Anadolu Hisarı'nın açılış töreninde şeyhülislam Molla gürani'nin okuduğu dua tartışma yarattı.
beyninizi satışa çıkarsanız açıklama olarak ne yazarsınız
0 sayılır, hiç kullanılmadı. Takas düşünülür.
Özelliğini yeni keşfettiğim yazarken anında uğraşmadan (...) 3 Nokta Google çeviri sistemi.
Örnek.
Güven sözlük.
dictionnaire de confiance (Fransızca)
Trust dictionary (english)
Vertrauenswörterbuch (Almanca)
قاموس الثقة (Arapça)
Örnek.
Güven sözlük.
dictionnaire de confiance (Fransızca)
Trust dictionary (english)
Vertrauenswörterbuch (Almanca)
قاموس الثقة (Arapça)
Genellikle işverenin gözüne girmek için "yok mu iş yapayım?" diye aceleci davranıldığı, ancak çalışanların "yaparsın daha sen şimdilik izle bizi" diye avuttuğu, bu avutmanın sonunda hayvan gibi iş yükünün sinyal verdiği gündür. İlk iş günü, özel sektördeki en rahat gündür, köleliğin başlangıcıdır.
Televizyonu açıp kapatmak, ses ayarını değiştirmek vb. işler için kullanılan sinyalli, tuşlu bir zımbırtı. Genelde televizyonu açmadan önceki 10 dk onu aramakla geçer. Hiçbir zaman tamamen kaybolmaz fakat hemen de bulunmaz.
Bizde kumanda hep babamdaydı. O yokken de gıcık abimde. Maç izlemekten içim çıkardı. Belki de bu yüzden derslerimde hep başarılıydım. Televizyona bakmak nasip olmayınca ben de derse sarıyordum.
Bizde kumanda hep babamdaydı. O yokken de gıcık abimde. Maç izlemekten içim çıkardı. Belki de bu yüzden derslerimde hep başarılıydım. Televizyona bakmak nasip olmayınca ben de derse sarıyordum.
Para mutluluk getirir mi bilmiyorum da yokluğu çok sıkıntı getiriyor.
Aktif üyeler hesaba katıldığında, tek bir kişiye kilitlense dahi hesabın çok tuzlu gelmeyeceği zirve (bkz:bgv)
Açıkça söylemekte fayda var: diğer sözlükler kurulduğu zamanki amaçlarını çoktan aştı. Ekşisini tatlısını incisini kömürünü çoktan geçtim, daha samimi, daha amatör bir arayış içindeydim. "Her b*ku ben bilirim"ciler arasında değil, içten paylaşımlar görmek istedim. Bu yüzden ufak ufak diğer sözlüklere kaydım. En samimi duruşu da burada buldum. Tek handikap olarak görülen aktif kullanıcı sayısına da o kadar takılmayın. Burayı bir site gibi düşünün: Yüzlerce bloktan oluşan, onbinlerce ailenin mi derdi dinlenir, yoksa 3-5 bloklu daha az sayıda ailelerin mi? Bugün ekşide "ölüyorum" yazsam "geber ameka bize ne?" Derler. Burada "canım sıkkın" yazsam benim derdimle dertlenecek kullanıcılar var. Kissinger diyor ki "kitle büyüdükçe zekâ seviyesi düşer"
Kıymetimizi bilelim bu küçük ailenin. Nice yıllara.
Kıymetimizi bilelim bu küçük ailenin. Nice yıllara.
Bana da diğer yazarlarımız gibi güzel olan duyguları hissettiren sevgili sözlüğüm. Kaliteli kitlemizle hep olalım, var olalım.
Daha nice yıllara, hep birlikte!
Daha nice yıllara, hep birlikte!
Naçizane iki laf karalamak isteğimle başlayan sözlükle tanışma maceram bu vesileyle olmustur. İyi ki de olmuş ve iyi ki de sizleri tanımışım. kurucusundan, küçüğünden büyüğüne kadar adeta bir aile samimiyetiyle daha nice yıl dönümlerine inşallah.
Umarım ; 4. , 5. hatta 6. ve 7. diye her sene artarak devam eder.
Bizim dahi kendimizden vazgeçtiğimiz dönemlerde, bizlerden vazgeçmeyen yazarlarımıza çok teşekkür ederiz.
Her birinizi tanımak, yazdıklarınızı okumak, derdinizle dertlenip sevincinizle mutlu olmak bizim için paha biçilemez bir değerdir.
İnşallah daha uzun yolumuz, okuyacak, yazacak, paylaşacak çok şeyimiz olacaktır.
Her birinizi tanımak, yazdıklarınızı okumak, derdinizle dertlenip sevincinizle mutlu olmak bizim için paha biçilemez bir değerdir.
İnşallah daha uzun yolumuz, okuyacak, yazacak, paylaşacak çok şeyimiz olacaktır.
Borçlar bitti.
Deborah meyler'in kaleminden çıkan bu kitabı biraz yorumlamak isterim.
1000k da dahil olmak üzere tüm internet yorumları orta-kötü olan bu kitaba ben bayıldım. Hatta bitmesin diye okumuyorum. Hergün 2-3 sayfa okur kapağını kapatırım. 2 3 sayfa diyorum ama bir bakıyorum 50 70 sayfa okumuşum. Şöyleki idealist bir genç kızın kazanmış olduğu burs,eğitim şansıyla yaşayıp giderken hamile olduğunu öğrenir. Esme Garland ile Kültür farkı maksimum olan erkek tarafıyla bol bol çatışmaları, erkek arkadaşına verdiği bir çok taviz insanı okurken sinirlendirsede bana komedi tadında, iç sesli bir kitap olarak yansıdı. İç sesli kitapları çok severim. Neyse Bu sırada the owl diye bir kitapçı dükkanında işe giren esme ordaki luke ve diğerleriyle olan ilişkisi bana inanılmaz huzur verdi. Dışarda yağmur yağdığını düşünün ve siz 2. El kitap,kart postallar bulunan bir dükkanda nöbetçisiniz. Ben çok sevdim yaklaşık 20 gündür hala bitirmedim bitirmek istemiyorum. Sonu kötü birer diye endişe ediyorum doğrusu. bakalım hala okumaktayım.
1000k da dahil olmak üzere tüm internet yorumları orta-kötü olan bu kitaba ben bayıldım. Hatta bitmesin diye okumuyorum. Hergün 2-3 sayfa okur kapağını kapatırım. 2 3 sayfa diyorum ama bir bakıyorum 50 70 sayfa okumuşum. Şöyleki idealist bir genç kızın kazanmış olduğu burs,eğitim şansıyla yaşayıp giderken hamile olduğunu öğrenir. Esme Garland ile Kültür farkı maksimum olan erkek tarafıyla bol bol çatışmaları, erkek arkadaşına verdiği bir çok taviz insanı okurken sinirlendirsede bana komedi tadında, iç sesli bir kitap olarak yansıdı. İç sesli kitapları çok severim. Neyse Bu sırada the owl diye bir kitapçı dükkanında işe giren esme ordaki luke ve diğerleriyle olan ilişkisi bana inanılmaz huzur verdi. Dışarda yağmur yağdığını düşünün ve siz 2. El kitap,kart postallar bulunan bir dükkanda nöbetçisiniz. Ben çok sevdim yaklaşık 20 gündür hala bitirmedim bitirmek istemiyorum. Sonu kötü birer diye endişe ediyorum doğrusu. bakalım hala okumaktayım.
Urfa doğumlu Şemsettin TOPRAK tarafından kurulmuş olan, ucuz baklava üreten firma. Ülkemin dört bir yanına yayılmış durumdadır kendileri.
Sayesinde fakir,fukara baklava alabiliyor. Uygun fiyat,orta seviye tatlıcı.
