Kimsenin sizi siz olduğunuz için sevmediğini fark ettim. Buna aileniz de dahil. Yeri geliyor aileniz bile istedikleri doğrultuda davranmayınca daha az sevgiye layık olduğunuzu düşünebilyor.
Hay ağzına sağlık anlamı taşıyor bende :Dd
Anne babalarımız. Hayattalarken kıymetlerini bilin. Sonra toprağını öpersiniz zorunuza gider.
7 veya 8 aylık hamileydi yengem. Fikir kimden çıktı hatırlamıyorum. Kuzenimi saklayıp yengeme 'balkondan düştü' şakası yapmıştık. Ne gerizekalılık. O korkuyla düşük yapsa veya panikten bi yere takılıp düşse alacağımız vebale bak. Gerçi biz de çocuktuk ama hatırladıkça ağzıma iki tane çakasım geliyor.
Tolstoy bisiklet sürmeyi tam 67 yaşında öğrenmiş ve bu durumdan esinlenilerek "Tolstoy'un bisikleti" diye bir kavram oluşmuş. "Hiçbir şey için geç değildir" anlamına gelmektedir.
Serkan Keskin, Taner Ölmez ve Fırat İkisivri'nin bir araya gelip müzik yapmaya başladıkları grup.
Türk Halk Müziği eserlerini batı müziği enstrümanları ve altyapısıyla kendi tarzlarında düzenleyerek, canlı olarak kaydettikleri "Memleket Nere?" adlı albümde; Feridem, Aman Of, Köprüden Geçti Gelin, Kanadım Değdi Sevdaya, Yürüyorum Dikenlerin Üstünde, Anam Ağlar Başucumda Oturur, Lingo Lingo Şişeler gibi eserlere yer vermişlerdir.
Yolunuz açık başarılarınız daim olsun. Emeğinize sağlık.
Türk Halk Müziği eserlerini batı müziği enstrümanları ve altyapısıyla kendi tarzlarında düzenleyerek, canlı olarak kaydettikleri "Memleket Nere?" adlı albümde; Feridem, Aman Of, Köprüden Geçti Gelin, Kanadım Değdi Sevdaya, Yürüyorum Dikenlerin Üstünde, Anam Ağlar Başucumda Oturur, Lingo Lingo Şişeler gibi eserlere yer vermişlerdir.
Yolunuz açık başarılarınız daim olsun. Emeğinize sağlık.
-yolda araba plakalarındaki sayıları toplamak. özellikle otobüste falansam saçma sapan bir yarışın içine giriyorum ama keyifli oluyor.
-karanlık bir odada aynanın karşısına geçip gözüme birden flaş tutmak ve göz bebeğimdeki o ani küçülmeyi izlemek.
-garip bir şekilde kendi ter kokumdan hoşlanıyorum bu zevk veren küçük sapıklıklar başlığı için daha uygun bir giri ama her neyse.
-burnumu sildikten sonra peçetedeki o incelmeyi ve yumuşaklığı hissetmek hoşuma gidiyor dolayısıyla peçete havaya karışıncaya dek kullanıyorum.
-dudaklarımı ısırıp kanatmak daha sonra da ısırdığım yerleri dişlemek acayip bir haz veriyor. yaralanmış herhangi bir yerime baskı uygulamak da aynı şekilde.
-ve göz kapaklarıma masaj yapmak
-son olarak da parmağımı dilimle ıslatıp kaşlarımı yukarı itmek ve sonrasında orada kalan ıslaklığı hissetmek saçma bir şekilde hoşuma gidiyor.
daha çok var ama ilk aklıma gelenler bunlardı.
-karanlık bir odada aynanın karşısına geçip gözüme birden flaş tutmak ve göz bebeğimdeki o ani küçülmeyi izlemek.
-garip bir şekilde kendi ter kokumdan hoşlanıyorum bu zevk veren küçük sapıklıklar başlığı için daha uygun bir giri ama her neyse.
-burnumu sildikten sonra peçetedeki o incelmeyi ve yumuşaklığı hissetmek hoşuma gidiyor dolayısıyla peçete havaya karışıncaya dek kullanıyorum.
-dudaklarımı ısırıp kanatmak daha sonra da ısırdığım yerleri dişlemek acayip bir haz veriyor. yaralanmış herhangi bir yerime baskı uygulamak da aynı şekilde.
-ve göz kapaklarıma masaj yapmak
-son olarak da parmağımı dilimle ıslatıp kaşlarımı yukarı itmek ve sonrasında orada kalan ıslaklığı hissetmek saçma bir şekilde hoşuma gidiyor.
daha çok var ama ilk aklıma gelenler bunlardı.
asıl rengi siyah olan zebraların beyaz çizgileri ana rahmindeki gelişim esnasında oluşur. bu albino zebrada ise renkler tam olarak oluşamamış ve ortaya böyle muazzam bir görüntü çıkmış.
Köken bilimi. Dildeki sözcüklerin kökenlerini ve diğer dillerle olan etkileşimlerini konu alır.
