yabancı dil öğrenmek

pluton
başlı başına büyük emek gerektiren, kabiliyet, yetenek ve zaman isteyen bir eylemdir.
bir dil bir insan, iki dil iki insan muhabbeti bu durumu ortaya koyuyor.
ayrıca yabancı dil öğrenen kişilerde yaşlılarda görülen bunama olayını oldukça azalttığı kanıtlanmıştır.
jean baptiste de la croix
çalışınca çok kolay olan eylemdir.

artık çok çalıştığım için midir (bir dili öğrenmeye başlayınca günümün çoğunu ona ayırırım) yoksa biraz da yeteneğim mi var bilemedim ama ocak ayına kadar 5 yabancı dilli bir insan olmaya çalışıyorum.

hali hazırda ingilizce ve japonca olarak okuyup yazabiliyorum. bir de okulun seçmeli derslerinden romence'yi seçtim. ek olarak fransa tarihine ilgimden ötürü de fransızca öğreniyorum.

geçen mesela moliere'in oyunlarından birisini youtube'dan fransızca olarak izledim. aslında pek bir şey anlamam diye düşünsem de ilk başta az çok anladım olayın gidişatını. arada kaçırdığım yerler oldu elbette.

yabancı dil öğrenmek için çok yöntem var aslında ama benim en çok uyguladığım yeni öğrendiğim bir kelimeyi en az 50 defa yazmak.

bunun haricinde öğrendim dille yapılmış filmleri izlemek, müzikleri dinlemek de iyi oluyor.

bir de öğrendiğiniz dilin tarihini incelemek de ilginç olabiliyor. mesela eskiden "apple" kelimesi "meyve" anlamına geliyormuş. sonradan elma ingiltere'ye girince "elma" olmuş.
bewater
Zorlu bir süreç. Hemen hemen her şeyden vazgeçerek baş koyduğum yol. Evet, yoğun bir dil öğreniminden geçiyorum sözlük. Bazen insanlar konuşurken zihnimden kelime kelime tercüme ediyorum. İzlediğim dizi - filmler, dinlediğim müzikler değişti. Şimdi geriye dönüp baktığımda iyi ki diyorum, bu senemi böylesine ufuk açan bir uğraşa ayırmışım. inandığım dini daha iyi anlamamı, hastalarımla iletişim kurmamı sağlayabilecek olan bir dile vakfetmişim. İyi ki!
nushirevan
gerekli şartlar sağlandığında minimum 2 ayda öğrenilebilir. şartlar nedir? türkçe konuşmayacaksınız, yabancı dili kullanmaya gayret edeceksiniz. düşünürken türkçe düşünürsünüz elbet ama diliniz daima o dili kullanacak. bilmesen bile yes-no ile idare edeceksin. ikinci kural adaptasyon. bu yüzden türk arkadaşınız bu süre zarfında olmayacak. onunla türkçe konuşma ihtimali yüzünden değil; onun türk gibi hareket etmesi zihninizin adaptasyonunu bozar. farklı bir kültüre adapte olmak için "bu kısa süre için sadece" alışkanlıklarınızdan vazgeçin. son olarak, korkmayın, utanmayın. çat pat ne biliyosanız söyleyin. bugün ortalama bir amerikan vatandaşı günlük hayatını 50 kelime ile devam ettiriyor inan. gramer mramer de hak getire ha! çekinme yani bas "i go you go we go"yu suratına suratına..

ben ingilizce konuşulmayan bir ülkede selam dışında bir kelime bilmeden 6 ay geçirdim. yukarıdaki şartlarda, 6 ay sonunda onların dilinde "ankara'da son iki yıl sigortalı çalıştım. prim gün sayısında boşluk olmadığından sigortamın kesintisiz devam etmesini istiyorum" diyordum..

dil öğrenmek, biraz yüzme öğrenmek gibi.. illa biri sizin boğulma tehlikenize aldırmadan o havuza atacak.. atacak ki çırpına çırpına öğreneceksiniz yüzmeyi
siyahhanim
Yabancı dil öğrenmek aslında görüldüğü ya da sanıldıgı kadar zor değildir, birkaç basamak takip ederek gayet rahat bir şekilde istenilen dil öğrenilebilir.

1) Bir insan yabancı dil öğrenmek istiyorsa en iyi şekilde kendi dilini konuşabilmeli ve dil bilgisi kurallarına ana hatlarıyla hakim olmalıdır. (Kendi dilini tam manasıyla anlamayan başka dili anlayamaz.)
2) Öğrenmek istediğimiz dilin az çok tarihi geçmişini öğrenmeli ve hangi toplumda daha fazla kullanılıyorsa o kültürün genel özellikleri bilinmeli. Dil, kültürün en önemli unsurudur.
3) Kulak aşinalığı olması için altyazılı filmler izlenmeli, gerekirse yavaşlatarak kalıplara aşinalık kazanılmalı.
4) Öğrenmek istediğimiz dilin kullanıldığı ülkelerin haber kanalları ve gazeteleri takip edilmeli.
5) Minik hikaye kitaplarından okumalar yapılmalı ve bilinmeyen kelimeler çıkarılarak ilerlenmeli.
6) Gramer öğrenmek için yine hikaye kitaplarındaki kalıplara aşinalık kazanılmalı ve konuyla alakalı videolar izlenmeli.

Evet biraz uzun sürse de okuma-dinleme-dinledigini anlama becerisi bu şekilde kazanılır. Yazma becerisi ve Türkçeden diğer dile tercüme ise en zor kısmıdır ve bu kısımda okuduğumuz metinlerin zorluk derecesini bir üst perdeye çıkarmalıyız.

Konuşma becerisi ise en kolay kısmıdır. Konuşma muhatap ve dinleme varsa gelişen bir beceridir. Bir bebek nasıl konuşma becerisi kazanıyorsa, bizde dinleyerek ve deneyerek, sonunda da muhatap bularak ilerletebiliriz.
bewater
birinin bana "yaparsın be! aslansın, kralsın" demesine ihtiyacım olduğu uğraş. uyuyamıyorum. çok eksiğim çok. höf.
2
nushirevan nushirevan
yaparsın be! aslansın, kralsın! heheeyt
bewater bewater
Yaparım değil mi? Heyt be! Hahahah

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol