unutulmayan çocukluk oyuncağı

nurse
Çocukken yüzlerce oyuncak arasında sürekli oynadığın, hep yanında olsun istediğin. Kirlensede, eskisede kimselere vermek istemediğin oyuncak. Bazen ona sarılıp ağladığın filan..
Benim bi ördeğim vardı. Yatağımın üstüne koyardım. Uyurken yanıma alırdım. Annem bana kızınca gidip ona sarılıp ağlardım. Bazende okulda yaşadıklarımı anlatırdım.
nushirevan
oyuncak değil ama aynı amaçla kullanılan metal bir peynir kutusuydu. dibine açtığım çivi delikleri ve tellerden ızgara yaparak her gün içinde ateş yakardım. amacım metal kutuyu eritene dek yammaktı sanırım, bilemiyorum ama bu saçma işi en az 2 yıl boyunca neredeyse her gün yaptım. hani bişey pişirmek felan da değil, sadece ateşin kutunun içinde yükselmesine mi hayrandım neydim..
merdumgiriz
satın aldığımız bir yumuşatıcı deterjanın -evet tahmin ettiğiniz marka- yanında hediye olarak verilen oyuncak ayıydı. çok daha iyi özelliklere sahip bir sürü oyuncak bebeğim, peluş hayvanım olmasına rağmen en kıymetlimdi o benim. nereye gitsem yanımda taşır, onunla uyur, onunla uyanırdım. ama bir akşam dışarıda yemek yediğimiz bir yerde unuttum onu. eve geldiğimde epey bir ağladığımı, küçük çaplı bir depresyona girdiğimi hatırlıyorum.

bir gün bir marketin deterjan reyonunda x marka yumuşatıcılara hüzünlü gözlerle bakan bir kıza denk gelirseniz yadırgamayın olur mu?
martilara simit atan kadin
Anımsadıkça “ah kolonya'm!” dediğim oyuncağımdır. Kendisi Bologna'ya giden kuzenim tarafından alınmış tombul, pembe bir domuzcuktur. Sarı saçlı açık yeşil gözlü bir erkek çocuğu tarafından çalınmış olan Kolonyacığımı hatırladıkça o çocuğun gözlerini oymak istiyorum. Bir kere kurtardım canparemi ikincide çaldı çocuk.

Not: isminin kolonya olmasının sebebi Bologna (Bolonya) demeyi uzunca bir süre başaramamdır. Yani oyuncağın adı aslında Bologna.
nurse
Çocukken çok sevdiğim ördeğimin başkalarına verilmesi depresyona sebebiyet verdiğinden, kızımın çok sevdiği et bebeğinden kaybolur,lazım olur düşüncesi ile 3 tane alıverdim.
Geçen hiç sevmediğim o saldırgan misafir çocuğu yine bize gelmiş,hanzadenin o bebeğini istiyor,ağlıyor,her yere saldırıyor idi. İçimden ne kadar dişlerimi sıksamda dışarıya sadece "olur çocuktur" cümlesi çıkıyordu. Kızım uyur uyumaz resmen pusuya yatmış kurt misali biz anneler kahvemizi içerken sen git ısırarak saçını kopar..
kızım gördüğünde saatlerce ağladı.
Sabah kalktığında yenisini çıkarıp bak iyileşmiş dedim. Bir şok dalgası yayılsada bebeğinin iyileşebiliyor olmasını göstermekle kötümü ettim bilmiyorum.
Uyurken,bir yerlere giderken hep yanımızda. Bazen sarılıp benim onu sevdiğim gibi bebeğini sevdiğini görüyorum. "Canım bebeğimm mmmmmuahhh muahhh cınımm cınımmmmmm"






neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol