confessions

mahur

1. nesil Moderatör - - Moderatör -

  1. toplam entry 1169
  2. takipçi 14
  3. puan 0

geç kaldım

nushirevan
Kpss gibi hayati sınavlara giremeyen adayların bahaneleri. Ulen zaten senin hayatını değiştirecek olan bir an.. bir an ulan.. belli bir süre bi sınıfa koyup sınav yapacaklar, geleceğin şekillenecek. Bi zahmet uyuma ulan, erken kalk! Bir gün önceden sınav yerine gidişleri araştır, gecikme payını hesaba kat. Bir saat öncesinden var sınav yerine! Hayır bunu da yapamayacaksan, girme bile sınava zaten. Senin kendine saygın yok, kamuya olsun.. Bırak, uykuya devam et sen. instagram'da dolaş, duyarlı twitler at.. Girmeyin siz böyle sınavlara..

olayı yanlış anlayanlar

nushirevan
Komşum. Toki'de, küçük bir yerleşim biriminde yaşıyorum. Kızlarım (3 tane)la birlikte markete gidip abur cubur aldık. Marketten çıkarken ne göreyim? 3 tane köpek, biri 7-8 öteki 5-6 yaşlarında iki küçük kızın elindeki ekmeği almak için hamle yapıyorlar. "Hat! Hüt! Höteeeyt!" diye bağırdım durdular. Ancak elindeki ekmeğe de niyetlenmişler, biraz da büyük boyutlu olduklarından tehditlerim işe yaramamış olacak ki çocukların üzerlerine gelmeye bu kez yavaş adımlarla devam ediyorlar. Kendi kızlarımın ellerini bırakmadan, küçük kızların abla olanına "kardeşinin elinden tut, yavaşça gel benim kızların arasına gir" dedim. Öyle yaptı, köpek yaklaşmayı durdurup sadece seyretti. Yola devam edeceğim, baktım çocuklarla aram açılınca köpekler yeniden hamle yapmaya kalktı. Ablaya dedim ki "evin nerede? Oraya bırakalım seni, bunlar acıkmış" Çocuk "evimiz yukarıda" dedi. Ben de o sırada yerden taş alır gibi yapınca köpekler uzaklaştı. "Hadi selametle.." dedim, kızlarımın ellerini bırakmadan eve geldim. 10 dakika sonra kapım çaldı. Adamın biri geldi "sen hayırdır benim kızıma 'gel seni evime götüreyim' diyorsun?" dedi. Haydaaaa.. Dedim ki "yanlışın var, kızlarına köpek saldıracaktı ben engel oldum. 3 tane kızım da yanımdaydı, evinize kadar eşlik edelim dedim" Adam dönüp kızına sordu, kız da aynen teyit etti. Bin bir mahcubiyetle "zaman kötü abi kusura bakmayın" dedi ayrıldı gitti. "İyilikten maraz doğar" dedikleri bu olsa gerek.
4
nurse nurse
Bu tür olaylar insanı, iyi olmaktan nefret ettiriyor.
nushirevan nushirevan
Allah'tan bu olaylar marketin kapısının önünde oluyordu da kamera kayıtlarında köpeklerle çocukların arasına girdiğimin kayıtları var. Çocuk teyit etmese, kamera kayıtları olmasa ortadaki ithama karşı verebileceğim bir ispat olmayacak. Allah korusun
nurse nurse
Gerçekten çok korkunç bir ihtimal. Geçmiş olsun hocam. Peki çocuk neden evde babasına gerçeği söylememişte sizin kapınıza gelince söylemiş.
nushirevan nushirevan
Onu hiç anlamadım. Baskıcı bir baba galiba. Çocuk rahat anlatamamış, yarım yamalak anlatmış sanki

tanımam etmem

nurse
Geçenlerde aile büyüklerinden biri bana bir anısını anlatacak
-hani anneannenin amcası kızının dayısı oğlu var
-hı hı
-tanıyomusun?
-hayır
-hıh işte onun baldızının kaynanasıyla
-hııı(eee anlamında)
-tanıyomusun
-yo hayır
-hıh işte onlarla bir gün...

Anlatma diye çemkirmek istedim. Tanımam etmem.

cami

nushirevan
"siyaset olmaz" denilen yer. Bunu diyenlerin tarihi de bilmediğine eminim. İslam tarihinde camiler, öncelikli olarak devlet işlerinin konuşulduğu yerlerdi. Hz.peygamber döneminde kuba mescidinin, millet meclisinden farkı yoktur mesela. Zaten cami, kelime anlamı bakımından da toplanılan yer, bir araya gelinen yer demek. Burada devlet işleri konuşulur, sosyal meseleler tartışılır, hatta sadece muhabbet etmek için bile bir araya gelinirdi.