İki akşam önce edilgen olarak dahil olduğum hadise. Hayatımda ilk defa dolandırıldım. Aslında bu yazıyı yazarların başına gelen ilginç olaylar başlığına yazacaktım ama bu olay hem o kadar ilginç değil hem de o başlığın altını tek başıma doldurmuşum gibi geliyor (bkz:bgv)
Neyse konumuza dönelim, lise yıllarımdan tanıdığım bir arkadaşım var. 2'si bilgisayar ve bilişim teknolojileri üzerine 4 üniversite bitirmiş bir yarı dahi.. temiz, düzgün de bi çocuk. Geçen akşam bana facebook messenger'dan ulaştı. Ptt'nin yıldönümü müymüş neymiş, bedava çekiliş bileti varmış elinde, sevdiği bir arkadaşı olduğum için de birini benim için düşünmüş. Iphone 11'den koltuk takımına kadar envai ödülden bahsetti. Açıkçası hiç şüphelenmedim. Hatta canhıraş teşekkür filan ediyorum bu lütufa.. Neyse telefon numaramı istedi (aslında telefonum onda vardı ama hızlı bir işlem yapacağını filan düşündüm) Verdim, bana gelen mesajı "evet" yazarak cevaplamamı istedi. Yazdım kek gibi.. 120 TL Pubg hesabınıza aktarıldı diye mesaj geldi cevaben. Ben pubg oynamadığım için işkillendim (hele şükür dediğinizi duyar gibiyim) ama hemen efendim "120 tl diye bi mesaj gelir merak etme o reklam metni" dedi. Devamında "kontrol bende" dediği anda jeton düştü. Çünkü dolandırıcılığa maruz kalanların ortak ifadesidir suçlunun "kontrol bende" telkini..
Hemen sordum "kaç mezunusun?" Öyle ya benim devremdi, bilmesi lazımdı. Cevaben diyor ki "ben la ben niye soruyon" filan.. Bir anda iletişimi kesti. Orada dolandırıldığımı farkettim. Telefonla kendisini aradığımda facebook, instagram ve twitter hesaplarının ele geçirildiğini söyledi. İq'su 3 haneli olduğu için saygı duyduğumuz teknokrat adam 3 platformun şifresini aynı yapacak kadar amatör davranmış. Üstüne whatsapp durumuna bu durumu yazmayınca bi sürü insan dolandırılmış benim gibi. Köydeki amcasından 5000 tl gitmiş..
Demem o ki, en yakınınız bile olsa sizden bir mesaj göndermenizi istediğinde bunu sesli olarak teyit edin. Ben yandım siz yanmayın canlar.
Neyse konumuza dönelim, lise yıllarımdan tanıdığım bir arkadaşım var. 2'si bilgisayar ve bilişim teknolojileri üzerine 4 üniversite bitirmiş bir yarı dahi.. temiz, düzgün de bi çocuk. Geçen akşam bana facebook messenger'dan ulaştı. Ptt'nin yıldönümü müymüş neymiş, bedava çekiliş bileti varmış elinde, sevdiği bir arkadaşı olduğum için de birini benim için düşünmüş. Iphone 11'den koltuk takımına kadar envai ödülden bahsetti. Açıkçası hiç şüphelenmedim. Hatta canhıraş teşekkür filan ediyorum bu lütufa.. Neyse telefon numaramı istedi (aslında telefonum onda vardı ama hızlı bir işlem yapacağını filan düşündüm) Verdim, bana gelen mesajı "evet" yazarak cevaplamamı istedi. Yazdım kek gibi.. 120 TL Pubg hesabınıza aktarıldı diye mesaj geldi cevaben. Ben pubg oynamadığım için işkillendim (hele şükür dediğinizi duyar gibiyim) ama hemen efendim "120 tl diye bi mesaj gelir merak etme o reklam metni" dedi. Devamında "kontrol bende" dediği anda jeton düştü. Çünkü dolandırıcılığa maruz kalanların ortak ifadesidir suçlunun "kontrol bende" telkini..
Hemen sordum "kaç mezunusun?" Öyle ya benim devremdi, bilmesi lazımdı. Cevaben diyor ki "ben la ben niye soruyon" filan.. Bir anda iletişimi kesti. Orada dolandırıldığımı farkettim. Telefonla kendisini aradığımda facebook, instagram ve twitter hesaplarının ele geçirildiğini söyledi. İq'su 3 haneli olduğu için saygı duyduğumuz teknokrat adam 3 platformun şifresini aynı yapacak kadar amatör davranmış. Üstüne whatsapp durumuna bu durumu yazmayınca bi sürü insan dolandırılmış benim gibi. Köydeki amcasından 5000 tl gitmiş..
