesinde (giriş kısmında) şöyle anlatır:
“Düşündüm, eğer şiirde başkaları ile müşterek bir mahlas alırsam muvaffak olamadığım takdîrde bana yazık olur. Muvaffak olursam mahlas ortağıma zulmetmiş olurum. Bunu ortadan kaldırmak için kimsenin kabul etmediği ve edemeyeceği bir mahlas aldım. Böylece mahlas sebebiyle gelebilecek üzüntülerin kapısını kapadım ve şiirlerin karışması endişesinden kurtuldum.”
Şiire başladığı yıllarda çeşitli mahlaslar kullanmış fakat bunların başka şâirler tarafından da kullanıldığını görünce hepsinden vazgeçmiştir. Sonunda "gereksiz, lüzumsuz" anlamına gelen, hiç kimsenin beğenmeyeceğini düşündüğü "fuzuli" kelimesini keşfedip mahlas olarak kullanmaya başlamıştır. Ayrıca bu kelimenin bir diğer anlamı da "faziletli"dir.
Mahlasını tercih ediş hikâyesini Farsça dîvânının mukaddimesinde (giriş kısmında) şöyle anlatır:
“Düşündüm, eğer şiirde başkaları ile müşterek bir mahlas alırsam muvaffak olamadığım takdîrde bana yazık olur. Muvaffak olursam mahlas ortağıma zulmetmiş olurum. Bunu ortadan kaldırmak için kimsenin kabul etmediği ve edemeyeceği bir mahlas aldım. Böylece mahlas sebebiyle gelebilecek üzüntülerin kapısını kapadım ve şiirlerin karışması endişesinden kurtuldum.”
B12 eksikliği yaşıyor olabilirsiniz. Tahlil yaptırmanızda fayda var.
Oldukça rahatsızlık duyduğum, olmaması gereken bir durumdur. Son zamanlarda -sosyal medyanın da etkisiyle- sapıtma üst sınırı arş-ı âlâya dek uzanmıştır.
Zaman zaman beklediğim harflerin beklediğim zamanda gelmemesi sebebiyle sinir krizi geçirmeme neden olan, hayattaki şanssızlığımın "şuraya da uğramayı ihmal etmeyeyim" dediği ortam.
Haydar Ergülen, İdiller Gazeli
çooook severim!
Seven başka birilerinin daha olduğunu bilmek ne güzel. 🌸
kesinlikle! :)
çok sevdiğim fakat instagörller tarafından fazlasıyla abartıldığını düşündüğüm mevsimdir.
G. G. Márquez'in "elinizi cebinizden çıkardığınızda tutacak birinin olmaması." şeklinde tanımladığı durumdur.
"kaderebak"
genellikle uyuyakalmakla sona eren etkinlik.
"param çok, saçacak yer arıyorum" partisi.
bir zamanlar -liseye geçene kadar- metindeki paragrafların rastgele kırpılıp yeniden yazılması şeklinde gerçekleştirildiğini sandığım eylem. ne enteresandır ki şu an türkçe öğretmeniyim. (bkz:güzel şeyler de oluyor)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?