Zaten anlaşılmayan nokta şu: Açın tedavüldeki din kültürü ve ahlak bilgisi kitaplarına bakın. Diyor ki "din; insanı hem dünya hem ahiret mutluluğuna eriştirmek için yaratıcı tarafından vahiy yoluyla gönderilen kurallar ve tavsiyeler bütünüdür" Ne diyor? "Hem dünya hem ahiret.." yani dünyevi meseleler de din çatısı altındadır ki bunun örneklerini kuran'da miras hukuku, evlilik hukuku, ticaret hukuku vs. gibi dünyevi meselelerle ilgili ayetlerde görebiliyoruz. Yani neymiş? Din, sadece ahiret için değil, yaşadığımız dünyayı da kapsıyormuş. Dünya siyasetten, siyaset de dinden ayrı düşünülemez bu yüzden.

O yüzden "camide siyaset olmaz" demeye kalkışmadan önce, camilerin kadim vazifeleriyle ilgili tarih kitaplarını şöyle bir karıştırın derim ben. Ha, şu söylenebilir: Camilerde 'sadece' siyaset olmaz. Bir mahalle camisi, imamı ve cemaatiyle birlikte o mahalledeki yardıma muhtaçların ihtiyacını gidermek, zorda kalana yardım etmek ve kişilerin sosyal problemlerini çözmeye çalışmakla da mesuldür mesela. Oturup sadece siyaset konuşulmaz ama bütün bu meselelerin arasında, üslubunca siyaset de konuşulabilir.

hayırlı bayramlar

mavikaranlik
Hep birlikte yaşadığımız 3. kurban bayramımız.
Her şeye rağmen sabırla, ilgiyle, vazgeçmeden bizimle olan, destek veren yazarlarımıza teşekkür ederiz.
Bu ve gelecekteki bayramlarımız mutluluk, huzur dolu olsun.
İyi ki varsınız, bayramınız mübarek olsun

cüneyt arkın

nushirevan
85 yaşında Vefat haberi gelen efsane oyuncu. Allah rahmet eylesin. Z kuşağı pek bilmez; 99 yılında "babacan" diye bir program yapmış, anadolu'yu gezdiği programda tarladan, topraktan soğan sökmüş, üzerindeki toprağı silip kütür kütür elma gibi yemiştir. Herkesin aklında Malkoçoğlu kaldıysa da benim aklımda bu görüntü kaldı.

bir anlık saflıkla yapılan gaflar

nushirevan
İlk defa misafir olarak gittiğim bir evde, cool görünmek için altın varaklı tabaklarda gümüş çatalla ikram edilen lüks baklavayı "baklava sevmiyorum pek, çay yeterli" deyip reddetmem ve aradan geçen bir saat sonra koyulaşan sohbette 3 gün önce 1 tepsi baklavayı nasıl gömdüğümü ballandıra ballandıra anlatmam ve ardından gelen "hassss..." iç sesi.

küresel ısınma sorunsalı

nushirevan
Sorunsal değil, maalesef bir gerçektir. Üstelik geri dönülemez düzeyde bozduğumuz bir yapı bozukluğu bu. Doğanın kendini yenilemesi için fırsat vermeyen insanoğlu, vakit çok geç olduğunda anlayacak nerede yanlış yaptığını. İklimleri tamamen farklı 3 nokta söyleyeyim: Kahire, Antalya, İstanbul. Küresel ısınma, 20 yılda Kahire iklimini Antalya'ya, Antalya iklimini İstanbul'a taşıyacak. Ekvator çizgisinin çapı daha da genişleyecek ve kutuplara gidip global su dengesini sağlayan okyanusaltı akıntıların rotaları değişecek. Bu da kutupların erimesinden, tsunamilere kadar bir çok soruna neden olacak. Zaten bu insanoğlunun vurdumduymazlığını anlamak mümkün değil. Küresel ısınmayı yavaşlatabiliriz ama bu kıyamet senaryosu, ölmeyi kendine yakıştıramayan insanoğluna uzak geliyor anlaşılan. Tıpkı, Ukrayna-Rusya savaşından dolayı, küresel gıda krizi bas bas bağırırken, kimsenin önlem adına harekete geçmemesi gibi. Küresel ısınma uzun vadeli bir senaryo ama gıda krizi çok daha yakın. Ne ülkemizde, ne de dünyamızda bir avuç insan dışında kimse bunun önüne geçmek için mücadele etmiyor. Akaryakıt fiyatlarını konuştuğumuz günleri, su fiyatları artmaya başladığı zaman unutacağız.