Demem o ki, en yakınınız bile olsa sizden bir mesaj göndermenizi istediğinde bunu sesli olarak teyit edin. Ben yandım siz yanmayın canlar.
Allah affetsin, çok güldüm. Geçmiş olsun hocam..
:)) sonradan ben de güldüm
Doğru söylüyorsunuz. Bu hayatta babana bile güvenmeyeceksin.
Direkten dönmüşsünüz vallahi
Gitti gidiyor 120 TL.com
Canın sağolsun diyelim:)))
Canın sağolsun diyelim:)))
Bir kuzenim var 30 yaşında fakat 10 yaşındaki çocuktan farksız. Vücudundaki uzuvlarıda çok rahat kullanamıyor fakat öyle bir babaya sahip ki. Kullanamadığı uzvun eksikliğini babası tamamlıyor,yapmak istediği ve yapamadığı her şeyi babası önüne seriyor. İsmail yk ya aşık olan bu kızımızı babası konserine götürüp,ismail yk ile 5 dk görüşme randevusu sağlamıştı, hepsi 1 grubunun zirvede olduğu yıllar bu kızımız tüm kaset ve cd lerine sahipti,posterler,dergiler ve daha neler neler.. tatile çıkar,denize gider,gezdirilir,toplum içine çıkarılır,bol bol konuşturulur,sadece kendisi odasına çekilip kağıt yırtmak istediği zamanların dışında hep yanımızda oturur. Yazı yazar,dans eder ve en çok yemek yer. Mutfağa girmek dışında heryer betüle açık,serbest.
Bunu niye anlattım derseniz. Hep düşünürüm keşke böyle özel çocuklar böyle ilgili ailelere kısmet olsa. Hiç biri ziyan olmasa, hepsi hak ettiği gibi yaşasa. keşke...
Bunu niye anlattım derseniz. Hep düşünürüm keşke böyle özel çocuklar böyle ilgili ailelere kısmet olsa. Hiç biri ziyan olmasa, hepsi hak ettiği gibi yaşasa. keşke...
Vardır ancak Engelli vatandaşlarımızın sorunları olmasının sebebi engeli olmadığını düşünen bizleriz. Özellikle engelli bireyin anne-babasının çocuğuna yaklaşımı bunu belirleyen önemli bir unsur. "Çocuk bizi dövüyor" diyor ebeveyn, doktor da ilaç tavsiye ediyor. Anne babası da, toplum baskısı ve kabullenememe yüzünden bu ilaçları vermekten imtina ediyor. Evet bazı ilaçlar, engelli bireyi sakinleştirmek adına ağzı salyalı bir bibloya çeviriyor, doğrudur. Ancak bu, bünyeye ve hastalık derecesine göre dozajı belirlenecek bir durum. Küçükken bedenini keşfedememiş çocuk, büyüdükçe ve hacim kazandıkça, çevresindeki akranların gelişiminin farkına varıyor, bu da sosyal hayata katılımında aşırıya kaçmasına ve uyumsuzlukla, şiddetle sonuçlanıyor. Selam veriyorsun, geliyor küt! koyuyor yumruğu böğrüne.. Art niyetli olduğundan mı, elbette değil, sosyal uyumu sağlayamadığı için böyle davranıyor çocuk. Muhtemelen o yumruktan önce anne baba çocuğu misafirler geldiğinde odasına kapatıyordur. Sosyal hizmetlerin "haftada şu kadar gün okula gelsin" tavsiyesini, konu komşu görmesin diye görmezden gelmiştir. İlaç vermiştir doktor, ilk hafta ağzından salya akıtıyor diye vazgeçmişlerdir. Ne yapacak enerjiyi bu çocuk? İlk sosyal etkileşimde aşırıya kaçması, böğrüne o yumruğu atması da bu yüzden. Hiç kızmayın ona, ana babasına da "engelli çocuğu var" diye acımayın. Çünkü onlar zaten bunu kabullenmedikleri için çocuk bu durumda! Günde 2 ilaç alıyorsa 1'e düşür. En olmadı gün aşırı ver ki, çocuk da rahatlasın, sosyal becerilerini geliştirsin, sen de sağda solda allah'ın bu imtihanı yüzünden utanma ey ebeveynler!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?