idelerin kralıdır.
yararlananlar içinde bulunduğum uygulamadır, cumartesi itibariyle de erzincan'da 21 günlük deneyimim başlayacak kısmetse, döndüğümde editleyeceğim inşallah.
edit : salı günü terhis oldum, yazacak enerjiyi yeni buldum kendimde :), öncelikle korkacak hiç bir şey yok özetle uzun bir süre ayakta beklemekten ibaret diyebilirim, yemek sırası, içtima, form sırası, kantin sırası vb. yanınıza dudak kremi ve güneş kremi mutlaka alın, koğuştaki çoğu insan kıpkırmızı oldu herkes benden krem istemişti nadir beyazlardandım :) 40 kişi aynı koğuşta uyumaya çalışacaksınız, muhtemelen minimum 3 4 kişinin ağır horultusu sizi rahatsız edecektir, istihkaklar dağıtılınca size kulak tıkacı da verecekler onu kullanabilirsiniz. ayrıca istihkaklar dağıtılınca botunuzu 2 numara büyük alın. kimseyle çok fazla samimiyete girmeye çalışmayın, yalnız kalırım korkusu olmasın yalnız kalmazsınız ama diğer türlü fazla samimiyet maraz doğurabilir. eğitimler çok yorucu olmuyor sadece ayakta uzunca beklemek yorucu oluyor, eğitimde zaten komutanlar yorulanlar ayrılsın diye uyarıyor. bere takıldığı için saça çok dikkat etmiyorlar yanlar kısa olduğu sürece, ama sakal traşı günlük olunması gerekebilir bu komutanınıza kalmış bir şey o her gün olmanızı isteyecektir ama gün aşırı olmanıza göz de yumabilir onu test edip duruma göre gün aşırı traş olabilirsiniz, ben ilk hafta günlük oldum sonra gün aşırına bağladım. mümkünse kimseyle polemiğe girmeyin, hepi topu 17- 18 gün askerlik yapacaksınız dişinizi sıkın geçin. (yol izninden dolayı askerlik süresi 21-3 ya da 21-4 oluyor.) nakit paraya ihtiyaç olmuyor her yerde kart geçiyor, muhtemelen çoğu ihtiyacınızı kantinden karşılayabilirsiniz. bende son hafta sanki hep oradaymışım ve sivil hayatım hiç yokmuş gibi bir intiba oluştu diğer arkadaşlarda da bu oluşmuş, fazla adaptasyon :) komutanlar genelde anlayışlı oluyor, genelde de sivil kökenli asteğmenler bedelli askerlerin komutanları oluyor ve asteğmenlerle iletişim sorunu pek olmuyor ama asker kökenli astsubay ve uzmanlar biraz takıntılı ve kompleksli olabilirler bilmekte fayda var. atış eğitimi alacaksınız komutanınız defalarca silahın tepebileceği ve bunun içinde omuza dayandırılması gerektiğini söyleyecektir oraya çok girmeye gerek yok. bu arada atış yapmak zorunlu değil. aklıma gelenler bunlar, gitmeden önceki fikrimdeyim askerlik vatani görev falan değildir askerlik rütbeliye hizmettir, devlete yüktür. 19 20 yaşındaki insanların en verimli çağlarında beyinlerini uyuşturan, zamanını çalan, karşısındaki komutan annelerine küfretse bile emredersiniz komutanım demesini emreden, rütbelilerin egolarını tatmin etmesi için uydurulmuş çoğu zaman insanlık suçuna dönüşen bir uygulamadır, bu çağda hala zorunlu olması da izah edilemez bir şeydir.