Mesela yaşadığınız yerlerde göl, gölet var mı bilmiyorum. Bir süredir suyun çekildiğini ve kıyı şeridinde açıklık meydana geldiğini görmüşsünüzdür. Ne orman bakanlığı ne de yerel idareler, bu açıklığı yeşil örtü ile yeniden doğaya kazandırmayı düşündüler mi? Herkesin fikri, suyun tekrar geleceği öngörüsü. Gelse bile yeşile zararı olmazdı, üstelik sudaki oksijen miktarı da artmış olurdu. O golün bir daha eskisi gibi dolmayacağı fikrini kabul etmemenizi anlarım ama balçığa bakıp "ah vah" edecek olanlar sorumluluk sahibi makamlar olmamalı.

çocukların yaptığı betimlemeler

nurse
Akşam oldu yerine "ay geldi"
Gündüz yerine "güneş geldi"
Mavi bir kardeş ister (erkek)
Pembe rengi yerine "çilekli" kelimesini kullanır.
Sarı rengi yerine "muzlu"
Beni hızlı salla demez de "bulutlara kadar,güneşe kadar salla" der.
Bir şeyleri çok veya az sevmez "kocaman" veya "minik" sever.
Salopet pantolon giydiğinde ben ali baba oldum der.(ali babanın çiftliğindeki ali baba)
Özellikle çikolata görünce ağzıma kokusu geldi der
Yapar, eder, söyler
O kadar çok ki bazen katıla katıla gülüyorum. Her insanın bir kızı olmalı. Kız çocukları her yeri güzelleştiriyor. Kalbi, zihni, evi.




mutlu bir evlilik için ilk şart

nurse
İlk şart olmasa da çiftler arasında bir fırt uyum olması şart. Aksi takdirde yuvarlak bir delik içindeki kare dübel gibi bir portre çıkıyor ortaya.

Ben ve eşim arasında bir mercimek tanesi büyüklüğünde uyum yok mesela. Evliliğimiz allah'a emanet.(bkz:bgv)

horlamak

nushirevan
Muzdarip olanların, sosyal olarak aşağılandığı rahatsızlık. Evet, öyledir maalesef. Avrupada nasıl osuruk çıkarana gülünmeyecek bir medeniyet seviyesine gelinmişse, aynı seviyenin biz horlayanlara karşı da memleketimde geliştirilmesini istiyoruz. Hiç kekeme bir insanın yüzüne yüzüne "yaw arkadaş pancar motoru gibi tak tak konuşuyorsun, ne dediğin hiç anlaşılmıyor hihihihii" diyeni gördünüz mü? Veya down sendromlu birine "ya senin aynından var ha?! Valla çarşıda gördüm ikiz gibi oluyonuz siz ahahah" diye dalga geçeni? E bu horlama zıkkımı da bir hastalık ulan?! Keyfi bir şey olabilir mi sence? Sabah bir kalkıyorum; yok apartman yangın tatbikatı var diye aşağı inmişmiş, yok içime orion galaksisinden bir uzaylı girmiş de insanlarla iletişim kurmaya çalışıyormuşmuş, yok efendim öyle bir horluyormuşum ki atmosferde biriken sesler benim sayemde sığışmıyormuş da uzaya salınıyormuş tüm atasözleri.. bir benzetmeler, bir espriler ahahaha'lar ihihihi'ler.. aga noluyoruz ya? Ulan demek ki ciddi bir rahatsızlığım var?! Uyku apnesi dediğin şeyin ucunda ölüm bile var ulan ne bu rahatlık? En fazla "aga horluyosun uyuyamadık, seni de uyandırmaya kıyamadık" filan dersin. Bi de böyle espri yapınca millet "aaaa öyle miiiii? Valla mı lan? A-aaa! Bak seeen! Hiç bilmiyordum! Allah Allaaaah!" Filan diye dalga geçiyorum da anlamıyor adamlar. Horlayan adamlarla dalga geçmeyi bırakın efendiler! Bu bir rahatsızlık, huy değil, tercih değil.. Ra-hat-sız-lık! Hastalık ulan?! Ha, tedaviye yönelik bir şey yapmıyorsam yine es gürle de.. Öyle ilk sen keşfediyormuşsun gibi, "aga önce 'hık!' Dedin, sonra 'hurrraaaa!' Bişeyler dedin, hayt huyt gart gurt bi ses.. bi ses.. ama sorma! Ben dedim yeni bir mağara adamı dili öğrenmiş de dinozor manifestosu açıklıyor puhahahahha!" gibi ergen komikliklerinden, şakalarından da vazgeçin. Yardımcı olun accık, yakındaysan gel bi yan çevir belki düzelir çözümün bi parçası ol di mi?