Günlük hayatımızda sıkça kullandığımız kelimelerin nereden nasıl bir yoldan geçerek dilimize yerleştiğini öğrenmek oldukça heyecan verici
şöyle güzel bi iki örnek verecek olursam;
"gözel - güzel" göze hoş gelen manasında. zaman içinde dönüşmüş.
mesela yeşil kelimesi ıslak, taze anlamına gelen "yaş" kelimesinden türemiştir. bitkilerin tazeliğini belirtmek açısından sıkça kullanırız.
köpek kelimesinin kökü ise "köp"tür ve eski türkçede "şişmek-kabarmak" anlamlarına gelir. Köpeklerin sinirlendiklerinde normalden daha iri görünmelerinden yola çıkarak aradaki bağlantıyı rahatlıkla anlayabiliriz.
bir başka örnek ise “Bey armudu” Bizden, İtalyancaya; İtalyancadan Fransızcaya geçmiş. Bize de “bergamot” olarak geri dönmüş.
Bir başka örnek ise "baz" eski farsça da oynayan anlamına gelir. Dolayısıyla canbaz canıyla oynayan, kumarbaz kumar oynayan vs. anlamını taşır.
Son olarak da hepimizin bildiği turkuaz kelimesi
Osmanlıdan fransa'ya giden firuze taşına Türk taşı anlamına gelen "turquoise" demişler ve bize renk ve taş ismi şeklinde bir geri dönüşü olmuş.
Günlük hayatımızda sıkça kullandığımız kelimelerin nereden nasıl bir yoldan geçerek dilimize yerleştiğini öğrenmek oldukça heyecan verici
şöyle güzel bi iki örnek verecek olursam;
"gözel - güzel" göze hoş gelen manasında. zaman içinde dönüşmüş.
mesela yeşil kelimesi ıslak, taze anlamına gelen "yaş" kelimesinden türemiştir. bitkilerin tazeliğini belirtmek açısından sıkça kullanırız.
köpek kelimesinin kökü ise "köp"tür ve eski türkçede "şişmek-kabarmak" anlamlarına gelir. Köpeklerin sinirlendiklerinde normalden daha iri görünmelerinden yola çıkarak aradaki bağlantıyı rahatlıkla anlayabiliriz.
bir başka örnek ise “Bey armudu” Bizden, İtalyancaya; İtalyancadan Fransızcaya geçmiş. Bize de “bergamot” olarak geri dönmüş.
Bir başka örnek ise "baz" eski farsça da oynayan anlamına gelir. Dolayısıyla canbaz canıyla oynayan, kumarbaz kumar oynayan vs. anlamını taşır.
Son olarak da hepimizin bildiği turkuaz kelimesi
Osmanlıdan fransa'ya giden firuze taşına Türk taşı anlamına gelen "turquoise" demişler ve bize renk ve taş ismi şeklinde bir geri dönüşü olmuş.
Sevdiklerine zarar verildiğinde olabilir. Şahsım adına bir kötülük gördüğüm zaman daha kolay sineye çekebiliyorum ancak mevzu bahis ailemse hiç çekinmeden kendimi aşabilirim.
Kendine kör dilsiz, elalemi asan kesen, sürekli yargılayan sözde namus timsali kimselerin benimsediği tavır. Sorsan yaptığında hiçbir art niyet hiçbir kötülük bulmaz. Ülkedeki çoğu insan birbirine yaranmak için yapıyor bunu genelde. Çünkü çok severiz insanları böyle ağır konularda yermeyi, yanlışını yüzüne vurmayı. İnsan olduğumuzu unutarak, dört dörtlük olamayacağımız gerçeğini göz ardı ederek.
Bu konuda hassasiyeti olan insan aksi davranır. Ben öyle gözlemledim çoğunlukla. Gerçekten ahlaklı olan insan bunu dillendirmeye, bununla övünmeye çekinir, insanlara vaaz vermeyi- yargılamayı kendine yakıştırmaz. Çünkü bilir ki yaptığı en ufak bi hatada insanlar onu bu yönüyle itin götüne sokar. Kimi farkında olmadan yapıyor kimi bile isteye. Ama ister bilinçli ister bilinçsiz hiç sekmez "kim namus ve ahlâk şövalyeliği yapıyorsa, bilin ki en namussuzu o' dur demiş Nietzsche. Aksine hiç şahit olmadım.
Bu konuda hassasiyeti olan insan aksi davranır. Ben öyle gözlemledim çoğunlukla. Gerçekten ahlaklı olan insan bunu dillendirmeye, bununla övünmeye çekinir, insanlara vaaz vermeyi- yargılamayı kendine yakıştırmaz. Çünkü bilir ki yaptığı en ufak bi hatada insanlar onu bu yönüyle itin götüne sokar. Kimi farkında olmadan yapıyor kimi bile isteye. Ama ister bilinçli ister bilinçsiz hiç sekmez "kim namus ve ahlâk şövalyeliği yapıyorsa, bilin ki en namussuzu o' dur demiş Nietzsche. Aksine hiç şahit olmadım.
Ne kadar salak salak sorular bunlar ya ? Kaç yaşındasın sen ?
Dedikodu esnasında muhabbete hiç katılmayıp olan biteni sessizce inceleyen kişidir bu aynı zamanda.
Kimileri için bir idol, kimileri için ise pusula ibresi gibi dönen güce tapan bir dalkavuktur.
Kimseye zararı dokunmayan ekmeğinin peşinde mütevazi bir sanatçıydı. Ölümü üzmüştür. Allah rahmet eylesin.
Çaydanlık yav.
Ders çalışmak
Dümdük
Kadir inanır ve meral zeren'in başrolünde oynadıkları hoş bir yeçilçam filmidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?