edit : salı günü terhis oldum, yazacak enerjiyi yeni buldum kendimde :), öncelikle korkacak hiç bir şey yok özetle uzun bir süre ayakta beklemekten ibaret diyebilirim, yemek sırası, içtima, form sırası, kantin sırası vb. yanınıza dudak kremi ve güneş kremi mutlaka alın, koğuştaki çoğu insan kıpkırmızı oldu herkes benden krem istemişti nadir beyazlardandım :) 40 kişi aynı koğuşta uyumaya çalışacaksınız, muhtemelen minimum 3 4 kişinin ağır horultusu sizi rahatsız edecektir, istihkaklar dağıtılınca size kulak tıkacı da verecekler onu kullanabilirsiniz. ayrıca istihkaklar dağıtılınca botunuzu 2 numara büyük alın. kimseyle çok fazla samimiyete girmeye çalışmayın, yalnız kalırım korkusu olmasın yalnız kalmazsınız ama diğer türlü fazla samimiyet maraz doğurabilir. eğitimler çok yorucu olmuyor sadece ayakta uzunca beklemek yorucu oluyor, eğitimde zaten komutanlar yorulanlar ayrılsın diye uyarıyor. bere takıldığı için saça çok dikkat etmiyorlar yanlar kısa olduğu sürece, ama sakal traşı günlük olunması gerekebilir bu komutanınıza kalmış bir şey o her gün olmanızı isteyecektir ama gün aşırı olmanıza göz de yumabilir onu test edip duruma göre gün aşırı traş olabilirsiniz, ben ilk hafta günlük oldum sonra gün aşırına bağladım. mümkünse kimseyle polemiğe girmeyin, hepi topu 17- 18 gün askerlik yapacaksınız dişinizi sıkın geçin. (yol izninden dolayı askerlik süresi 21-3 ya da 21-4 oluyor.) nakit paraya ihtiyaç olmuyor her yerde kart geçiyor, muhtemelen çoğu ihtiyacınızı kantinden karşılayabilirsiniz. bende son hafta sanki hep oradaymışım ve sivil hayatım hiç yokmuş gibi bir intiba oluştu diğer arkadaşlarda da bu oluşmuş, fazla adaptasyon :) komutanlar genelde anlayışlı oluyor, genelde de sivil kökenli asteğmenler bedelli askerlerin komutanları oluyor ve asteğmenlerle iletişim sorunu pek olmuyor ama asker kökenli astsubay ve uzmanlar biraz takıntılı ve kompleksli olabilirler bilmekte fayda var. atış eğitimi alacaksınız komutanınız defalarca silahın tepebileceği ve bunun içinde omuza dayandırılması gerektiğini söyleyecektir oraya çok girmeye gerek yok. bu arada atış yapmak zorunlu değil. aklıma gelenler bunlar, gitmeden önceki fikrimdeyim askerlik vatani görev falan değildir askerlik rütbeliye hizmettir, devlete yüktür. 19 20 yaşındaki insanların en verimli çağlarında beyinlerini uyuşturan, zamanını çalan, karşısındaki komutan annelerine küfretse bile emredersiniz komutanım demesini emreden, rütbelilerin egolarını tatmin etmesi için uydurulmuş çoğu zaman insanlık suçuna dönüşen bir uygulamadır, bu çağda hala zorunlu olması da izah edilemez bir şeydir.
kadınlara yapılan bir kötülük olduğunu düşünüyorum. bazen haber sayfalarında karşımıza çıkan ama amacının tam aksine hizmet eden ifadelerden biridir. Şöyle ki: bir kadının başarısını bu şekilde lanse etmek aslına bakılırsa belkide istemsizce başarısını anormalleştirmektir. kadın isterse, kadının gücü gibi tabirler kadının başarısının kadın olmasına rağmen olduğu anlamına gelir, normal şartlar altında bir kadın bunu başaramaz ama x kadını başarmıştır, kadınlar siz de kadın olmanıza rağmen ümidinizi kesmeyin, başarabilirsiniz demektir. Erkekler için böyle motivasyonlar kullanılmadığı gibi kadınlar içinde kullanılmazsa aslında kadınlara daha büyük iyilik olur diye düşünüyorum.
genelde evlenme teklifinde görülen, azalarak bitmesi gerekirken aksine çok yaygınlaşan evlerden ırak erkek modelidir. çok merak ediyorum bunu ilk kim hangi amaçla düşündü ve bu nasıl bu kadar yaygınlaştı. bir kadın bundan nasıl mutlu olur ve o erkeğe nasıl saygı duymaya devam edebilir. nereden tutarsam tutayım bana sığ ve ezikçe gelen harekettir.
merkezi yönetim paramızı vermiyor ya da il meclis üyeleri imzalamıyor diye başarısızlığa kılıf uydurmasın, ağlamasın kafi.
ekrem imamoğlu'nu beylikdüzü'nden tanırım; gülerek konuşur, hamaset yapar. beylidüzü yerleşim olarak çok güzel bir yer olsa da bunun ekrem imamoğlu'yla hiç bir alakası yoktur, belediyecilik anlamında geldiği dönemde neyse gittiği dönemde de odur ama beylikdüzü'nü kendi tasarlamış gibi pazarlar. 5 yıl sonra muhtemelen trafik sorununu çözücektiniz başkanım ya da şu kadar metro yapacaktınız ya da su faturalarını şu kadar düşürecektiniz diye sorulduğunda merkezi hükümet fonumuzu kesti diye bahaneler uyduracaktır. en azından chp belediyeciliğini ülkemizin görmesi açısından hayırlara vesile olacağını düşündüğüm seçimlerdir. bu da burada dursun
İstanbullu kardeşlerimin bunu hakettiğini dusunmuyorum.
istanbul'un bir ilçesi, postane mahallesi içinde bulunan mercan bölgesi marmara bölgesinin şahsıma göre en güzel yeridir, orada bir villa da yaşama hayalim şahsım için zor ama ulaşılmaz değildir, çoğu istanbullu bilmez ama ilk defa gören herkes buraya daha önce neden gelmedim der.
Ulaşım nasıl sağlayabiliriz d10 den ?
Güzel mekan. Güzel manzara... Vinç alanı duruyor mu ? (: hani şu insanların tepesine çıkıp denize atladığı yer.
inançsız olsaydım acısız olanını araştıracağım olgudur sanırım, ama bu durum hayatı sevmemek ve mutlu olmamakla alakalı değil, çoğu zaman hayatın 5 yaşındaki çocuklarla oyun oynamak gibi gelmesiyle ilgili; o çocuklar oyun oynuyorlar, eğleniyorlar, seviniyorlar, kazanıyorlar, kaybediyorlar, sonucu merak ediyorlar falan ama o oyun büyüdüğünüz için için size anlamsız gelmektedir ya aynen bu hissi yaşıyorum ...
pek gerçekleşeceğini tahmin etmediğim olaydır, koltuğa ince talipken bir de imamoğlu çıktı, adamcağızı rahat bırakmadınız şu koltukta :)
kartal'da chp'nin iyi iş çıkardığından bahsedenlerin yazdığı ilginç bir başlık, sahilindeki kazuletleri ak parti yapsa her yer beton diyecek olanlar, Kartal'ın "Hangi heykeli mahallenizde görmek istersiniz?." anketini yapan başkanını başarılı bulmuşlar.
seçimlerin vazgeçilmezidir, yarınki seçimden sonra facebook'taki muhalif sayfalarda aramıza geri dönecek efsanedir :) aralıksız kaç seçimdir içinde mühür basılı oyların yakalandığı aracın plakası. zahmet edip plakayı değişme zahmetinde bile bulunmamışlar :)
kavga ettiğin insan kadar alçalamayacaksan o kavgaya hiç girme
etrafımdaki bazı çiftlerden, hakkında "çekilecek çile değil" gibi yorumlar duyunca çekindiğimdir ama her şeye rağmen de istediğimdir, hayırlısı olur inşallah. çiftler iyi empati yaparlarsa, vicdanlı olurlarsa ve kusursuz eş - evlilik beklentileri yoksa güzel bir evliliğin nasip olacağını düşünmekteyim umuyorum ilerde başarılı evliliğin sırlardan bahsedecek tecrübelerim olur :)
1990 - 2000 yılları arası dolar / tl yaklaşık 300 kat artmasına rağmen batmadığına göre bu sefer hiç batmayacak ekonomimizdir, seçimden sonra alım gücünde düşüklük olsa da orta vadede normalleşme uzun vadede güçlenme tahmin ettiğim ve umut ettiğimdir.
farklı bir hisse değinmek isterim. iki insan birbirini insan olarak sevebilir, birbirinin iyiliğini isteyebilir ve elinden geldiğince kötülükten koruyabilir ama istemediği halde birisi diğerine hayatta yaşadığı en büyük acıyı yaşattırabilir, (bkz: platonik aşk). beni hayatta en çok üzen kişinin aslında beni çok seviyor olmasına karşın aşık olmaması ...
emekli olduğum güne gitmek isterdim
2013 yılındaki gezi olayları sırasında attığın tweet'ten dolayıdır, böyle bir olay zuhur etmese muhtemelen kaynayıp gidecekti.
profosyonel olarak icra ettiğimdir, bazen yazdığınız bir kodla müthiş bir iş tatmini yaşıyorken, bazen çalışmayan o kod sinir hastası yapar rüyalarınıza girer. bir de proje büyüdükçe sadece kod yazmıyorsun; versiyon kontrol sisteminden, bağımlılık yönetme aracına, hata ayıklama aracından, konfigürasyon yönetimine, kod optimizasyonundan, veritabanı normalizasyonuna, kütüphane seçiminden, gerçekleştirme için tasarım kalıplarına, statik kod analizinden, brim testine, sürekli entegrasyondan, tümleşik geliştirme ortamına bir dolu bileşeni vardır. ama genelde yazılımcılarda, proje sürecindeki tüm diğer işlerden çok daha önemli bir iş yaptığı hissi vardır bunu destekleyen de genelde maaştır. zordur ama keyiflidir genelde de hakkınızı verir hatta bu maaşı hakedecek ne yaptım diye düşündüğünüz bile olabilir :) yazılım ya da bilişim sektöründe çalışmayı planlayan arkadaşlarımıza vereceğim tek tavsiye yazılımcı olmak istemiyorsanız bile çok zor gelse de kendinizi zorlayın acı çekin ama öğrenin, hemen pes etmeyin . bir tecrübe : bu sektörde çalışan yazılım bilmeyen yöneticilerin genelde iyi yönetici olsalar bile çalışanları etkilemesi, ikna etmesi zor oluyor.
kadın kelimesini kullanmayı tercih eden ve bu kelimeyi daha feminen bulan biri olarak, dünyadaki hiç bir erkekte görmediğim bay değil erkek diyeceksin gibi bir saplantının feministler de zuhur eden şeklidir, işine bak diyip ciddiye alınmamalıdırlar.
canım ülkemin latin amerika ülkeleriyle yarıştığı demokratik yöntemlerden uzak ülkenin yönetimine el koymaktır, ülkemizde 29 ekim'de cumhuriyet bayramını coşkuyla kutlayıp içten içe darbe bekleyen sözde cumhuriyetçi postal yalayıcıların son hevesidir, onların hevesini kursaklarında bırakmak ve her seferinde daha da umutsuzluğa itmekse bizim görevimizdir. allah darbe sevicilere uzun ömürler versin, her uyandıkları gün kahırlarından tekrar ölsünler inşallah ...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?