Evet güzel espriler ama mevzubahis geniz etinden dolayı uyurken nefessiz kalan bir adamın çığlıkvari hayatta kalma çabası sesi olunca muhatabı gülemiyor kusura bakmayın.

bir türlü açıklanamayan sorular

nushirevan
Neden Pazarda sabahtan akşama kadar dipdiri duran meyveler, eve getirdiğin dakikadan itibaren yumuşamaya, yamışmaya, bozulmaya başlıyor? Hayır ne var bu pazar tezgahında da pazarda taş gibi duran çilek, arkadaşlarından ayrılınca depresyona giriyor? Marul olsa, tezgahta sulanıyor filan diycem ama elması, armudu, portakalı da aynı.. Bi ara açık havanın getirisi diye düşünüp, balkona koydum hepten pert oldu. Kala kala son ihtimal, meyvenin başında "taze taze!" veya "onliriyaaaa!" filan diye bağırmayı planlıyorum.

yeryüzünün oluşumu

nurse
Milyon yıllar önce aslında pangea adı verilen bir tek kara parçası vardı. Yüzyıllar boyunca bu kara parçası günümüz halini aldı ve bu hali alırken yaşanılan olaylardan bahsetmek istiyorum.

Dünya 4 jeolojik zamandan geçmiştir:

1. Jeolojik zaman
Masif adı verilen kara parçaları oluşmuştur. Ve bu kara parçaları 1. Jeolojik zamanda oluştuğu için hem çok sağlam hem de deprem riski düşüktür.
2. Jeolojik zaman
Pangeanın bölünme hareketleri ve dinozorların yaşandığı biliniyor.
3. Jeolojik zaman
Dağların kıvrım sistemleri oluşmuştur. Yani yeryüzündeki levhaların sıkışması,kıvrılması,kırılması sonucu oluşan dağlar. Petrol,linyit kömür gibi yataklar oluşmuştur.
4. Jeolojik zaman
Günümüz bitki örtüsü oluştu, insan ve hayvanlar görülmeye başlandı. Türkiyede doğu Anadolu coğrafyasında kuzeyden ve güneyden gelen baskı ile bir yükselme meydana geldi. Günümüzde hala yükselmeye devam ediyor. Egeid çöktü ve ege denizi oluştu,çanakkale ve istanbul boğazları oluştu. Günümüzde ege hala çökmeye devam ediyor. Belirgin bir çökme değil ama birkaç yılda bir 1 cm civarı.


Özetle şunu bilmeliyiz ki türkiye 4.jeolojik zamanda oluşan bir kara parçası olduğundan çok genç ve oluşumunu hala tamamlamamış. Depremlerin olması da oluşumların tamamlanıyor anlamına geliyor. Kim bilir belki yüzyıl,üç yüzyıl sonra ege tamamen sular altında kalabilir. Ya da kuzeyden ve güneyden yaşadığımız sıkışma doğu anadolu'yu daha da yükseltebilir.

güçlü kadınlar mutlu yarınlar

nurse
Kadın kelimesini görünce yazamadan duramıyorum. Yok üstünlük yok eşitlik muhabbetlerini hiç sevmiyorum ve katılmıyorum ama toplum olarak sahip olduğumuz duygu,düşüncelerin temelini atan ilk annelerimizdir. Bebeğin midesine girecek olan süt nasıl ki anneden geliyorsa, hayatı boyunca kullanacağı karakter ve duygu da annenin ona verdiği kadardır. Ben hiç mutlu annelerin mutsuz çocuklar yetiştirdiğine şahit olmadım. Kısacası mutlu anneler, mutlu çocuklar, mutlu yarınlar. Nereden mi biliyorum? Anneannem, annem ve ablalarımdan 💛

çocukların patavatsızlığı

nurse
En korktuğum durum haline geldi.Çok dilli bir çocuğunuz varsa duruma mahal vermemek için çaba sarf etmelisiniz,konuyu değişmeler,gelişebilecek patavatsızlıkların önüne geçmeler. Artık ne kadar olursa. Ben %0.5 ini engelliyorum diyebilirim.

ölüm

nurse
Kalpte bir korkuya sebep veren olay.
İnsan en çok da belirsizlikten doğan şeylerden korkar. Ölümün ne olduğunu, nasıl yaşanacağını,neler hissettirebileceğini bilmemek korkutuyor. Ölürken insan acı hissediyor mu? Boşluk hissinden mi ibaret tüm bu olay? Ruh ve bedenin ayrılışı insana ne hissettiriyor?
Eğer birgün bu olayı yaşarsam en çok 'özlemekten' korkuyorum. Sevdiklerimi sarıp sarmalayamamaktan, kokularını içime çekememekten... Kim bilir belki de sevdiklerimizi unutturacak güzelliklerle karşılaşacağız. Olsun yine de özlemek korkutuyor beni.
Bu en dayanamadığım çünkü...

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol